Nükleer Tıp Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Özge Ulaş Babacan, bu yeni cihazın Tokat ve çevre illerdeki hastalar için büyük bir kolaylık sağladığını ve başka illere gitme ihtiyacını ortadan kaldırdığını belirtti.

PET ve BT teknolojilerinin birleşimi olan bu hibrit görüntüleme sistemi, kanser hastalarının tanısında ve tedavi süreçlerinde büyük bir avantaj sunuyor. Dr. Babacan, cihazın radyoaktif madde kullanarak PET-BT çekimleri gerçekleştirdiğini, ancak verilen maddenin düşük dozda olması nedeniyle vücuttan kısa sürede atıldığını ifade etti. Çekim sonrası hastaların hamileler ve çocuklardan bir gün uzak durmalarını önerdi ve bol su tüketiminin radyasyonun vücuttan daha hızlı atılmasına yardımcı olduğunu belirtti.

Petbt2

Covid'in Yeni XEC varyantı hızla yayılıyor: Bilim insanları uyarıyor Covid'in Yeni XEC varyantı hızla yayılıyor: Bilim insanları uyarıyor

Dr. Babacan, Türkiye genelinde sadece birkaç hastanede bulunan bu ileri teknoloji cihazının, kanserin yaklaşık yüzde 90-95 oranında tüm türlerinde kullanılabildiğini vurguladı. Ancak, prostat kanseri ve nöroendokrin tümörlerde kullanılan radyoaktif maddenin henüz hastanelerinde bulunmadığını, bu tür vakalar için hastaların başka şehirlere gitmek zorunda kaldığını aktardı. Bu eksikliğin yakında giderileceğini ve gerekli çalışmaların başladığını müjdeledi.

Ayrıca, Dr. Babacan hastanede yakında tiroid kanserinde kullanılan ve halk arasında "atom tedavisi" olarak bilinen radyoaktif iyot tedavisinin uygulanmaya başlanacağını duyurdu. Prostat kanseri ve nöroendokrin tümörlerde kullanılan lutesyum tedavisinin de kısa zamanda hastanede sunulabileceğini belirtti. TOGÜ Hastanesi'nin bu yeniliklerle kanser tedavisinde önemli bir merkez haline gelmesi bekleniyor.

Kaynak: İHA