Ege Telgraf Gazetesi'nden Nihat Ak'ın haberine göre; Asgari ücret zammının belirleneceği toplantılar zincirine bir aydan az bir zaman kaldı. Farklı formüllerin gündeme gelmesi milyonlarca asgari ücret çalışanı ve sevdiklerinin merak konusu. Uzmanlar maaş tespitinde formüllerinden çok insanca bir yaşam sunacak ücret üzerinde duruyor.
ÖRGÜTLÜ MÜCADELE!
Nitelikli üretimin niteliksiz ücretlerle yapılamayacağını belirten Türk-İş Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak, “Asgari ücret geçim ücreti yapıldı. Ülkenin taban maaşı geçim ücreti yapıldı. Üst düzeyde üretimlerin yapıldığı fabrikalardan çıkan mallar Avrupa’sından Amerika’sına ihraç ediliyor. Yüksek standartlı, nitelikli iş gücüyle üretilmesi gereken malların imalatında çalışanlara asgari ücret reva görülüyor. Nitelikli işin niteliksiz bir maaşla üretilmesi mümkün müdür? Binlerce esnafın yanında gıdasından kıyafetine kadar insan sağlığını yakından ilgilendiren malların imalatında görev alanların asgari ücretle çalıştırılması hak mı? Bunu hakça bir gelir dağılımı olmadığını çalışanlarda çalıştıranlarda biliyor. Çalıştıranlar bu hakkı vermiyorsa? Çalışanların örgütlenmesi gerekir. Örgütsüz bir mücadele verilebilmesi mümkün değil” dedi.
PAZARA GÖRE MAAŞ
Asgari ücret tespitinin ülkenin önemli bir gündem maddesi olduğunu belirten Bölge Temsilcisi Çakmak, “Asgari ücretin tespiti büyük önem taşıyor. Çünkü çalışanların yüzde 65’i asgari ücret alıyor. Büyük paralar kazanan üç harfli marketler çalışanlarına asgari ücret veriyor. Bazı sosyal desteklerini kesiyor. Yol ücretleri kesiliyor. Yakında tespit edilme çalışmalarına başlanacak asgari ücret geniş kesimi ilgilendirdiği için merak konusu. Yaklaşık 75 gün sonra çalışanların eline geçecek olan maaşın ne olacağı konuşuluyor. Komisyonda 5 kişilik TÜRK-İŞ heyetinde bu yıl farklı mesleklerden asgari ücretli 4 işçi yer alacak. Dertlerini anlatacaklar, taleplerini dillendirecekler. Bunu önemli olarak görüyoruz. Yarını kestirilemeyen bir ekonomik ortamda 75 gün sonrası ele geçecek maaşa karar verilecek. Biz matematiksel hesaplar yerine çarşıdaki pazardaki satış fiyatları üzerinden bir belirleme yapılmasının daha doğru olacağını savunuyoruz. Türkiye’deki en büyük kağıt banknotla 1 kilogram peynir alınamıyor. En düşük ev kirası 5 bin lira. Bu insanlar çocuklarını ülkeye yararlı eğitimli insanlar yetiştirecek?” ifadelerini kullandı.
KAR GİBİ ERİYECEK
Ülke genelindeki çalışanların maaşlarının asgari ücret düzeyine çekildiği belirten Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ise, “Aralık ayının ilk haftası, konfederasyonumuz DİSK, kamuoyunun beklentisi doğrultusunda akademisyenlerimizin hazırlamış olduğu asgari ücreti kamuoyuyla paylaşacağız. Bütün ücretler asgari ücret düzeyine çekildi. Ülkemizde iki asgari ücret belirlenir oldu. Emeklilerde 7 bin 500 TL en düşük ücret çalışanlarda ise 11 bin 402 TL. Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezi’nin (BİSAM) araştırmasına göre, ekim ayı itibariyle dört kişilik bir aile için açlık sınırı 12 bin 928 liraya, yoksulluk sınırı ise 44 bin 718 liraya yükseldi. Sağlıklı ve dengeli beslenmenin maliyeti günlük 420 TL. Ne kadar zam yaparlarsa yapsınlar maaşlar yüksek enflasyon karşısında güneş görmüş kar gibi eriyecek. Enflasyonun önüne geçilmeden kimse verilecek zam oranlarıyla övünme noktasında değildir” diye konuştu.
FORMÜL ORTADA
Farklı formül arayışlarının yanlış olduğuna dikkati çeken Memiş Sarı, “Asgari Ücret Tespit Komisyonu daha toplanmadan formüller havada uçuşuyor. Her kafadan bir ses çıkıyor. Bölgesel maaş uygulansın isteyenler var. Zamlar otomatiğe bağlansın önerileri var. Çok sayıda formülle kafa karıştırmaya gerek yok. Aralık ayında başlayacak asgari ücret görüşmelerinde çıkacak sonuç vatandaşın eline ocak ayının sonunda geçecek. Yerle seçim öncesi seçim ekonomisi yapılabilir. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in asgari ücret zam belirlemesinin yılda bir kez yapılması yönünde görüşü olduğu da dillendiriliyor. Seçimden sonra emekçilerin ve emeklilerin üzerine yükleneceklermiş gibi görünüyor. İktidarın lüks harcamalarından kısılmazken bütçe açıklarının emekli ve emekçiden çıkartılmaya çalışılması yaklaşımı doğru değil. Emekçilerin ve emeklilerin maaşları şu şartlarda 3 ayda bir güncellenmelidir. Çalışanın hak ettiği maaşı alabilmesi için örgütlenmesi kaçınılmaz. Örgütlenmeyene, taleplerini gür bir sesle dile getirmeyene kimse gelirler üzerinde söz sahibi yapmak. Gelirlerden aldığı payı yükseltmez. Asgari ücretlilerin yapması gereken örgütlenmek, örgütlenmek ve örgütlenmektir” ifadelerini kullandı.
