Şemsiyeler, yalnızca güneşten ya da yağmurdan korunmak için kullanılan sıradan araçlar değil; tarih boyunca güç, statü, güzellik ve zarafet gibi derin anlamlarla yüklü kültürel semboller olmuştur. Bu efsanevi nesne, üç bin yıl süren bir mirasa sahip olup, her kıtada farklı bir hikaye anlatmaktadır. Antik Mısır'dan Çin'e, Mezopotamya'dan Japonya'ya kadar şemsiyelerin kullanımı, insanların sosyal yapılarından kültürel inançlarına kadar geniş bir yelpazede etkili olmuştur.
“TANRISAL KORUMA”
Eski Mısır'da, şemsiyeler yalnızca soyluların ve rahiplerin kullanımına sunulmuş ve bu araçlar güneşin zararlı etkilerinden korunmak amacıyla kullanılırken, aynı zamanda bir statü sembolü olarak da görülmüştür. Mısır'da şemsiyenin arkasında, tanrısal bir koruma ve yüksek sosyal sınıflara ait bir güç simgesi yatmaktadır. Mezopotamya'da ise benzer şekilde, kraliyet ailesi ve dini liderler için bir statü aracı olan şemsiyeler, onları tanrılardan gelen bir koruma ile örtmeyi simgeliyordu.
“ZARİF DESENLER”
Çin'de ise şemsiyeler, bambu ve kağıt malzemeler kullanılarak üretilmiş ve estetik bir ifade aracı haline getirilmiştir. Çinli sanatçılar, şemsiyeleri sadece fonksiyonel bir nesne olarak değil, aynı zamanda zarif desenlerle süslenmiş sanat eserleri olarak görmüşlerdir.
KAYNAK: NTV