İzmir Büyükşehir Belediyesi, İtfaiye Haftası etkinlikleri çerçevesinde İzmir İtfaiyesi’nde uzun yıllar görev yapan emekli itfaiyecileri bir araya getirdi. “Bir Ömür İtfaiye” başlıklı söyleşi, genç meslektaşlarına itfaiyecilik serüvenlerini anlatan kahramanların duygusal anlarına sahne oldu.
Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi’nde (APİKAM) gerçekleştirilen etkinlikte, emekli itfaiyeciler, mesleklerine duydukları bağlılığı ve yaşadıkları zorlukları paylaştı. İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkan Vekili Yaşar Korkmaz, konuşmasında itfaiyecilik ruhunun hiç değişmediğini vurgulayarak, “Emekli oldunuz ama hiçbir zaman itfaiyecilikten emekli olduğunuzu düşünmüyorum” dedi.
"Çocuklarım, ailem aklıma geldi"
1980 yılında göreve başlayan Seyfi Türüdü, anılarını paylaşırken yaşadığı bir yangın tecrübesini aktardı: “Bir gün yangın vapurun motor dairesinde başladı. Oksijen tüpüm bitmek üzereydi. Çıkmaya çalıştım ama başaramadım. O an aklıma çocuklarım ve ailem geldi. ‘Allah’ım, buradan çıkmak için bana güç ver’ diye dua ettim. Kendime geldim ve sürüne sürüne dışarı çıkmayı başardım. Şimdi mesleği gençlere bıraktık ve onların da iyi birer itfaiyeci olmalarını diliyorum.”
"Cesur olmak şart"
40 yılı aşkın bir süre görev yaparak emekli olan Ergün Kaya, itfaiyeciliğin kutsal bir meslek olduğunu belirtti: “Bir daha dünyaya gelsem yine itfaiyeci olurum. Yangın anında herkes kaçarken, itfaiyeci yangının üzerine gider. Cesur olmak zorundasınız. Görev yaparken birçok tehlike atlattım. Basmane’de bir sanayi tüpü patladığında, açtığımız hortum kısaydı ve bina çöktü. Alevlerin içinde kalmıştım; eğer arkadaşım Seyfi beni kurtarmasaydı, yanmıştım. Ayrıca, Atatürk Kültür Merkezi yanarken duman maskem yüzümden fırlayınca zehirlendim. Eşrefpaşa Hastanesi’nde tedavi gördüm ama dört saat sonra yeniden yangın yerine döndüm. İtfaiye aşkı olmadan, böyle bir cesareti gösteremezsiniz.”
"Boyum yetmiyor dediler ama ben ikna ettim"
24 yıl itfaiyeci olarak görev yapan Mustafa Kasalak, meslek hayatındaki zorluklardan bahsetti. “Sınavlara girerken boyum kısa olduğu için eleştirildim,” diyen Kasalak, “Yeniden dünyaya gelsem yine itfaiyeci olurum. Olayları aileme anlatmadım ki tedirgin olmasınlar. İtfaiyecilikten başka bir mesleğim olmasını istemedim. Sınavlara geldiğimde, yetkililer ‘Senin boyun yetmiyor’ dediler. Ben de ‘Boyum yetmiyor ama ben giremeyecekleri yerlere girebilirim’ dedim. İkna oldular ve sınavı kazandım. Mesleğimizi sevmek çok önemli; eğer severek yaparsanız, her zorluğun üstesinden gelebilirsiniz.”
Konuşmaların ardından emekli itfaiyecilere teşekkür plaketi verildi. Etkinlik, duygusal anların yanı sıra, mesleklerine olan bağlılıklarını bir kez daha gözler önüne serdi.