ABD yönetimi, Çin’e yönelik belirli teknolojik yatırımlara sınırlama getiren kuralları açıkladı. Bu yeni düzenlemeyle, özellikle askeri ve güvenlik odaklı kritik teknolojilerin Çin tarafından geliştirilmesine destek sağlayacak yatırımlar hedef alınıyor.
Çin'e Yönelik Yeni Yatırım Yasakları Neler Getiriyor?
ABD Hazine Bakanlığı, açıklamasında özellikle askeri kullanım potansiyeline sahip teknolojilerde Çin’e yönelik yatırım kısıtlamaları getirildiğini belirtti. Bu kısıtlama, ABD’nin ulusal güvenlik endişelerini gidermeyi amaçlayan ve Çin'in teknolojik gelişimini sınırlamayı hedefleyen kapsamlı bir adım olarak nitelendiriliyor.
Hangi Teknolojiler Kapsam Dahilinde?
ABD'nin belirlediği teknoloji sınırlamaları, yarı iletkenler ve mikroelektronik, kuantum bilgi teknolojileri ve belirli yapay zeka sistemlerine yönelik yatırımları kapsıyor. 2 Ocak 2025'te yürürlüğe girecek olan bu kurallarla birlikte ABD vatandaşlarının bu alanlarda bazı işlemleri gerçekleştirmesi yasaklanırken, belirli işlemler için de bildirim zorunluluğu getiriliyor.
Biden'ın Başkanlık Kararnamesi ile Güçlenen Düzenlemeler
Bu yatırım kısıtlamaları, Başkan Joe Biden'ın geçen yıl yayınladığı Başkanlık Kararnamesi ile uyumlu olarak uygulanıyor. ABD Hazine Bakanlığı, bu kararın amacının Çin’in askeri, istihbarat ve siber güvenlik alanındaki teknoloji geliştirme çabalarına ABD yatırımlarının sağladığı desteği engellemek olduğunu vurguladı.
ABD, Yaptırımlarla Kararlılığını Vurguluyor
Yeni kurallar, ihlaller durumunda ağır yaptırımlar öngörüyor. Hazine Bakanlığı, bu kuralların ihlali durumunda ceza yetkisini kullanacağını belirtti. Ayrıca açıklamada, istisna kapsamına giren bazı işlemlerle ilgili de bilgi paylaşıldı, ancak detaylara yer verilmedi.
Çin'in Teknolojik Gelişimine Karşı ABD'nin Tavrı Sertleşiyor
ABD yönetimi, Çin’in hassas teknolojiler üretme yeteneğini artırmak için ABD yatırımlarını kullanmaya yönelik adımlarını durdurmayı hedefliyor. Bu kısıtlamalar, ABD’nin teknolojik üstünlüğünü koruma amacıyla aldığı sert önlemlerden biri olarak değerlendiriliyor ve gelecekte iki ülke arasındaki teknoloji rekabetini daha da derinleştirebilecek bir hamle olarak görülüyor.