Sosyal medya seçim videolarıyla dolu. Kimi güldürüyor, kimi düşündürüyor. Beklentiler, umutlar, hayal kırıklıkları... 

Düşündüren bir video da Muğla'dan geldi. Milas'ın Çaltılık Mahallesi'nde seçim arabasına seslenen küçük çocuk, sırasıyla oyuncak, balon ve yiyecek var mı, diye seslendi. Her defasında "yok" cevabını alınca, arabanın üzerindeki yazıları, içindekilerin amacını sordu. "Müzik çalıyoruz" cevabını alınca kısa bir sohbete tutuştuğu partililere, kirlenen tekerlekleri işaret ederek, "yıka bunları" dedi.

Video orada bitti ama tepkiler bitmedi. Haklı olarak pek çok kişi çocuğun "sevindirilmemesine" tepki gösterdi. En basitinden, çocuklar için top alınabilirdi. Bu bile düşünülmemişti. Çoğu aday halka karışmak yerine seçim müziği çaldırıp parti üyelerini sokak sokak gezdirmeyi tercih etmişti. 

Kısacık video gösteriyor, vatandaşın derdi nedir, çözüme soyunanların tavrı nedir. Beklenen nedir, sunulan nedir. Çocuk sevindirecek, fakir doyuracak hazırlık yapmadan yola düşenler gürültü kirliliğiyle "halden biz anlarız" mesajı vermeye çalışıyor. Yazık. 

İşte seçimlerin özetidir bu video. Tantanayı duyan gözlerini kısıp bir izliyor, biraz dinliyor. Anlıyor ki partilerin keyfi yerinde... Zahmet edip el sıkan, destek isteyen olursa inşallah, deyip yolcu ediyor. Allahın selamını bile sakınıp, sokaklarda kendi kendine bağıranlara da yallah diyor, haydi başka kapıya... 

Biliyoruz ki seçmen, partilerin para saçtığı pek çok kalemi gereksiz görüyor.

Araçlarla, afişlerle, broşürlerle kaynaklar israf ediliyor. Oysa seçmenin derdi yaşının, mevkisinin sorununa uygun çözüm bulmak. Bu belki küçük bir çocuğa top, belki gençlere iş imkanı, bir köye yol belki de. Biraz düşünülse çözümü kolay aslında, hala geç değil.