Pehlevan, "Üreticilerimizin çok fazla talebi yok. Sadece üretim maliyetinin üzerine yaşam payı eklenerek çiftçinin alın terinin karşılığını alacağı taban fiyatın açıklanması ve aracıların bu taban fiyatın altında fındık almasının önüne geçilmesi gerekiyor" dedi.
Pehlivan, fındığın Türkiye için büyük bir öneme sahip olduğunu belirterek, “Her yıl dünyadaki fındık ihracatının yaklaşık yüzde 75'i Türkiye’den karşılanmaktadır. Fındık, Karadeniz bölge halkının önemli bir geçim kaynağıdır ve 500 bin çiftçi tarafından 720 bin hektar alanda üretilmektedir. Bu geniş etki alanı nedeniyle fındık politikaları oluşturulurken daha hassas davranılmalı ve fındığın kalitesine uygun stratejiler geliştirilmelidir” ifadelerini kullandı.
Fiskobirlik’in Rolü ve Fındık Fiyatları
Pehlivan, 90 yıllık tecrübeye sahip Fiskobirlik'in fındık alımında devreye girmesi gerektiğini belirterek, "Fiskobirlik, entegre tesislerinde ürünü işleyip, aracı kullanmadan dış pazara sunma kabiliyetine sahip bir kurumdur. Fındık fiyatına ayar verecek olan, güçlü devlet destekli alım politikası ile Fiskobirlik’tir. TMO'nun alım yaptığı dönemde fındık fiyatlarında düşmeler yaşanmakta ve bu durum çiftçilere zarar vermektedir" dedi.
Fındık Taban Fiyatının Belirlenmesi
Pehlivan, fındık taban fiyatının 170 TL olması gerektiğini belirterek, “Geçtiğimiz yıla göre verimin yüksek olması beklenen bu yıl, fındık üreticisi umutsuz ve çaresizlik içerisinde beklemektedir. En kısa zamanda belirlenen 120 TL maliyetin üzerine yüzde 30'luk yaşam payı ilave edilerek üreticiyi memnun edecek 170 TL taban fiyat belirlenmesi gerekmektedir. Fındık üreticileri kaderine mahkûm edilmesin. TBMM'de iktidar ve muhalefetin birlikte hareket ederek fındığın milli ve stratejik ürün kapsamına alınması sağlanmalıdır” dedi.
