Nihat AK/EGE TELGRAF- Altın ithalatına getirilen kota, kuyumculuk sektörünü derinden etkiledi. İzmir Kuyumcular Odası Başkanı Murat Kurtuluş Buyrukçu, kotaların altına erişimi zorlaştırarak ihracatı sekteye uğrattığını, bu durumun Türkiye'nin dünya kuyumculuk sektöründeki rekabet gücünü zayıflattığını belirtti. Geleneksel ve zengin mücevher üretim geçmişine sahip Türkiye'nin, kota uygulamaları nedeniyle önemli bir konum kaybı riskiyle karşı karşıya olduğunu ifade eden Buyrukçu, sektörün sürdürülebilirliği ve nitelikli iş gücünün korunması için kotaların yeniden gözden geçirilmesini talep etti.

KOTA İHRACATI VURDU

İşlenmemiş altın ithalatına kota uygulanmasının sektörde yarattığı sıkıntıların bir an önce aşılmasını talep ettiklerini belirten İzmir Kuyumcular Odası Başkanı Murat Kurtuluş Buyrukçu, “2023’te 33,9 milyar dolar ile rekor kıran altın ithalatı, 2024’te 24,9 milyar dolara geriledi. Önceki yıla göre ciddi bir düşüş gösterse de; bu rakam da geçmiş yılların çok yukarısında bir ithalat değerine işaret ediyor. Önceki yıl 13,6 milyar dolar olan altın ihracatı 2024’te 13 milyar dolara düştü. Son dönemde altın sektöründe uygulanan kota, özellikle ihracatçılar için büyük zorluklar yaratmıştır. Yurt dışından gelen müşterilere üretim yapmak ve bu üretimle ihracat gerçekleştirmek giderek daha zor hale gelmiştir. Yurt dışı ile Türkiye arasındaki işçilik farkları arttıkça, sektörün yaşadığı sıkıntılar da derinleşmiştir. Örneğin, Türkiye'de dört bin dolar işçilikle yapılan altın üretimi, yurt dışındaki fiyatlarla karşılaştırıldığında büyük bir fiyat farkı yaratıyor. Bu durum, özellikle ihracatçılar için iş yapmayı neredeyse imkansız hale getirmiştir. Türkiye'nin cari açığını dengelemek amacıyla getirilen ithalat kotası, altına erişimi zorlaştırmış ve sektörü darboğaza sokmuştur. Yabancı ülkelerle yapılan ticaretin zora girmesi, altın ihracatını olumsuz yönde etkilemiştir” dedi. 

Panasonic'ten enerji tasarruflu aydınlatma ürünleri Panasonic'ten enerji tasarruflu aydınlatma ürünleri

GEÇMİŞİ DE GELECEĞİ DE BİZİZ

Dünya kuyumculuk sektöründe Türk ustaların özel bir yerinin olduğuna vurgu yapan Başkan Buyrukçu, “Türk altın mücevherat üretim geleneğinin kökleri 5000 yıl öncesine dayanmakta olup, Anadolu’da yaşamış olan tüm uygarlıklar dini ve estetik amaçlı olmak üzere pek çok takı yaratmıştır. Anadolu’da hüküm sürmüş olan Hititler, Urartular, Frigyalılar, İyonyalılar, Lidyalılar, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar, hepsi kendi takı stillerini geliştirmiştir. Pek çok değişik mücevherat stili arasında, en önemli mücevherat sitilini Anadolu’ya getirenler Selçuklular olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu’nun büyümesi ve refaha ulaşması ile birlikte takı sanatı önem kazanmış; ülkemizdeki bazı şehirler dünyanın en önemli mücevherat merkezleri arasına girmiştir. Günümüzde Türk mücevherat sanayi, bu geleneksel ve zengin mücevherat üretme geleneğinin izlerini taşıyan yenilikçi tasarımlar, modern teknoloji ve teknikler kullanarak üretim yapmaktadır. İlk onda ilk beşte zaman zaman yer alan Türkiye, dünya mücevher üretiminde bir dönem 2'nci sıralara kadar yükseldi. Uygulanan kotalar bu sıralamayı bizim açımızdan olumsuz etkiledi. Altına ulaşımı zorlaşan esnaf olumsuzluklar yaşadı. Ama bu süreçte İtalya'da emekli olmuş kuyumcu ustaları, artan talep nedeniyle geri çağrıldı. Bu durum, İtalya'nın sektörde yeniden önünün açılmasına bize karşı rekabet gücünün artmasına neden oldu. Türkiye, altın işleme konusunda önemli bir konumdayken, kota uygulamaları nedeniyle bu konumunu kaybetme riskiyle karşı karşıya kaldı.Eğer ithalat kotası kaldırılırsa, sektör eski parlak günlerine dönebilir. Bu, küçük esnafın da altına ulaşmasını sağlayacak, istihdamı artıracak ve kuyumculuk sektörünün yeniden büyümesine katkı sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.

SÜRDÜRÜLEBİLİR İŞ GÜCÜ

Kuyumculuk sektörünün aslında sadece bir ticaret alanı olmadığını kadim kültürün izlerini geleceğe taşıyan bir miras olarak algılanması gerektiğini belirten Başkan Buyrukçu, “Bizler kadim kültürümüzün izlerini taşıyan birer mirasçıyız. Bu değerli mirası geleceğe taşımak için üretim kapasitemizin verimli bir şekilde kullanılması gerekiyor. İtalya gibi ülkeler, üretim taleplerine yetişemediği halde, bizde sektörümüzün potansiyelinin yeterince kullanılmaması acı bir durumu oluşturuyor. Sektörümüzde meydana gelen herhangi bir sekme, nitelikli iş gücümüzü de olumsuz etkiliyor.Özellikle işlenmemiş altına getirilen kota, bu nitelikli iş gücünü zor durumda bırakmıştır. Biz İzmir Kuyumcular Odası olarak, genç ve nitelikli iş gücünü sektöre kazandırmak için sürekli eğitim çalışmaları yapıyoruz. Sektörün sürdürülebilirliği, yalnızca mevcut iş gücüne değil, aynı zamanda gelecekte yetişecek usta ve uzman iş gücüne de bağlıdır. İş gücü kalitesi artırıldıkça, sektördeki sürdürülebilirlik de daha sağlam temellere oturacaktır” şeklinde konuştu.

Kaynak: EGE TELGRAF