Son yıllarda, ebeveynler arasında giderek yaygınlaşan aşırı korumacı tutumlar, çocukların psikolojik ve sosyal gelişimini olumsuz yönde etkiliyor. Bu durum, çocuklarda özgüven eksikliği, bağımlılık, sosyal becerilerde yetersizlik, kaygı ve depresyon gibi sorunlara yol açabiliyor.
Anne babalar genellikle çocuklarını koruma içgüdüsüne sahipler ve onları güvende tutmak istiyorlar. Ancak bazen bu koruma sınırlarının aşılması söz konusu olabiliyor. Kimi ebeveynler, çocuklarının yaşamlarının her alanına yoğun bir müdahalede bulunmaktan çekinmiyor. Bu tutumlar, "aşırı korumacı" ve "helikopter ebeveyn" kavramlarıyla tanımlanıyor.
Aşırı korumacı evlerde büyüyen çocuklar, özgüven eksikliği, bağımlılık, sosyal becerilerde yetersizlik, kaygı ve depresyon gibi sorunlar yaşayabiliyorlar. Peki, ebeveynlerin aşırı koruyucu eğilimlerinin arkasında ne tür nedenler yatıyor? Bu sorunun cevabını Klinik Psikolog Seda Aydoğdu ile aradık.
Aşırı Korumacı Ebeveynlik ve Helikopter Ebeveynlik Arasındaki Farklar
Aşırı korumacı ebeveynler, çocuklarının hayatında sürekli olarak varlık gösterir ve onların bağımsız kararlar almasını zorlaştırabilirler. Seda Aydoğdu, bu yaklaşımı şöyle tanımlıyor: "Aşırı korumacı anne babalar, çocuğun hemen her anında müdahale edici davranır. Onları birey olarak görmekte zorlanan bu aileler, mükemmeliyetçi özelliklerinin verdiği yapılanmayla çocukları için daha iyi oldukları alanlarda kararlar alır ve onları o şekilde yönlendirmeye çalışır."
Helikopter ebeveynlik ise, ebeveynlerin çocuklarının üzerinde sürekli olarak "uçmalarını" ve her anlarını izleyip müdahale etmelerini ifade eder. Helikopter ebeveynler, çocuklarının karşılaşabileceği zorlukları önceden tahmin ederek proaktif önlemler almayı amaçlar. Genellikle çocuklarının eğitimine, sosyal ilişkilerine ve aktivitelerine aşırı derecede müdahil olurlar. Aşırı korumacı ebeveynlik ise daha çok çocukları tehlikelerden, hayal kırıklıklarından veya başarısızlıklardan koruma amacı güder.
Aşırı Korumacı Davranışların Nedenleri
Aşırı korumacı davranışların arkasında çeşitli nedenler bulunabilir. Aydoğdu, bu durumun ebeveynlerin kişilik yapıları ve köken aileleriyle kurdukları ilişkiyle bağlantılı olabileceğini belirtiyor. İşte aşırı korumacılığın olası nedenleri:
- Mükemmeliyetçilik Arayışı: Ebeveynlerin çocuklarının her alanda en iyi olmalarını istemeleri ve başarısızlık yaşamalarını engellemeye çalışmalarına neden olabilir.
- Geçmiş Deneyimler: Ebeveynlerin kendi çocukluklarında yaşadıkları olumsuz olaylar, çocuklarını benzer durumlarda koruma isteğini artırabilir.
- Toplumsal ve Kültürel Faktörler: Bazı toplumlar, ebeveynleri çocuklarını koruma ve yönlendirme konusunda daha katı olmaya teşvik edebilir.
- Sosyal Medyanın Etkisi: Ebeveynlerin çocuklarının başarılarını ve güvenliklerini sürekli olarak kontrol etme baskısını artırabilir.
- Güvenlik Endişesi: Ebeveynlerin çocuklarını her türlü tehlikeden koruma isteğiyle sonuçlanabilir.
- Kontrol İhtiyacı: Anne babalarda çocuklarının hayatlarını yönetme ve her adımını kontrol etme arzusu doğurabilir.
Çocuklar Üzerindeki Etkiler
Aşırı korumacılığın çocukların özgürce karar vermelerini ve bağımsız bir kimlik geliştirmelerini engellediğini belirten Seda Aydoğdu, sözlerine şöyle devam ediyor: "Bu çocuklar, bağımlılık, sosyal becerilerde yetersizlik, kaygı ve depresyon gibi sorunlar yaşayabilirler. Ayrıca, kendi kararlarını verme ve problem çözme becerileri gelişemeyebilir. Çocuklar bireyselleşip kendi hayatlarına dair kararlar alamadıkça özgüvenleri olumsuz şekilde gelişecektir. Aşırı korumacı ebeveynlik tutumu, çocukların risk alma ve problem çözme becerilerini olumsuz etkileyebilir ve akademik başarılarını da olumsuz yönde etkileyebilir."
Ebeveynler Nasıl Davranışlarını Düzenleyebilir?
Ebeveynler, kendi çocukluk deneyimleri, kaygıları ve korkuları nedeniyle aşırı korumacı davranışlarını kontrol altına alabilirler. Aydoğdu, ebeveynlerin bu yaklaşımlarını nasıl düzeltebileceklerini şu şekilde özetliyor:
- Öz Farkındalık Geliştirmek: Ebeveynler, kendi korkularını ve endişelerini anlamak için içsel bir değerlendirme yapabilirler. Kendi çocukluk deneyimlerinin, mükemmeliyetçilik eğilimlerinin veya köken aile dinamiklerinin etkilerini fark edebilirler.
- Çocukların Bağımsızlığını Desteklemek: Çocuklara yaşlarına uygun sorumluluklar ve kararlar verme fırsatları tanımak, onların bağımsızlıklarını geliştirmelerine yardımcı olabilir.
- Risk Almayı Öğrenmek: Çocukların başarısızlık veya hatalarla karşılaşmalarına izin vermek, problem çözme ve dayanıklılık becerilerini geliştirmelerine yardımcı olabilir. Ebeveynler, çocuklarının başarısızlıklarını öğrenme fırsatı olarak görmelidir.
- Duygusal Destek Sunmak: Çocukların duygusal ihtiyaçlarına dikkat etmek ve destek olmak, onları daha bağımsız bireyler haline getirmeye yardımcı olabilir. Ebeveynler, çocuklarının duygusal deneyimlerini anlamaya ve empati göstermeye çalışmalıdır.