Niğde Ömer Halisdemir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ Nakil Sorumlusu Anestezi Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Kaçmaz, 3-9 Kasım Organ ve Doku Bağışı Haftası kapsamında yaptığı açıklamada, Türkiye'deki organ nakli sisteminin dünya çapında iyi işlediğini vurguladı. Kaçmaz, organ ve doku bağışlarının aciliyet sırasına göre yapıldığını, bu süreçte hiçbir şekilde usulsüz uygulamaların söz konusu olamayacağını belirtti.
"Kadavra Donörleri Hayat Kurtarıyor"
Kaçmaz, organ bağışının önemine dikkat çekerek, Türkiye’de daha çok canlı donörlerden bağış alındığını ancak asıl önemli olanın kadavra donörlerden yapılan bağışlar olduğunu ifade etti. Beyin ölümü gerçekleşen bir kişinin organlarının alınarak 5-6 kişinin hayatının kurtarılabileceğine değinen Kaçmaz, “Bir kişinin beyin ölümü gerçekleştikten sonra hayata devam etmesi mümkün değil. Ancak kadavra donörden alacağımız organlar, birden fazla insanın hayatına dokunabiliyor” dedi.
"Organ Bağışı Yapılırken Ailenin Rızası Gerekli"
Organ bağışı konusunda halk arasında yaygın olan yanlış bilgilere de açıklık getiren Kaçmaz, organ bağışının yalnızca kişinin beyin ölümü gerçekleştiğinde ve ailenin onayıyla yapılabileceğini belirtti. Kaçmaz, “Bir kişi organ bağışında bulunsa da, organ alımı ancak beyin ölümü sonrası ve ailenin rızasıyla gerçekleşir. Ayrıca ülkemizde organ bağışında belirli bir sıralama vardır; öncelik, aciliyet ve ihtiyaç sırasına göre verilir. Bu sistemde başka bir uygulama söz konusu değildir” diye konuştu.
"Organ Bağışında Kadavra Donör Sayısı Yetersiz"
Türkiye’de organ nakli ihtiyacı olan hasta sayısının oldukça yüksek olduğunu belirten Doç. Dr. Kaçmaz, 25 binin üzerinde böbrek, 2 bin 500'ün üzerinde kalp ve 1.500'ün üzerinde diğer organ nakli bekleyen hasta bulunduğunu söyledi. Kaçmaz, organ bağışının arttırılması için vatandaşların daha bilinçli ve duyarlı olmaları gerektiğini vurguladı.