Kasık fıtığının doğuştan olduğunu ve bebeklerde bile görülebildiğini ifade eden Doç. Dr. Özdemir, “Kasık fıtığı, karın boşluğundaki organların, kasığa doğru sarkarak burada şişlik oluşturması ile kendini gösterir. En sık sağ kasıkta görülmekle birlikte, sol kasıkta veya her iki tarafta da görülebilir. Erkek çocuklarında bu fıtık genellikle bağırsaklardan kaynaklanırken, kız çocuklarında yumurtalık da fıtık kesesine girebiliyor. Kasık fıtığı, bebeklerde oldukça yaygın bir durum ve her 20 bebekten birinde görülmektedir” dedi.
Fıtık boğulması riskine dikkat çeken Doç. Dr. Özdemir, bebeklerin küçük yaşta daha fazla risk taşıdığına ve fıtığın karın boşluğundan kasığa doğru sarkan organların sıkışmasına yol açabileceğine dikkat çekti. Fıtık boğulması, fıtık kesesindeki organların sıkışmasıyla, organın kan akışının durmasına ve ciddi sağlık sorunlarına yol açmasına neden olabilir. Doç. Dr. Özdemir, bu durumun bağırsak delinmesi ve yumurtalık kaybı gibi ciddi organ hasarlarına yol açabileceğini belirtti. “Eğer hızlı bir şekilde müdahale edilmezse, fıtık boğulması çok ciddi sonuçlar doğurabilir. Bu yüzden kasık fıtığı teşhisi konan çocuklarda, hemen ameliyat edilmesi gerekir” şeklinde uyarılarda bulundu.
FITIK BELİRTİLERİ VE ERKEN TANI
Kasık fıtığı genellikle şişlik olarak kendini gösterir. Özdemir, bu şişliğin içeriye doğru bastırıldığında kaybolduğunu belirtti. “Bebeklerde, kasık bölgesinde şişlik gördüğünde, anne ve babalar bu şişliğin içeri doğru kaybolduğunu fark edebilir. Bu, fıtığın varlığına işaret eder. Anne-babaların, çocuklarının kasıklarını düzenli olarak kontrol etmeleri çok önemlidir. Kasıkta görülen her şişlik hemen hemen her zaman bir fıtık belirtisi olabilir” dedi. Ancak bazen bu şişlik, inmemiş testis nedeniyle de görülebileceği için, bu tür durumların mutlaka bir doktor tarafından değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Doç. Dr. Özdemir, ayrıca halk arasında “çocuk ağladığı için kasık fıtığı olur” gibi yanlış bir inanış olduğunu belirterek, “Bu durumun nedeni ters bir ilişkiye sahiptir. Fıtığı olan bir çocuk, ağladığında fıtık ortaya çıkar. Yani, ağlayan bir çocukta fıtık çıkmaz, ancak fıtık zaten varsa, ağlama sırasında şişlik belirginleşebilir” dedi.
ERKEN MÜDAHALE VE AMELİYATIN ÖNEMİ
Kasık fıtığının, erken dönemde cerrahi müdahale gerektiren bir durum olduğunu belirten Doç. Dr. Özdemir, tanı konduktan sonra ameliyatın hemen yapılması gerektiğini söyledi. “Bir bebeğin ne kadar küçükse, fıtığın o kadar tehlike oluşturduğunu unutmamak gerekir. Tanı konduktan sonra beklenmemelidir. Çünkü, bir hafta içinde bile fıtık boğulması riski doğabilir. Eğer fıtık boğulursa, operasyon daha zor hale gelir ve riskler artar. Ayrıca, boğulmuş bir fıtığın cerrahi müdahalesi acil bir duruma dönüşür, rutin hazırlıklar yapılamaz. Bu da hem tedavi sürecini hem de sonuçları zorlaştırır” diye ekledi.
Doç. Dr. Özdemir, kasık fıtığı ameliyatlarının günümüzde genellikle günübirlik cerrahi işlemler olduğunu belirterek, hastaların ameliyatın ardından birkaç saat içinde taburcu edilebildiğini söyledi. Ameliyatın ardından tekrarlama olasılığının son derece düşük olduğunu belirten Özdemir, “Fıtık tedavisinde erken müdahale çok önemlidir. Ameliyat sonrası iyileşme süreci oldukça hızlıdır” şeklinde konuştu.
Fıtık tedavisinde halk arasında yaygın olan “fıtık bağı” kullanımı ile ilgili de uyarılarda bulunan Doç. Dr. Özdemir, bu tür uygulamaların fayda sağlamadığını söyledi. “Fıtık bağı, fıtığın geçici olarak yerinde kalmasını sağlasa da, tedavi sağlamaz ve durumun kötüleşmesine neden olabilir. En doğru çözüm cerrahi müdahaledir. Zaman kaybetmeden yapılacak ameliyat, sağlığı tehdit eden komplikasyonları engelleyecektir” dedi.
Sonuç olarak, kasık fıtığı tedavisinde zamanın çok önemli olduğunu belirten Doç. Dr. Tunç Özdemir, erken teşhis ve müdahalenin, bebeklerin sağlığını korumak adına hayati önem taşıdığını vurguladı.