Kahramanmaraş'ta, deprem sonrası kurulan Enkaz Kafe, sadece bir kafe olmanın ötesine geçerek, şehrin toparlanma sürecinde toplumsal dayanışmanın simgesi haline geldi. Depremden etkilenen vatandaşlara hem fiziksel hem de manevi destek sunmayı amaçlayan bu özel mekan, ziyaretçilerine umut, dayanışma ve yeniden bir araya gelmenin gücünü hatırlatıyor.
Depremin hemen ardından, dört ay boyunca halka ücretsiz çay ve yemek dağıtarak yaraları sarmaya başlayan Enkaz Kafe, günümüzde de toplumsal bağları güçlendiren bir buluşma noktası olarak kapılarını açık tutuyor. Kafe içinde sergilenen eşyalar, depremde yaşanan acı hatıraların izlerini taşırken, aynı zamanda şehrin yeniden ayağa kalkma sürecine olan inancı simgeliyor. Gelinlikten eski bir fotoğrafa, son beş lirasını veren bir cüzdana kadar pek çok eşyadan oluşan koleksiyon, ziyaretçilerine yaşamış oldukları dramı ve dayanışmayı anlatan hikayeler sunuyor.
Enkaz Kafe'nin duvarlarında asılı olan bir diğer anlamlı detay ise, depremde hayatını kaybedenlerin anısını yaşatmak amacıyla dikilen 150 fidan. Her bir fidanın yanına yazılan isimler, kaybedilen canların hatırlanması ve unutulmaması için özenle korunuyor. Mehmet Yalçın, Enkaz Kafe'nin bir kafe olmanın çok ötesinde, deprem şehitlerine ve Kahramanmaraş halkına adanmış bir kültür mirası olduğunu vurguluyor.
Yalçın, "Birlikte ayağa kalkmak, geçmişteki acılardan ders alarak geleceğe umutla bakmak için buradayız. Enkazdan çıkarılan eşyalarla oluşturduğumuz bu mekan, manevi değeri yüksek bir yer. Burada oyuncaklar, beşikler, gelinlikler, kitaplar ve fotoğraflar var. Şehrimizin acılarını, bu mekan aracılığıyla duyurmak istiyoruz. Acılarımızı paylaştık, ancak burada yarım kalmış hikayeler de var. Enkaz Kafe, yaşayan bir müze olarak kalmalı ve geçmişin izlerini, geleceğe taşımalı" diye konuştu.
Enkaz Kafe, hem depremi hem de onunla birlikte gelen acıları, kayıpları ve umutları yaşatan bir alan olarak Kahramanmaraş'ın hafızasında derin bir yer ediniyor. Bu özel mekan, ziyaretçilerine sadece bir kahve içme fırsatı sunmakla kalmayıp, aynı zamanda şehrin ruhunu, dayanışmasını ve yeniden doğuşunu simgeliyor.