Nihat AK/EGE TELGRAF- Son yıllarda ekonomik daralmanın etkileri yalnızca vatandaşların cebinde değil, perakende sektörünün dinamiklerinde de büyük bir dönüşüm yarattı. Yerel marketler ulusal zincirlerin baskısı altında mücadele ederken, tüketiciler temel ihtiyaçlara yönelmek zorunda kalıyor. Peki, bu değişim ekonomik ve sosyal yapıyı nasıl etkiliyor? Perakende sektöründe yaşanan bu dönüşüm, geleceğin pazarını nasıl şekillendirecek?

TÜKETİCİ DAVRANIŞI DEĞİŞTİ

Geçmiş ekonomik kriz dönemlerinde marketçilik alanında hizmet veren perakende sektörünün büyüme gösterdiğini ama son ekonomik daralmalarda büyümenin farklı bir alana evirildiğini dile getiren Ege Perakendeciler Derneği (EGE PERDER) ve Başdaş Marketler Zinciri Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Feyzi Başdaş, “Türkiye'deki perakende sektörü ile maaş zamları arasındaki ilişki şu şekilde özetlenebilir: Sektör, yıllardır maaş artışlarına paralel olarak büyür. Büyüme genellikle asgari ücret artışlarıyla uyumlu olup, sektördeki genel büyüme ve iş yapma durumu maaş zamları ile yakından ilişkilidir. Eğer maaşlar artarsa, bu perakende sektörünün büyümesine de olumlu yansır. Ancak, maaşların artmaması veya ekonomik daralma durumunda, sektör büyümesi beklenen seviyede olamayabilir. Bir diğer önemli nokta ise, yüksek faiz oranlarının ve artan konut fiyatlarının insanların büyük yatırımlar yapmaktan kaçınmasına yol açmasıdır. Bu durum, insanların harcamalarını daha küçük ölçekli alışverişlere yönlendirmelerine neden olur. Geçmiş dönem ekonomik krizlerde büyük yatırımlar yapamayan birikim yapamayan yurttaşların küçük alışverişlerle perakende sektörünü büyüttüğünü gözlemledik. Ancak son ekonomik daralma İzmir’deki restoranlar ve AVM'ler gibi hizmet sektörlerde büyüme gösterdi. Hatta online yemek siparişi sektörü, Türkiye geneline oranla en büyük büyümeyi İzmir’de kaydetti. Bu da, insanların tüketim alışkanlıklarının değiştiğini ve sektöre olan talebin farklı şekillerde arttığını gösteriyor. Özetle maaş zamlarının sektördeki büyümeyi doğrudan etkilediğini, ancak ekonomik koşulların da tüketici davranışlarını ve harcamaları yönlendirdiği bir durumda söz konusu olduğunu söyleyebilirim” dedi. 

Norm Digital'in talep tahmini projesi, yapay zeka devrimiyle ödül topladı Norm Digital'in talep tahmini projesi, yapay zeka devrimiyle ödül topladı

PERAKENDE TEKELLEŞMEMELİ!

Ulusal market zincirleri eliyle gelecekte perakende sektörünün tekelleşme ihtimalinin ciddi bir sorun oluşturabileceğine dikkatleri çeken EGE PERDER Başkanı Başdaş, “Türkiye’de perakende sektöründe özellikle yerel marketler son yıllarda zorlu bir dönemden geçiyor. Ortaklık kültürünün yeteri kadar gelişmemiş olması, sektördeki yerel oyuncuların birleşmelerini ya da işbirliklerini zorlaştırıyor. Bu da yerel marketlerin ulusal büyük marketler karşısında daha fazla baskı altında kalmalarına neden oluyor. Özellikle "üç harfli" olarak adlandırılan büyük ulusal zincirler, hızla güçlerini artırarak Anadolu'da dahi her köşe başında mağazalarını açıyorlar. Geçen yıl, İzmir gibi önemli bir şehirde yerel marketlerin yüzde 10 oranında güç kaybettiği, kapandığı ya da satıldığını gördük. Bu durum, yerel marketlerin ayakta kalma mücadelesini zorlaştırıyor ve fiyat rekabetinin tekelleşmesine yol açabiliyor. Ulusal marketler, güçlü alım güçleri ve geniş şubeleriyle fiyatları belirleyerek yerel pazarda tekelleşmeye yol açabiliyor. Ancak yerel marketlerin kapanması sadece iş dünyası için değil, aynı zamanda istihdam ve yerel ekonomi için de ciddi bir kayıp anlamına geliyor. Eğer bu süreç devam ederse, yerel marketler giderek azalacak ve sadece ulusal zincirlerin hakimiyetinde bir perakende pazarı oluşacak. Bu, fiyatların daha da yükselmesine ve tüketicilerin seçeneklerinin azalmasına yol açabilir” ifadelerini kullandı.

KALKINMA İÇİN YEREL MARKET

Bölgesel kalkınma için yerel marketlerin desteklenmesi gerektiğine vurgu yapan Başdaş, “Biz yerel market zincirleri ve Başdaş Marketleri olarak, ürün tedarikinde uzak mesafelerden gelen mallara yönelmek yerine, yerel üreticilerle işbirlikleri yapmayı tercih ediyoruz. Bu yaklaşımımız, sadece tedarik zincirimizin daha verimli olmasını sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda bölgedeki istihdamın artmasına da önemli katkılar sunuyor.İzmir ve Ege bölgesindeki üreticilerle sözleşmeli üretim yaptırarak, yerel üretimin teşvik edilmesini sağlıyor ve aynı zamanda bölgedeki ekonomik faaliyetleri destekliyoruz. Bu, yalnızca bizim için değil, bölgedeki tüm işletmeler ve çalışanlar için büyük bir fırsat yaratıyor.Yerel marketlerin, İzmir ve Ege'deki istihdamı artırmak ve yatırımların bölgeye yönelmesini sağlamak adına kritik bir rolü vardır. Eğer bizler, bu yerel marketleri desteklersek, sadece ekonomik büyümeyi değil, aynı zamanda bu bölgedeki sosyal dayanışmayı da sağlayabiliriz.Unutmayalım ki, yerel üreticilere ve yerel işletmelere destek olmak, yalnızca bugünün değil, yarının ekonomisine de katkı sağlamak anlamına gelir. İzmir ve Ege'deki istihdamı, bölgesel yatırımları artırmak isteyen herkesin yerel marketleri tercih etmesi gerektiğine inanıyorum” diye konuştu. 

KARSIZLIK GETİRDİ

Son dönemde yüzde 30 ila 40 arasında satışlar düşerken perakende sektöründe faaliyet gösteren işletme giderlerinin düşmediğine dikkatleri çeken Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, daralma yaşayacağı yönünde kritik bir uyarıda bulundu. Cirolardaki artışın enflasyonun altında kalmaya başladığını dile getiren Başkan Öncel, “Geçtiğimiz yılın ilk yarısından sonra daralmaya başladı. Son aylarında uygulanan indirimlere rağmen ciroda toparlanma olmadı. Adet satışları yüksek olsa da indirimler kârsızlık getirdi. Maliyetlerde masraflarda hiçbir şekilde düşüş olmuyor. Kira önemli bir gider kalemi. Ürün maliyetlerinde kontrol edilemez fiyat artışı var. Tüm yıl boyunca perakendeci sürümden kazandı. Bunu beceremeyenler, kaybeden markalar da oldu” şeklinde konuştu.

ÖNCEKİ YILI ARADILAR

Önceki yıl yapılan satışları arar hale geldiklerini belirten başkan Öncel, “Yabancı kredi kartıyla önceki yıl Türkiye’de 153 milyon 547 bin adet alışveriş ve para çekme işlemi yapılırken geçtiğimiz yılın ilk 11 ayında işlem adedi 147 milyon 363 bine geriledi. Yurt içinde 60 bin civarında mağaza ile faaliyet gösteren perakende sektörünün bu yıl ana gündeminde yüksek kira maliyetleri ve hükümetin iç tüketimi sınırlayıcı politikaları olacak.Bu sene vatandaş ağırlıklı olarak temel ve zorunlu ihtiyaçlarına para ayıracak. Perakendede bir daralma olacağını, bölgesel problemler olursa turist satışlarının da olumsuz etkileneceğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

Kaynak: EGE TELGRAF