Ön taraf bağ, bahçe...

2 Nolu Yan Saha'nın tribününe, en üste çıkın, seyreyleyin şöyle bir alemi. Yaşlansa da medar-ı iftiharımız emekçi, emektar,  Atatürk Stadı. Bütün haşmetiyle karşımızda. İçinden gökdelen çıksa da. İki saha, suni de olsa yeşil. Sulayan Halil ağabey yok. Gençler spor yapıyor. Sol tarafta bizim hakem odası, tarih bile olmamış, yok olmuş. Ama sakın arkanızı dönmeyin. Bakmayın oraya. Ön taraf cennet, arka taraf rezalet. İnek bağlasan durmaz, köpek dolaşmaz bir yer. Ağaçlar da kuruyor. Dibine beton dökmüşler. Yakışmıyor devasa mirasa. Otopark niyetiyle bir de asfalt döktüler. Araba yok. Ot bile çıkmıyor. Yaşam için şart olan on binlerce karıncayı, solucanı yok ettiler. Salon, yap boz tahtası. Habire tadilat, tamirat. Bitmek bilmiyor. Duyan da yararlanan kulüp ve sporcuların haddi hesabı yok sanacak. 3 ve 4 Nolu Yan Sahaları kale direklerini, tel örgülerini sökerlerken. Bir de temel atılırken ahali alkışlarken, ben ağlıyordum. Geri kafalı, yenilik düşmanı değilim. Ama, lakin ne işi var o salonun orda. Hala anlamıyorum. Geçti Bor'un pazarı, derdi bana kaldı.

YARIŞ ATI DEĞİLLER Kİ

Miniklerin yarım sahada oynanan 4 maçını izledim.  Sınavlar, okul yetmezmiş gibi orada da 'yarış atı' muamelesi. Para var ya şöhret var ya işin ucunda. Sanki fabrikasyon ürünü tavuk, o minik evlatlarımız. 3 maçta, 5 maçta harika futbolcu olmaları bekleniyor. Yazık çok yazık. Önce sporcu olsunlar, sporu, paylaşmayı, hoşgörüyü öğretin. Veliler bir alem antrenörler bir alem. Ömründe bir kere sahaya çıkmamış veli 'Nasıl kaçırırsın o golü' diyor.  Gol atınca 'harikasın' diyen veli de var. O çocuklar harika değil, beceriksiz ise hiç değil. Daha öğrenecekler, spor yapacaklar. Kenarda sözüm ona yetiştiren, geleceğe hazırlayan teknik adamlara ne demeli, 'Orda ne işin var, öğrenemedin bir türlü' diyen bir eğitici (!). Uyar ama yeri orası değil, tarz o değil. Yaşı daha 10-11, ilk kez kramponlu, formalı, sahada, hakemli, resmi 2., 3. maçı daha. Taç atışı nasıl yapılır önce siz öğrenin. Miniklere de öğretin, öğrensinler. Futbolculuğunu bilirim. Futbol deyimiyle 'kazma' denilen teknik adam, 'Sende kafa yok' diyor el kadar çocuğa. Hakem olsam sahadan atarım, öğrensin. Evet aynen böyle dedi. Çok çirkin ifadeler. 'Haydi olacak, harikasın, seni seviyorum evlat' desen olmaz mı ? Bu neyin kompleksi. Kendiniz bir yerlere gelmek için çocukları kullanmayın.