Böbrek yetmezliği nedeniyle uzun yıllar tedavi gören ve organ nakli bekleme listesine alınan 57 yaşındaki mimar Nejat Çarak, kadavradan yapılan böbrek nakliyle sağlığına kavuştu. Çarak, nakil sonrası yaşamına yeniden başladığını ve özgür bir hayat sürmenin kıymetini daha iyi anladığını belirterek, yaşadığı zorlu süreci ve sonrasındaki mutluluğu paylaştı.

Böbrek sağlığının korunması için aşırı tuz tüketimi, yetersiz su tüketimi, bilinçsiz ilaç kullanımı gibi olumsuz durumların böbrek yetmezliğine yol açabileceği sıklıkla vurgulanıyor. Bu tür sağlık sorunları, zamanında tedavi edilmediği takdirde organ nakli gereksinimlerine kadar ilerleyebiliyor. Şişli’de yaşayan Nejat Çarak’ın hikayesi, böbrek sağlığını korumanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

Böbrek Yetmezliği Tanısı ve Zorlu Süreç

Nejat Çarak’ın böbrek rahatsızlığı yıllar önce yapılan tetkiklerle belirlenmişti. Böbreklerinin işlevlerini yeterince yerine getiremediği tespit edilen Çarak’a hemen tedavi uygulanmaya başlandı. Ancak yoğun tuzlu besin tüketimi ve tansiyon düzensizlikleri nedeniyle süreç daha da zorlaştı. Bir süre sonra diyaliz tedavisi gerekliliği oluştu ve Çarak, organ nakli bekleme listesine alındı. Ancak, zaman içinde umudunu kaybetmeye başlamış ve tedavilerini aksatmaya başlamıştı.

Doktorların Israrı ve Yeni Bir Başlangıç

Nejat Çarak’ın takiplerini ihmal etmesi üzerine Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi doktorları, Çarak’ı tekrar düzenli tedaviye yönlendirdi. Bu süreçte, 2022 yılının Nisan ayında kadavradan bir böbrek bağışı oldu ve Çarak, hastaneye çağrılarak nakil için hazır hale getirildi. Yapılan son incelemeler sonucunda, organ nakli için uygun olduğu belirlenen Çarak’a kadavradan böbrek nakli gerçekleştirildi. Bu süreç, Çarak için bir dönüm noktası oldu. Ailesinde de böbrek rahatsızlıkları yaşayan yakınları olduğu için, sağlığına kavuşan Çarak ve ailesi büyük bir mutluluk yaşadı.

Aç karnına kahve tüketimi sağlık sorunlarını 3 kat artırıyor! Aç karnına kahve tüketimi sağlık sorunlarını 3 kat artırıyor!

Nakil Sonrası Hayat

Böbrek naklinden sonra sağlığına kavuşan Nejat Çarak, yaşadığı dönüşümü şu şekilde anlattı: “Eskiden diyalize giriyordum, böbrek naklinden sonra hayatıma devam ediyorum. 2013 senesinde böbrek rahatsızlığım olduğunu öğrendim. Şantiye mimarıyım, hayatım şantiyede sürüp gidiyordu, oradaki şartlar, beslenmeler, kendimize dikkat etmiyorduk, yüksek tuz tüketiyorduk. O dönemde nefroloji hocaları böbreğimin yüzde 25 çalıştığını söylemişti. 2017 senesinde de diyaliz hastası oldum. Çok zor bir süreçti, haftada 3 gün diyalize giriyorduk, o gün bitiyordu, yorgunluktan bitiyordunuz. Nakil sonrası bir kere 3 gününüzü kurtarıyorsunuz. Bir anda yeniden eski kanatlarınıza, hayatınıza dönüyorsunuz, normal bir insanın özgür hayatını yaşıyorsunuz.”

Çarak, böbrek nakliyle hayatının tamamen değiştiğini vurgulayarak, artık daha sağlıklı ve özgür bir şekilde yaşamaya devam ettiğini ifade etti. Ayrıca, organ bağışının önemine de değindi ve "Zor bir süreçti ama şimdi özgür bir hayat yaşıyorum. Artık yeni bir misafiriniz var ve onu sürekli ayakta tutmanız, düzenli olarak ilaç kullanmanız gerekiyor. Zor hayat, yaşayan insanlara yardımcı olmak insanların elinde, ölmüşlerimizin organlarını bağışlayarak onlara yeniden umut aşılayabilirsiniz." diyerek organ bağışının önemini anlattı.

Uzmanlar, Böbrek Sağlığını Korumanın Önemini Vurguluyor

Böbrek sağlığını korumak için alınması gereken önlemler ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları hakkında açıklamalarda bulunan Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ ve Doku Nakli Kliniği Mesul Müdürü ve Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Abdülkadir Ünsal, aşırı tuz tüketiminin böbrek sağlığına olan zararlarını vurguladı. Ünsal, “Böbrek sağlığı açısından aşırı tuz konusu çok önemli. Tansiyon yüksekliğine yol açıyor, dolayısıyla tuz tüketiminden mümkün mertebe kaçınmak gerekiyor” diyerek, halsizlik, idrarla ilgili problemler ve yüksek tansiyon gibi durumların böbrek rahatsızlıklarına yol açabileceğini belirtti.

Prof. Dr. Ünsal, böbrek hastalıkları nedeniyle organ nakli gerekliliğinin arttığını ve canlı organ nakilleri yerine kadavra organ nakillerinin artırılması gerektiğini söyledi. “Dünyada böbrek nakillerinin yaklaşık yüzde 80’i kadavradan yapılırken, ülkemizde bu oran tam tersi, yani yüzde 80’i canlı nakillerden gerçekleşiyor. Bu durumu değiştirmek için organ bağışı konusunda duyarlı olmalıyız” dedi.

Genç Nüfusta Böbrek Nakli Bekleyen Hastalar Artıyor

Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Sinan Levent Kireççi, Türkiye’de yaklaşık 27-28 bin kişinin acil böbrek nakli beklediğini, bu hastaların büyük bir kısmının da genç nüfustan oluştuğunu belirtti. “Bir diyaliz hastasının hem sosyoekonomik düzeyi hem de hayat kalitesi büyük ölçüde etkileniyor. Nakil sayesinde kişiler, diyalize bağımlı olmaktan kurtuluyor ve daha özgür bir yaşam sürebiliyorlar” dedi. Ayrıca, organ bağışının artması gerektiğini ve bu konuda herkesin duyarlı olması gerektiğini vurguladı.

Hemşire Hanife Yavuz, böbrek hastalıklarıyla mücadelede erken tanının önemine dikkat çekerek, sağlıklı yaşam biçiminin benimsenmesi gerektiğini ifade etti. Yavuz, "Bekleme listesindeki hastaların yüzde 50'si 50 yaş altı, bu da genç nüfusta böbrek nakli bekleyen hastaların arttığını gösteriyor. Bu konuda organ bağışının artırılması gerektiği aşikar," dedi.

Nejat Çarak’ın yaşadığı böbrek nakli süreci, böbrek sağlığının korunması, organ bağışının önemi ve düzenli tedavi ile hayata tutunmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Kaynak: İHA