Öğretemedik bir türlü. Yanlış, hatalı. Değiştirin bu yorumu, silin beyninizden hatta. 'Yere düşersen penaltı, düşmezsen penaltı değil'. İlla düşürecekler, olmazsa olmazı penaltının sanki....

Öğretemedik bir türlü. Yanlış, hatalı. Değiştirin bu yorumu, silin beyninizden hatta. 'Yere düşersen penaltı, düşmezsen penaltı değil'. İlla düşürecekler, olmazsa olmazı penaltının sanki. Ama öyle değil ki. Kural kitabında, 12.kuralda, fauller ve fena hareketlerde, böyle bir şey yok. O, sadece uçaklar için geçerli. Hiçbir uçak havada kalmaz. Mutlaka yere iner. Yerçekimi denen bir şey var, malumunuz. Futbolda yok. Temas yani faul olmadan da düşer, düşebilir. Temas olsa da düşmez, düşmeyebilir. İlla havuza atlar gibi, iki seksen yere serilmesi gerekmez. Amigo basın mensuplarımız, illa kazanmak isteyen futbolcularımız hatalı da. Bizim üst düzey hakemimiz ne yapıyor. Yere düşmedi, ayakta kalmayı başardı diye penaltı vermiyor. Yoruma bak yoruma, bu çağda. Bakınız Hatayspor - Galatasaray maçı.
TRAVELLİ BJK'YE GELİYOR
Oynayanlarda yabancı ısrarı yetmezmiş gibi, teknik adamlar için de yabancı takıntısı başladı. Aslında yıllardır var da yine hortladı diyelim. Adına üç büyükler denen İstanbul takımları, gidişat kötü olunca yaptıkları ilk iş yabancı hoca getirmek. Çok mantıksız hatalı ve yanlış karar. Aslında ligin başında yerli, bizden hoca getirseler. Yanlış yoldasınız ey büyükler. Bu kafadan vazgeçin artık. Fenerbahçe denediği ismi, bir kez daha getirdi, yine hüsran, her daim hüsran. Beşiktaş da yabancı bir isimle anlaştı, Mondar Travelli'yi getiriyor desem. Bilmem ne yorum yaparsınız. Bu ismi hiç duymadınız mı yoksa, oysa çok aşinayız. Çok sayıda oyuncu yetiştiren, alt yapı ustası ile pürüzler halledildi, anlaşmaya varıldı.
OKAN, İSMAİL, ÖNDER VAR İKEN
Galatasaray, kapı gibi Okan Buruk var iken, es geçti, yok saydı. Fenerbahçe de 'vefalısı' İsmail Kartal'ı göreve getirdi. O da garibim Sarı-Kanarya sevdasıyla koşa koşa geldi. Yine bir zor dönemde. O kadar vefalı ki, ikinci adam olacağını bile bile geldi. Löv gelecekmiş, öyle diyorlar. Milli Takımımızdaki hoca da yabancı. Eee Beşiktaş aşağı kalır mı ? O da boş durmadı. Mizah yapayım dedim. Adı Önder Karaveli değil de. Mondar Travelli olsa, işlem tamamdı. Gayet başarılı, başkasını aramanıza gerek yok ki. Nedir bu yabancı hayranlığı, anlayamıyorum. Karaveli de BJK aşığı. Yabancılar da var mı bu aşk. Onlar ücrete sevdalı, sözleşmeye aşkla bağlı. Önder Karaveli, Okan Buruk, İsmail Kartal gibilere, bizimkilere sahip çıkın. Biz bize yeteriz.
HER SENE BİR TAKIM
Başkanı, yöneticisi olduğu kulübün takımını bir üst lige terfi ettiremeyen, bu işi beceremeyenler yıllarca konuştu. Ağzı olan konuşuyor. Bahane hep hazır. Çıkamama nedenleri hep belli, kadrolu bahaneler. Suçlu ya hakemlerdir ya basın ya da lobi. 'Bizim lobimiz yok ki' derler. İşi bilmeyen alem de inanır buna. Gruplardan çıkanı karalarlar. Haklı oldukları taraflar da yok değil. Ama lobin yoksa, çıkamazsın anlamına getiriliyor ki işte bu çok saçma. Kravatlılar oynamıyor ki sonuçta. Ey İzmirliler birlik olun, güçlenin. Yıllardır sizi kandırdı başka illerin takımları dost ayağıyla, kanka numarasıyla aramızı açtı. Öneriyorum. Her sene İzmir'den bir takım çıksa fena mı olur. Belediyeler, senin sınırlarında bizim takımımız değil ki, dememeli. Balçova Belediyesi sahasını İzmirspor'a verdi ikinci yarı için. Konak ile Karabağlar da gayret ve çaba içinde. İşte böyle olmalı. Lobi onların olsun birlik beraberlik bize yeter. Biz İzmirliyiz, hak ederek çıkarız.
KARŞIYAKALILIK RUHU ŞART
Kaf-Sin-Kaf'ın durumu da çok üzüyor. İzmir'i tanımayan, Karşıyakalılık ruhunu bilmeyenden KSK'ye teknik adam olmaz. Bu da yabancı saplantısının değişik bir versiyonu, çünkü Karşıyaka'ya yabancı. Nereden mi biliyorum, birebir yaşadım, hem de tee içinden gördüm. 9 gün önce pazar günü Atatürk Stadı'ndaki Karşıyaka - Denizli Kızılcabölükspor maçına davet edildik. Kaptan Atilla Güneş'e teşekkürler. Hakem olarak Ayhan Çalışkan ile Mustafa Sevim'den oluşan ekibimizle ter döktük. Yenildi KSK. Tavas ekibi çok iyi, kaliteli futbolcuları da var. Üç gün önce de İstanbul Bayrampaşa deplasmanında 2-2'lık skorla puan çıkardı. Karşıyaka'mız da İzmir'de 2-1 yenildi Erokspor'a, kara kara düşünmeye başladık hep beraber. Sahada taktik yok, yanlış mevkide oynatılanlar çok. Bu böyle olmaz. Gitmez böyle. Spor yazarı olarak, basın tribününe giremiyoruz, korona var ya. Bizde olayın tam kaynağından yazalım dedik. Dost acı söyler. Her sene bir takım çıksın derken Karşıyaka düşmemeli, düşemez. Hepsi bizim takımımız.
UNUTMADIK SIDDIK'IMIZI
İzmir'in köklü kulüplerinden, Türk sporuna onlarca, yüzlerce futbolcu kazandıran Bozyakaspor'un kulüp başkanlığını yaptı 6 yıl boyunca. 5 yıl ALS hastalığı ile mücadele verdi, 46 yaşında kaybettik Sıddık Topaloğlu kardeşimizi. Vefa edeli 3 yıl olmuş bile, vay gidene Mevlam rahmet eyleye. Temiz kalpli, bir insan evladıydı Allah gani gani rahmet eylesin mekânı cennet olsun. Ailesine, Bozyakaspor ve spor camiasına, sevenlerine sabır diliyorum. Başlayacak liglerde gruplara adı verilmeli, yaşatılmalı her yerde sevgili Sıddık Topaloğlu.
ALTAY NEREYE BÖYLE ?
Sevgilisinin, nişanlısının, eşinin adını bedeninin en görünecek yerine kalıcı dövmeyle yazdıranlar geldi aklıma.
Aslında olmayan sevda, aşk bitince, ne olacak kalıcı dövme. Gönülden çıkaramazsın ki, teninden nasıl kazırsın. Onlarca duayen isim var iken Mustafa Denizli adı verildi, efsane sahamıza. Kaldı ki Metin Oktay adı verilse itiraz eden bile olmazdı. Mustafa hocam, takviye istedi kabul edilmedi, istifa etti. Nobre ne yapacak ki kötü gidiş devam ediyor. Çok yaşasın çıkardı Altay'ı, ilk maça da çıktı adını taşıyan statta. İşte o an tamam demeliydi. Şimdi de adı kaldırılsın diyenler bile çıktı, torba değil ki büzesin. Tenden kazıyamazsın, tabelayı kaldıramazsın. Sevda gönüllerde yeter ki Altay düşmesin.