(NİHAT AK / ÖZEL HABER)- Türkiye ve çevre ülkelerini sarsan Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından gözler arama-kurtarma çalışmalarına döndü. Olumsuz hava koşullarındaki deprem bölgesinde zamana karşı yarış yapılıyor. Ekiplerin en büyük yardımcısı arama-kurtarma köpekleri. Uzmanlar en sağlıklı verileri tüm toknolojileri geride bırakan köpeklerin sağladığını söylüyor. Arama kurtarma köpekleri cana can olurken bölgedeki can dostların aranması ve kurtarılması çalışmalarını ise hayvan severler tepki çekmemek için sessiz sedasız yapabiliyor. Tüm dünyayı yasa boğan şiddetli depremlerin ardından başta Türkiye'dekiler olmak üzere Almanya, İsviçre, ABD, Yunanistan, Japonya, Almanya ve Meksika gibi dünyanın dört bir yanından deprem bölgesine giden arama-kurtarma köpekleri görev yapıyor.'BÖLGEDE 100’ÜN ÜZERİNDE’Deprem bölgesinde arama-kurtarma köpeklerinin önemli işler başardığına dikkat çeken Köpek Eğitmeni Kutay Özkan, “Dünyanın dört bir yanındaki depremlerde başarılarını ispat etmiş eğitimli köpeklerimiz deprem sahasında çalışıyorlar. Gölcük, Düzce, Van, Elazığ ve İzmir'deki depremlerde eğitimli köpeklerimiz başarı göstermişti. Türkiye ve farklı ülkelerden gelen köpek sayısı 100’ün üzerinde. Eğitimli arama-kurtarma köpekleri bir kez daha sahada ekiplere destek vermeye devam ediyor. Arama-kurtarma köpeklerimiz yaklaşık iki yıl süren sıkı bir eğitim alıyor. Temel itaat ve temel beceri eğitimleri başarıyla bitiren köpeklerimiz ileri beceri eğitimleri alıyor. Sınav ve sertifikasyonların ardından köpeklerimiz sahada çalışmaya başlayabiliryor. Mesela Türkiye’deki yasaklı bir ırk köpek çalışmalara alınmıyor” dedi. "TEKNOLOJİYE TAŞ ÇIKARTIYORLAR"Arama kurtarma köpeklerinin canlı insan kokusuna odaklı çalıştığını belirten Köpek Eğitmeni Kutay Özkan, “Termal kameralar, ses dinleme cihazları ve çeşitli teknolojilerden yararlanılsa da onlara göre eğitimli arama-kurtarma köpeklerinin verileri çok daha doğru ve etkili sonuçlar ortaya koyuyor. Canlı insanın kalbi atıyor. Bu kan dolaşımını devam ettiriyor. Enkaz altında sağ olan, kalbi atan canlıyı eğitimli köpekler tespit edebiliyor. Depremzedede endişeye bağlı olarak yükselen adrenalin vücuttaki kan basıncını daha da yükseltiyor. Bu durumda koku çok yoğun bir şekilde ortaya çıkıyor. Günümüzde kullanılan teknolojik alet ve cihazlar köpeğin burnu kadar hassas ve kuvvetli değil" diye konuştu.
‘CANIMIZ ÇOK YANIYOR’Enkaz altındaki her canlı için canlarının yandığına vurgu yapan Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) İzmir Temsilcisi Esin Önder, “HAYTAP deprem bölgesinde çalışma yapıyor. Ülke genilindeki üyelerimiz ve hayvan sever dostlarımız çalışmalara destek veriyor. Can kurtarmak yaralı canlıların yaralarını sarmak için oradalar. Arama-kurtarma çalışmalarına katılıyorlar. O bölgede sahra çadırı kuruldu. Veteriner Hekimlerimiz ve teknik personel gece gündüz demeden çalışıyor. Bu çalışmalar biraz daha sessiz sedasız yapılıyor. Daha önceki depremlerde görülen tepkiler nedeniyle dikkatli bir çalışma yürütülüyor. Depremden yaklaşık 15 milyon insanımız etkilendi. Ülke genelindeki evcil hayvan edinme oranı yüzde 5 olarak düşündüğümüzde tahmini olarak 700 bin evcil hayvan bu depremden etkilendi. Bu çok ciddi bir rakam. Sokak hayvanlarını da hesaba kattığımızda durumun ciddiyeti daha fazla ortaya çıkıyor. Osmaniye'deki HAYTAP Tedavi Merkezinde hasarımız şükürler olsun çok az. Hasarı büyük olan duvarlarında çökme tehlikesi olan kliniklere kapılarımızı açtık. Oradaki yatan hasta canları da kliniğimize almaya başladık. Kliniğimizde jeneratörümüz var ve can dostlarımızı ısıtıyoruz. Hem insanlar hem hayvanlar için bölgedeyiz. Veteriner Hekimler, sağlıkçılar, arama kurtarma eğitimi almış profesyonel ekibimiz ve gönüllülerimizle birlikte Antakya’da sahra çadımızı kurduk. Tedavi çalışmalarımız yoğun birşekilde devam ediyor. Asılsız teyitsiz olan ihbarlar ekiplerimizi çok meşgul ediyor. Yardıma ihtiyacı olan hayvanlarını getirenlere ücretsiz destek veriyoruz. Bu soğuk günleri de hep beraber atlatacağımıza inanıyoruz. Yatan hastalarımıza ve sokak hayvanarına mama bağışı yapılabilir. Biz çevremizden öncelikle insani daha sonrasında ise can dostlara yönelik yardımlar topluyoruz. Ve bölgeye gönderiyoruz. Arama-kurtarma çalışmalarına katılan ekiplere, yaralılara müdahale eden sağlık görevlilerine ve can dostları kısıtlı imkanlarla tedavi etmeye çalışan Veteriner hekimlerimize en kalbi teşekkürlerimi yolluyorum” diye konuştu.
‘ÖNCELİĞİMİZ İNSAN, AMA...’Bölgedeki önceliklerinin insan olduğuna dikkat çeken Belediye Veteriner Hekimler Derneği Başkanı Sinan Okçuoğlu da, “Bizler can kurtarmak canlıları tedavi etmek için eğitim aldık. Bu şiddetli depremde önceliğimiz insan ve insani yardım. Ama gözardı edilemeyecek kadar da farklı canlı türü var. Evcil hayvanlar, sokak hayvanları, besicilerin hayvanları ve diğer canlılar var. Onların ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurmak mecburiyetimiz var. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden bir ekip, Antalya Veteriner Hekimler Odası’ndan bir ekip ve gönüllü veteriner hekimlerimiz bölgede çalışma yapıyor. Depremden zarar gören can dostlara Diyarbakır, Adana ve Malatya’da ücretsiz hizmet veecek Veteriner Kliniklerimiz var. Olayın acısıyla düşünemediğümiz pek çok detay var. Düzce ve Yalova ve Gölcük depremlerinde kötü fotoğraflar gördük. Aç kalan sokak hayvanları bir süre sonra enkazdaki bedenlere yöneliyor. Enkaz sayısı çok fazla. Tamamına müdahale edecek ekip ve ekipman yok. Umarız tekrar bu fotoğrafları görmeyiz. Acılarıyla başbaşa kalan insanların daha büyük psikolojik travmalar yaşamamasını diliyoruz” dedi.