A. Buğra TOKMAKOĞLU/EGE TELGRAF- İzmirli Serpilay Salkım, Masterchef Türkiye’nin 2022 yılında yayınlanan sezonunda performansını televizyon ekranlarında takip ettiğimiz yarışmacılardan biriydi. Yarışmadaki samimi ve içten tavırlarıyla izleyicilerde olumlu bir izlenim yaratan Serpilay, Alsancak’ta açtığı Saveur Patisserie’de lezzetli tatlılara imza atıyor.
Serpilay’ın kariyer yolculuğu ve hedefleri hakkında sohbet ettik.
Seni televizyon ekranları, sosyal medya platformları ve şirin pastanenden tanıyoruz.
Serpilay Salkım kimdir sorusunu nasıl yanıtlarsın?
Ben Serpilay Salkım. 25 Temmuz 1997'de İzmir'de dünyaya geldim. Yemek sektörünün içine doğdum diyebilirim. Küçüklüğümden beri annemin babası olan usta dedemin yaptığı işi hayranlıkla seyrederek büyüdüm.
Bu yüzden bu mesleği yapmaya karar verdim. İzmir Ekonomi Üniversitesi Mutfak Sanatları ve Yönetimi bölümünü bitirdim. Okurken kendimi geliştirmek adına Avrupa, İtalya, Asya mutfağı gibi mutfak dersleri ile oneoloji eğitimi gibi pek çok farklı dersler aldım.
Ayrıca okurken Fransız mutfağını daha iyi anlayabilmek adına Fransa’nın sahil şeridinde bulunan bir dil okuluna gittim. Daha sonra Lyon’da, benim çalıştığım dönemde 1 Michelin Yıldızı’na sahip Les 3 Domes ‘da 3 ay staj yaptım ve mezun oldum. Üniversite hayatım bittiğin de ise Urla'da bir şef restoranında çalıştım.
En sonunda ise kendi hayallerimin peşinden gitmek adına Alsancak İtalya Sokak'ta butik bir pastane açtım. Peki sen nasıl birisin derseniz: Ben aslında anı yaşamayı seven, çalışkan, tatil günlerinde bile boş duramayan, yeni şeyler üretmeyi seven, duygularıyla yaşayan, hümanist ve her zaman kalbinin sesini dinleyen birisiyim diyebilirim.
Alsancak’ta yer alan Saveur Patisserie’de işletmecilik yapıyorsun. Pastane sahibi olmak nasıl bir his? Kariyer planında yer alan bir noktada mısın?
Dürüst olmam gerekirse bir işletme sahibi olmak benim en büyük hayalimdi ve bu hayalimi gerçekleştirdim. Ama çok zorlandığım bir işin içindeyim çünkü bir dükkânı sadece işletmekle kalmıyorum. Muhasebe, pazarlama, tedarik, üretim, ürün geliştirme vs gibi iş kolları da bende ve hepsini aynı anda yapmaya çalışınca çok yoruluyorum.
Nitekim gün sonunda özellikle işler benim istediğim gibi ilerleyip tamamlandığında kendimi çok iyi hissediyorum ve o an tam da olmak istediğim noktadayım diyorum.
Saveur ismini neden tercih ettin?
Aslında pandemi döneminde bütün restoranlar kapatılınca evde çok sıkılmıştım. Böyle ne yapsam diye düşünürken bir anda aklıma evden kurabiye kavanozu yapıp satmak geldi. Bu kavanozlarında bir isme ve logoya ihtiyacı vardı.
Ben de ne koysam diye düşünürken aklıma Türkçe anlamı Serpilay’dan Lezzetler olan ‘Saveur Par Serpilay’ koydum. Daha sonra işim çok hızlı ilerledi ve beni herkes bu isimle tanıdığı için ben de işletmemin ismini Saveur koydum. Söylemesi biraz zor olsa da benim için anlamı çok büyük.
KLASİĞİN DIŞINA ÇIKTI
Saveur’ü farklı kılan özellikler neler? Seveur’e gelen misafirlerin en çok memnun kalacağı şeyler neler?
Saveur’ü açarken tek isteğim gelenlerin her yerde olmayan lezzetleri tatmasıydı. Nitekim öyle oldu. Tatlı tezgahımda klasik tatlıların yanı sıra çok farklı tatlılarımız var ve onları her gün taptaze üretmek, mevsime göre uyarlamak veya sürekli geliştirmek bana çok büyük bir mutluluk veriyor.
Böylelikle Saveur’e gelenler her hafta yeni bir lezzetle karşılaştıkları için her hafta heyecanla geliyorlar. Bu da bana büyük bir haz ve heyecan veriyor.
Saveur ve Serpilay’ın bundan sonraki yolculuğu nasıl olacak?
Aslında ben de kısaca herkes gibi büyük bir marka olup başka şehirde şube açmak istiyorum.
Sosyal medyayı çok aktif kullanıyorsun. Seni İzmir’de düzenlenen birçok farklı etkinlikte görüyoruz. Tüm bu yoğun tempona rağmen işi ve sosyal medyayı birlikte yürütmeyi başarıyorsun. Dijital içerik dünyası için yeni plan ve projelerin var mı?
Buna çok kısa bir cevap olarak bir taşla iki kuş vurdum diyebilirim yani içerik üretirken işimi de yapmış oluyorum bu yüzden ekstra bir zaman üretmeme gerek kalmıyor. Videolarımda da tamamen kendim olduğum için bana çok iyi geliyor. Özellikle paylaşım yaptıktan sonra takipçilerimden yaptığım işle alakalı güzel yorumlar aldığım da daha motive oluyorum ve sürekli video çekesim geliyor.
Projelerim çok ama yapmak istediğim içerik tam da ‘Serpilay ile Gezelim Görelim’ çekmek. Çünkü yeni yerler keşfetmeyi çok seviyorum.
Gastronomi son yıllarda Türkiye’de trend alanlardan biri olarak öne çıkıyor. Bu alana merakı olan ya da eğitimini almak isteyenlere neler önerirsin. Bu iş dışarıdan görüldüğü gibi keyifli ve tatmin edici mi?
Eğitim almak isteyen kişilere ilk tavsiyem okul araştırması yaparken ilk dikkat etmeleri gereken şey okullarının onlara sunduğu olanakların çok iyi olması gerekiyor. Örneğin mutfakları nasıl, ekipmanlar yeterli mi, seçmeli mutfak dersleri neler gibi.
Tabi ki eğitmen şeflerinin de kim olduğu çok önemli. Çünkü kariyerinde ilerlerken eğitmen şefleriniz size çok güzel yol gösteriyorlar ayrıca staj veya iş hayatında da çok yardımcı oluyorlar. Diğer soruyu da şöyle cevaplayabilirim: Bu iş dışarıdan göründüğü gibi bence zor. Asla kolay görünen bir meslek değil. Sadece yemek yapmakla bitmiyor bizim işimiz.
Mutfakta çalışırken yoğun tempo, uzun çalışma saatler, stres çok zorlayabiliyor insanı. Bu yüzden gerçekten dayanıklı ve fedakâr kişilerin bu mesleği seçmesi gerekli. Fedakâr derken ne demek istedin diye de soracak olursanız da kısa bir şekilde şöyle açıklayabilirim.
Eğer bir şefseniz bütün özel günlerde çok geç saatlere kadar çalışmak zorundasınız. Aslında herkes tatil yaparken siz çalışıyorsunuz ve sevdikleriniz yanınızda olamıyorsunuz. Bu da bence çok büyük bir fedakârlık istiyor.