Grip, özellikle soğuk kış aylarında ya da mevsim geçişlerinde insanların en büyük sorunlarından biri haline geliyor. Özellikle solunum ve dolaşım sistemini etkilediği gibi tüm organlarda çeşitli zarar...
Grip, özellikle soğuk kış aylarında ya da mevsim geçişlerinde insanların en büyük sorunlarından biri haline geliyor. Özellikle solunum ve dolaşım sistemini etkilediği gibi tüm organlarda çeşitli zararları görülebiliyor. Genel vücut direnci ve savunma sistemi güçlü olduğu sürece ciddi bir hastalık olarak görülmüyor. Ancak ileri yaşlarda, yeni doğanlarda, bağışıklık sisteminin zayıfladığı kronik hastalıklarda, dolaşım ve solunum sisteminin hastalıklarında, kanser hastalarında, organ nakli yapılan hastalarda, AIDS gibi bağışıklık sistemini zayıflatan diğer hastalıkların varlığında son derece ağır sonuçlara neden olabiliyor. Grip ani olarak gelişen tüm sistemleri etkileyen bir enfeksiyon iltihabıdır. Gribe neden olan influenza virüsü, hasta bir insanın öksürmesiyle çevreye yaydığı virüsün kolayca bulaşması ile oluşur. Bu virüsler havada 8 saate kadar asılı olarak canlı kalabilmektedir. Bu nedenle zaman geçirilen ortamların havalandırılması ve el yıkama alışkanlığı enfeksiyon bulaşıcılığının önlenmesinde çok önemli bir rol oynar. Tedavi edilmeyen gribin en sık yol açtığı hastalık zatürredir. Ayrıca bademcik iltihapları, sinüzit ve orta kulak iltihabı gibi diğer enfeksiyonlara da neden olabilir. Günümüzde birçok insanın doktora gitmeye gerek görmediği bir hastalık olan grip aslında oldukça önemli ve oldukça risklidir. Gripten korunmak için ilk yapılması gereken kış başında gerekli grip aşılarını ve diğer aşıları bir uzmana danışılarak yaptırılmasıdır. Böylece vücut, grip hastalığını oluşturan virüslere karşı bir sene boyunca çok daha güçlü olacaktır. Savunma sisteminde bir problem olmadığı sürece, karşılaşılan virüs yaptırılan aşı ile birebir aynıysa, bu gribe yakalanılmayacağı anlamına gelir. Çok küçük farklılıklar gösteren bir virüs ile karşılaşılması durumunda ise daha hafif bir grip geçirilmektedir.
‘ÖNLEMEK’
Gripte asıl amaç özellikle risk grubundaki kişilerin gribal enfeksiyonlara yakalanmasını önlemek olmalıdır. Fakat bu sadece risk grubundakilerin aşı olması gerektiği anlamına gelmez. Çünkü gribal enfeksiyonlar salgınlar şeklinde yayılır. Bir toplumda ne kadar çok grip hastası olursa, neredeyse aynı oranda yeni grip hastası ortaya çıkacak demektir. Bu durumda sadece risk grubundaki kişilerin değil, hatta özellikle sağlıklı kişilerin aşılanması gerekir.
Gripten korunmanın tek yolu sadece aşılanma programları değildir. Sık ve etkili el yıkama alışkanlığı gibi hijyenik kurallara uyulması önemlidir. Hasta kişilerin öksürme sırasında ağızlarını elleriyle kapatması hatta maske kullanması gerekir. Bol sıvı alınması ve düzenli beslenmeye özen gösterilmesi de oldukça önemlidir. Özellikle C vitamini açısından zengin besinlere mümkün olduğunca çok yer verilmesi ayrıca açık ve temiz havada 45 – 60 dakika yürüyüş yapılması gerekmektedir. Umarım bu kış kimse bu korkunç hastalığa yakalanmaz...