Seyahat

Bir zamanların ‘Güneş Tapınağı’ olarak biliniyor | Din adamlarının sandalyeye oturtularak gömüldüğü o yer!

Mardin’deki Deyrulzafaran Manastırı, tarih, inanç ve kültürün iç içe geçtiği büyüleyici bir yapı. Manastırın içinde yer alan özel odada, Süryani patriklerinin mezarları ve yüzleri doğuya bakacak şekilde düzenlenmiş gömülüşleri, Hz. İsa’nın dirilişine dair derin bir inancı yansıtıyor. İşte, bu çok özel tarihi mirası gelin birlikte inceleyelim...

Abone Ol

Berna Sever / EGE TELGRAF- Mardin’in eşsiz tarihi dokusunu yansıtan Deyrulzafaran Manastırı, hem mimarisi hem de içinde barındırdığı dini ve kültürel değerlerle dikkati çekiyor. Süryani Ortodoks Kilisesi’ne ait olan bu manastır, 5. yüzyıldan bu yana varlığını sürdürüyor ve bölgenin en önemli dini yapılarından biri olarak kabul ediliyor. Ancak Deyrulzafaran, sadece tarihiyle değil, içindeki mezarlıkla da büyüleyici bir derinliğe sahip. Manastırın içerisinde yer alan özel bir odada, burada görev yapmış olan bütün patriklerin mezarları bulunuyor ve bu mezarlık, Süryani inancını anlamak isteyenler için çok önemli ipuçları taşıyor.

PATRİKLERİN MEZARLARI VE İNANÇLAR

Deyrulzafaran Manastırı’ndaki en ilginç noktalardan biri, manastırda görev yapmış olan 52 patrikin mezarlarının bulunduğu odadır. Bu odada, her bir patrik, ayin kıyafetleriyle bir sandalyede oturur vaziyette gömülmüş durumdadır. Gömülen her bir patrikin yüzü doğuya bakacak şekilde yerleştirilmiştir. Bu geleneksel gömme şekli, Süryaniler’in inançlarıyla sıkı bir bağa sahiptir. Süryaniler, Hz. İsa’nın diriliş gününde doğudan geleceğine inanırlar. Bu inanç doğrultusunda, Hz. İsa’yla karşılaşmayı umanların mezarlarının da yüzleri doğuya dönük olacak şekilde yerleştirilir. Bu özel inanç, hem manastırın kutsallığını hem de Süryani kültürünü yansıtan önemli bir özellik taşıyor.

TARİHİ ÖNEMİ VE MİMARİSİ

Deyrulzafaran Manastırı, Mardin’in tarihi kimliğine önemli katkılar sunmuş bir yapı. 5. yüzyılda kurulan manastır, zamanla önemli bir dini merkez haline gelmiştir. Yapı, özellikle taş işçiliği ve Süryani mimarisinin örneklerini barındıran bölümleriyle tanınır. Manastır, hem dini ayinlerin yapıldığı hem de eğitim verilen bir merkez olma işlevi görmüştür. Bugün, manastır hala aktif olarak kullanılmakta ve her yıl çok sayıda turistin ilgisini çekmektedir.

DEYRULZAFARAN’IN YEREL VE DİNİ KÜLTÜRDEKİ YERİ

Manastır, sadece bir dini yapı olmanın ötesinde, Mardin’in kültürel ve sosyal yapısını şekillendiren önemli bir kurumdur. Süryani Ortodoks Hristiyanlarının bir araya geldiği bu kutsal alan, bölgenin çok kültürlü yapısının bir parçası olarak da büyük anlam taşır. Deyrulzafaran, hem Mardin hem de dünya çapında Süryani halkının inançlarını yaşattığı bir simge olarak kabul edilir.

Deyrulzafaran Manastırı, sadece mimarisi ve tarihiyle değil, içinde barındırdığı dini derinliklerle de büyüleyici bir yer. Süryani halkının inançları, burada bulunan mezarlıkta ortaya koyduğu geleneksel gömme şekilleriyle bir araya gelir. Bu manastır, inanç ve kültürle yoğrulmuş bir tarih sunarken, ziyaretçilere hem ruhsal bir derinlik hem de tarihi bir zenginlik vaat ediyor. Mardin’in bu eşsiz yapısını keşfederken, sadece bir bina görmekle kalmaz, aynı zamanda derin bir inancın ve kültürün izlerini de takip etmiş olursunuz.