Ege Telgraf Gazetesi'nden Nihat Ak'ın haberine göre; EBSO Meclis Üyesi sanayicilerin iştirakleriyle düzenlenen meclis toplantısında ekonomiye dair önemli konular ele alındı. Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) ağustos ayı meclis toplantısı Meclis Başkan Yardımcısı İzzet Şanlı’ın yönetiminde gerçekleştirildi. Şanlı’nın ardından konuşmasını yapan Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Metin Akdaş, “Küresel enflasyon: 2022 yılında yüzde 8 iken, 2024 Temmuzda yüzde 2,9’a geriledi. Tabloda en yüksek enflasyona sahip 10 ülke yer alıyor. Listenin tamamında ülkelerin enflasyonunda çok büyük oranda gerileme kaydedilmiş. Türkiye’de de gerileme var ama nasıl? 2022 yılında yüzde 80 olan enflasyon 2024 Temmuz ayında yüzde 62 olarak açıklandı. Bu yıl Merkez Bankası hedefi yüzde 38 Beklentiler yüzde 42’ler seviyesinde. Aylık enflasyonumuz ise küresel yıllık enflasyonun da üstünde yüzde 3,2’dir. Enerji zamları, yeni vergi yükleri ve artan jeopolitik riskler de gösteriyor ki, ülkemiz özelinde kış çetin geçecek. En büyük endişemiz, enflasyonun yüksek çift hanelerde takılı kalmasıdır.” ifadelerini kullandı.
Haksız rekabetlere dikkati çeken Akdaş, “Bu ay içinde, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu yönetiminde Sanayi Odası Başkanlığıyla önemli bir buluşma gerçekleştirildi. Toplantı sonrasında öne çıkan dört maddeyi sizlerle de paylaşmak istiyorum. Birincisi uygulanan makro ekonomik programı destekliyoruz. Para politikalarında ve finansal istikrar anlamında atılan adımları destekliyor, enflasyonla mücadelede bir an önce kalıcı sonuç almayı umuyoruz. Herkesin elini taşın altına koyması gereken bir dönemden geçtiğimize inanıyoruz. İkinci olarak üretim kapasitemizi ve istihdamı korumalıyız: Bunun için de öncelikle ticari krediler üzerinde uygulanan büyüme sınırının kaldırılması ve böylelikle reel sektörde finansmana erişimin kolaylaştırılması gerekmektedir. İstihdamda yaşanan sıkıntıların çözümü için ücretler üzerindeki vergi ve prim yüklerinin OECD ortalamalarına çekilmesi,(OECD ortalaması yüzde 34.8, Türkiye yüzde 38.4) mesleki eğitim ile gençlerimizin istihdama yönlendirilmesi, mesleki eğitimde kamu-özel sektör işbirliğinin geliştirilmesi ve istihdamı zorlaştıran mevzuat katılıklarının giderilmesi gerekmektedir. Üçüncüsü, şirketlerimizi bu süreçte yıpratmamalıyız: Bazı basın yayın organlarında ve sosyal medya hesaplarında şirketlere yönelik haksız ithamlar yapıldığı görülmektedir. Söz konusu şirketler kayıt dışına kaymadan, vergi mevzuatının hükümlerine uygun şekilde faaliyet göstermektedirler. Son olarak ise vergi adaleti ve kayıt dışılıkla mücadele öncelik olmalı: Şirketlerin sadece vergi levhalarındaki rakamlara bakarak o şirketin ödemesi gereken vergiden daha az vergi ödediğini iddia etmek ve yorum yapmak hakkaniyetli bir yöntem değildir. Vergi politikalarında önceliğin kayıt dışılıkla ve kayıt dışılığın yol açtığı haksız rekabetle mücadele olması gerektiğini düşünüyoruz”dedi.
Enflasyon oranı konusunda uyarıda bulunan Akdaş, “ Geçen hafta TOBB Yönetiminin Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz ile OVP hazırlığı öncesi 7 saat görüşmesi güçlü lobicilik adına çok önemlidir. Başkanlarla olan ilk buluşmada vize sorunu ve mülteci meselesi açıklamada yer almamış ancak, geçen haftalarda Dışişleri Bakanımızın beyanatı ile öğrendik ki, "15 yaş altı ve 50 yaş üstü Iraklı kardeşlerimiz için vize serbestisi uygulaması" söz konusu. Buradaki amacı anlamamakla birlikte, ülke şartlarımızın buna hiç de uygun olmadığını belirtmek isterim. Yüksek enflasyon ve durgunluğun bir arada yaşandığı bir ortama hızla girdiğimizin riskini, ne yazık ki, yavaşlayan ekonomi aktiviteleri de uzmanlar da teyit ediyor. Dünya Bankası, “küresel çapta enflasyonla mücadelede önemli başarı kazanıldı” dedi ve bakın rakamlar da bu açıklamayı nasıl destekliyor. Küresel enflasyon: 2022 yılında yüzde 8 iken, 2024 Temmuzda yüzde 2,9’a geriledi. Tabloda en yüksek enflasyona sahip 10 ülke yer alıyor. Listenin tamamında ülkelerin enflasyonunda çok büyük oranda gerileme kaydedilmiş. Türkiye’de de gerileme var ama nasıl? 2022 yılında yüzde 80 olan enflasyon 2024 Temmuz ayında yüzde 62 olarak açıklandı. Bu yıl Merkez Bankası hedefi yüzde 38 Beklentiler yüzde 42’ler seviyesinde. Aylık enflasyonumuz ise küresel yıllık enflasyonun da üstünde yüzde 3,2’dir. Enerji zamları, yeni vergi yükleri ve artan jeopolitik riskler de gösteriyor ki, ülkemiz özelinde kış çetin geçecek. En büyük endişemiz, enflasyonun yüksek çift hanelerde takılı kalmasıdır. Bununla birlikte Mayıs Meclisinde Sayın Başkanımızın da altını çizdiği, gelir sağlamayan/duran O nedenle, para politikasını destekleyen diğer adımların da atılması için zaman giderek daralıyor. yatırımlar üzerinden vergi alınmasına ilişkin endişelerini paylaştığı enflasyon düzeltmesi yeniden gündemde. İş dünyası, haklı olarak ivedilikle kararın yeniden gözden geçirilmesini talep etti. Aksi takdirde, böylesi bir ortamda yatırım motivasyonu tamamen sıfırlanacaktır” şeklinde konuştu.
Üretimin yavaşladığı bir ortamda, yeni yatırımlar için ne motivasyonun ne de maddi kaynağın söz konusu olmadığını belirten Aktaş, “Gelir sağlamayan, duran yatırımlar üzerinden vergi alınması gündemi meşgul ederken,Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu toplantısı vesilesi ile yapılan çalışmalara ilişkin bir açıklama yaptı. Yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik; sonbahar döneminde hem teknik düzeyde hem de Meclis düzeyindeki gündeme değindi. Bizi bekleyen konular şunlar: 4054 sayılı Rekabet Kanununda değişiklik yapılması, İklim Değişikliği Kanun Tasarısı, Yargı süreçlerini hızlandıracak e-Tebligat Taslağı, Nitelikli işgücünün ülkemize çekilmesine yönelik oluşturulan TechVisa programı için gerekli idari ve teknik altyapı konusundaki çalışmalar, Enerji sektörü yatırımlarıyla ilgili süreçleri iyileştirmeye yönelik mevzuat değişikliği, Altyapısı hazır planlı sanayi alanlarının oluşturulmasına ilişkin farklı modeller üzerinde hazırlıklar, Katma değeri yüksek yatırımı önceleyen bir anlayışla teşvik sisteminin sadeleştirilmesi çalışmaları Bu başlıklar, önümüzdeki aylarda gündemimize girecek. Dilerim, yatırım ortamını iyileştirmeye yönelik gerçekçi adımlara zemin hazırlanır. Zira, üretimin yavaşladığı bir ortamda, yeni yatırımlar için ne motivasyon ne de maddi kaynak söz konusu” ifadelerini kullandı.
Meslek okullarının istihdam sağlanmak açısından çok önemli olduğunu dile getiren Akdaş, “Mesleki eğitim alanında atılan her adımı olumlu buluyor ve destekliyoruz. Ancak, zaman ve kaynağın en etkin kullanılması gereken bir dönemden geçtiğimizin, somut hedefe ulaştıracak adımların atılması gerektiğinin de altını çizmek istiyorum. Dünya bankası bir çalışmasında; iş deneyimini içeren eğitim modellerine yer veriyor ve TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’ni de iyi uygulama örnekleri arasında gösteriyor. Gerekçe ise, eğitim otoriteleri, üniversiteler, firmalar ve diğer kurumların koordineli çalışması ve öğrencilerin zamanlarının üçte birine kadarını iş ortamlarında geçirmelerine olanak tanımasıdır. Bu vesile ile bizim de ısrarla takibimizde olan, Bakan dosyalarında yer verdiğimiz öneriyi bir kez daha hatırlatmak da fayda görüyorum. “3. ve 4. sınıfta birer dönemi pratik olacak şekilde, toplamda 1 yıl çalışarak, öğrencilerin iş hayatına uyumunun sağlanması ve bunun, TOBB ETÜ örneğinde olduğu gibi tüm üniversitelerde ve meslek liselerinde uygulanması.” şeklinde konuştu.