İEÜ Medical Point Hastanesi Plastik Cerrahi bölümünden Op. Dr. Tolgahan Alpaydın, meme kanseri tedavisinde kullanılan 'onkoplastik meme cerrahisi' ile hastaların meme kaybı yaşamasının önüne geçilebileceğini belirtti. Alpaydın, bu yöntem sayesinde hastaların hem fiziksel hem de psikolojik olarak büyük bir rahatlama yaşadığını ve genellikle birkaç hafta içinde normal yaşamlarına dönebildiklerini vurguladı.

Meme kanseri teşhisi konulan hastalarda, onkoplastik meme cerrahisi ile hem kanserin tedavisi hem de estetik görünümün korunması sağlanabiliyor. Bu cerrahi teknik, meme kanserinin çıkarılmasıyla birlikte memenin estetik olarak yeniden şekillendirilmesini hedefliyor. Op. Dr. Tolgahan Alpaydın, bu yöntemin özellikle büyük tümörleri olan veya birden fazla tümör tespit edilen, ancak mastektomi yerine meme koruyucu cerrahi tercih eden hastalar için uygun olduğunu ifade etti.

Op.dr.tolgahan Alpaydın

Uzmanlar uyarıyor: Bir lokması bile 10 yıl yaşlandırıyor! Uzmanlar uyarıyor: Bir lokması bile 10 yıl yaşlandırıyor!

İki Aşamalı Ameliyat Süreci

Ameliyatın iki aşamalı bir süreç olduğunu belirten Dr. Alpaydın, “Bu operasyonu genel cerrahi ekibiyle birlikte gerçekleştiriyoruz. İlk aşamada, genel cerrahi ekibi tarafından kanserli doku, etrafındaki sağlıklı doku ile birlikte çıkarılıyor. Ardından, memede oluşan boşluğu estetik olarak düzeltmek için biz devreye giriyoruz. Bu süreçte memenin kalan kısmı yeniden şekillendirilirken, diğer meme ile simetri sağlamak amacıyla rekonstrüksiyon yapılabiliyor. Gerekli durumlarda, yeni nesil silikon implantlar kullanarak hibrit bir cep oluşturma yöntemi de tercih edilebiliyor” diye konuştu.

Uzman Ekiplerin Rolü

Onkoplastik meme cerrahisinin sunduğu avantajları da dile getiren Dr. Alpaydın, ameliyatın kapsamına ve hastanın iyileşme hızına bağlı olarak, hastaların birkaç gün içinde taburcu edilip, genellikle birkaç hafta içinde günlük aktivitelerine dönebildiklerini belirtti. Onkoplastik cerrahinin, hastaların fiziksel görünümünü korumasının yanı sıra psikolojik olarak da önemli bir rahatlama sağladığını ifade eden Alpaydın, tedavi sürecinde, gerekirse radyoterapi ve kemoterapiye devam edilmesinin mümkün olduğunu vurguladı.

Son olarak, bu tür ameliyatların eğitimli ve motive uzman bir ekip tarafından gerçekleştirilmesinin büyük önem taşıdığını söyleyen Alpaydın, hastaların bu süreçte güvende hissetmelerinin, tedavinin başarısı açısından kritik olduğunu belirtti.

Kaynak: Bülten