2024 yılı itibarıyla Türkiye'de yoksulluk oranı 0,1 puan artarak yüzde 13,6'ya çıktı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 100 kişiden 57'si borçlu. Ayrıca, 100 kişiden 39'u iki günde bir et tüketemiyor, 15'i ise evinin ısınma ihtiyacını karşılayamaz durumda. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Basın Sözcüsü İzmir Milletvekili Deniz Yücel “Açıklanan bu ücretle, iktidar, halka ‘yoksulluğa alışın, halinize şükredin’ mesajını net biçimde vermiştir” dedi. Yücel, “Türkiye’de asgari ücretle geçimini sağlayan emekçi sayısı 7 milyon ile 7,5 milyon arasında. Asgari ücretle geçinenlerin 3 kişilik bir ailesi olduğunu varsayarsak 22,5 milyon insan bu parayla geçinmek zorunda. Türkiye’de bugün resmi verilere göre bile yüzde 48 oranında enflasyon varken asgari ücrete yaptıkları zam bunun 18 puan gerisinde. Yeniden değerleme oranı açıklandı, cezalara, harçlara, pasaporta kısacası her şeye yüzde 45’e yakın bir zam yapıldı. Yani devlet kendi talep ettiği paraya, asgari ücretten daha fazla zam yapıyor. Açlık sınırı 21 bin liraya ulaştı. Utanmadan sıkılmadan asgari ücreti 22 bin 104 lira olarak açıkladılar. Sarayın bir buçuk dakikalık harcamasıyla, işçiye 1 ay geçin diyorlar. TÜİK enflasyonu bile yüzde 48 iken, milyonlarca asgari ücretli enflasyona ezdirilmiştir” dedi.
“ŞİMŞEK GİBİ ÇAKARSA…”
2025 yılında sorunun büyüyeceğini aktaran TÜRK-İŞ 3. Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak, “Devlet baba yüzde 44 vergi topluyor asgari ücrete yüzde 30 zam yapıyor sonra da bununla gurur duyuyor. Aslında asgari ücretliyi yüzde 14 daha da borçlandırıyor. Bu nasıl telafi edilecek kaç yıl sonra telafi edilebilecek? Bu ülke kimle kalkınacak kimle yürüyecek? Asgari ücreti geçim ücreti yaptılar. Mehmet Şimşek bu ekonomiyi oturduğu yerden mi yönetecek? Yerinden kalkıp manava kasaba gitmesi lazım. Sadece oturduğu yerden kalem verilerine göre yönetirse vatandaşa şimşek gibi çakarsa bu ülkede insan kalmaz” ifadelerini kullandı.
“300 LİRA YEVMİYE”
“Dünyanın en sinirli ülkeleri sıralamasında ikinci sırada olduğumuzu hatırlatan Çakmak, “Neredeyse niye birinci olamadık diye kavga edecek noktadayız” dedi. Çakmak, “Vatandaşın sokakta hiçbir şeye tahammülü kalmadı. Ekonomik sıkıntı yüzünden sağlıksız beslenme yüzünden herkes hırçınlaşmaya başladı. Dünyanın en güzel coğrafyasında bunu yaşamak zorunda değiliz. Bunu derhal düzeltmeleri lazım. İzmir’in kalbinde garajda işçiler kaç paraya çalışıyor? 300 lira yevmiyeye çalışıyor. Bunu kimse görmüyor. Sendika olarak sanayi bölgelerini ziyaret ettiğimizde görüyoruz asgari ücretin altına merdiven altı işletmelerde çalışan kardeşlerimiz var. Bunları hiç mi görmüyorlar” diye konuştu.
“GÖRÜYORUZ ÇÖZEMİYORUZ”
Türkiye ekonomisinde bugünkü rakamların ortaya çıkmasına sebep olan süreci değerlendiren ekonomist Bülent Toptaş, “Önce pandemi süreci yaşandı. Türkiye buna hazırlıksız yakalandı ve ciddi devlet yardımları yapılmadı. Sonra ‘nas ekonomisi’ sürecine girdik. Faizler düştü ekonominin ekonomin dengelerinin bozulmasıyla birlikte gelir dağılımı sil baştan oldu. Büyük bir deprem felaketi yaşadık. Ülke ekonomisi kısa süre içerisinde büyük şoklar geçirdi. Tabi bir de ekonominin iyi idare edilemediği gerçeği var. Biz ekonominin gerçeklerine uygun bir ekonomi yönetimi kuramadık. Gelirlerimizi artıramıyoruz. Karşımızda bir enflasyon sorunu var. Görüyoruz ama çözemiyoruz. Bütün dünya pandemiyle birlikte enflasyonu aşağı çekerken biz bunu başaramadık. Sonucunda da zenginin daha zengin fakirin daha fakir olduğu yoksulluk verilerinin öne çıktığı bir tabloyla karşılaştık” dedi.
“FAKİRLEŞME SÜRECEK”
“Gelecekle ilgili niyetleri anlamak adına asgari ücreti önümüze sundular” diyen Toptaş, “Dar gelirli ve sabit gelirli hayal kırıklığı yaşadı. Toplumun önemli bir kısmı asgari ücret ve o ücrete yakın rakamlarla çalışıyor. Bu rakamdan sonra fakirleşme sürecek yoksulluk artacak. Orta Vadeli Program ile açıklanan belgeler enflasyon tahminleri bunlar hep temenni, inşallah, maşallah belgesi. Bunları yakalamak gibi bir kararlılık yok. OVP ne yazık ki temenni belgesi olarak kalıyor. Enflasyon yüzde 21 olacak dendi ancak şu anda yüzde 25-30’dan aşağıya konuşan yok. Zor yıllar geçirdik önemli olaylar atlatıldı bunların etkisi unutulmamalı ancak adımlarda kararlılıkla atılmalı” diye konuştu.