Berna SEVER- EGE TELGRAF/ İngiltere'nin Wiltshire kentinde, sonsuz gibi görünen Salisbury Düzlüğü'nde yükselen Stonehenge, tarihin derinliklerinden bugüne uzanan bir bilmecedir. Çevresini saran sessizliği delip geçen rüzgarın sesine, taşların üzerinde yankılanan tarih eşlik ediyor. Bu megalitik anıt, 4.1 metre yüksekliğinde, 25 ton ağırlığındaki devasa taş halkalarıyla bir zamanlar hayranlık uyandıran bir yapıydı; ve hala öyle.
İnsanların doğaya meydan okumasının kanıtı
Gözleriniz, antik çemberin etrafında gezinirken, bu taşların nasıl bu noktaya getirildiğini düşünmeden edemiyorsunuz. MÖ 3000 ile MÖ 2000 yılları arasında, bin yılı aşan bir zaman diliminde şekillenmiş bu anıt, insanların sınırları zorlayan bir azim ve teknik bilgiyle doğaya meydan okumasının bir kanıtı. Stonehenge’in yapım süreci, dört aşamadan geçmiş: İlk aşamada, 56 çukurdan oluşan dairesel bir alan kazılmış; ardından kumtaşı anıtlar eklenmiş ve seremonial bir yol yapılmış. Son aşamada ise taşlar yeniden düzenlenmiş, üzerlerine oymalar eklenmiş. Tekerleğin dahi henüz icat edilmediği bir dönemde, bu yapıyı inşa edenlerin kullandıkları teknikler, günümüzün teknolojik imkanlarıyla bile hayranlık uyandırıyor.
Stonehenge'in gizemi hala çözülmeyi bekliyor
Stonehenge'in neden inşa edildiği sorusu ise hala cevap bekliyor. Kimi araştırmacılar, bu taş çemberin bir takvim olduğunu düşünüyor. Güneşin hareketlerine göre hizalanmış bu yapı, eski Mısırlıların güneş takvimine benzer bir sistemle çalışıyor olabilir. Her bir taş, yılın bir ayını temsil ediyor ve kış gündönümünde güneşin batışını izlemek için özel olarak yerleştirilmiş.
Ancak Stonehenge’in gizemi yalnızca astronomik bir takvim olmasında değil; aynı zamanda taşıdığı akustik özelliklerde de saklı. Kayalara vurulduğunda çıkan çınlama sesi, belki de taşların bu kadar uzak mesafelerden getirilmesinin sebeplerinden biri olabilir. Bu ses, Stonehenge’i inşa edenlerin, seslerin büyülü gücüne inanan bir toplum olduğunu düşündürüyor.
Taş çembere yalnızca özel izinle ulaşabilirsiniz!
Yıllar boyunca bu büyülü yapı, zamanın ve insan müdahalesinin etkisiyle değişikliğe uğradı. Günümüzdeki hali, ilk inşa edildiği zamandaki görkeminden çok uzak olsa da, Stonehenge hala milyonlarca ziyaretçiyi kendine çekmeye devam ediyor. Anıt, geçmişte ziyaretçilerin kayalara dokunmasına izin verilen dönemlerden, taşların aşınması nedeniyle 1997 yılında tamamen kapatıldığı günlere kadar birçok evrim geçirdi. Bugün, bu eşsiz yapıyı sadece uzaktan izleyebilir, ancak özel izinlerle taş çemberine yaklaşma şansı elde edebilirsiniz.
Stonehenge, günümüzden yaklaşık 5000 yıl önce inşa edilmeye başlanmış olabilir, ama hala o günkü gibi merak uyandırıyor. Gizemi çözülememiş sırları ve taşların üzerinde taşıdığı bilinmezlik, bu yapıyı tarihin en büyük bilmecelerinden biri yapıyor. Tarihin taşlardan örülmüş bu esrarengiz yapısı, insanlık tarihinin derinliklerinde gizlenen sırları hala korumaya devam ediyor.
