Halk içinde mu’teber bir nesne yok devlet gibi. Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi. Bu sözü Kanuni Sultan Sü...
Halk içinde mu’teber bir nesne yok devlet gibi. Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi. Bu sözü Kanuni Sultan Süleyman’ın yeni nesile göre Hürrem Sultan’ın şivesiyle ‘Sülüman’ın hasta yatağında yatarken söylediği rivayet edilir. Bu arada Hürrem Sultan’ın dizi gereği değil gerçek hayatta da Türkçesi’nin bozuk olduğu gönderdiği mektuplarda ispat edilmiş. Yahu araştırmacı gazeteci misin, dizi eleştirmeni mi olmaya heves ettin diye soracak olursanız merak etmeyin bunların hiçbiriyle sizlerin değerli vaktini çalmayacağım. Ben biraz size hastanelerimizin durumundan bahsedeceğim. Allah dermansız dert vermesin. Rabbim acil şifa versin. Geçmiş olsun iyi dileklerinden sonra literatüre bir de Allah hastanelere düşürmesin eklendi. Tabii özellikle bütün okurlarımı rabbim sağlıklarıyla sınamasın. Ancak olur da gitmek ya da bir yakınınızı götürmek zorunda kalırsanız (Randevu bulmak en önemli süreç) siz siz olun öncelikle kovid döneminin maske-mesafe-hijyen üçlüsünün hale geçerli olduğunu unutmayın. Tabii kalabalıktan kendinizi koruyabilirseniz. İkinci olarak da mutlaka sakinleştirici kullanıp öyle yola çıkın. Hasta yoğunluğundan kendinden geçmiş, Almanya’daki ilk giden Türk işçileri gibi üretim bandındaki ürünü kaçırmamak için çabalayan ve robota dönmüş halleriyle hasta ve hasta yakınına davranan doktorlarımız. Doktorlar dışındaki aman boşver canım bu ülkeyi ben mi kurtaracağım pozundaki sağlık görevlileri. Sabırsız ve karşısındakinin haklarını her an yemeye hazır vatandaşlar ve ortalıkta bu memleket bizim siz niye geldiniz edalarıyla gezen Suriyeliler. ‘ÇAĞ ATLADIK’Yahu biri de bana sabahın köründe röntgen sırasındaki 158 numaranın, bilgisayarlı tomografideki 115 numaranın, ultrasondaki 232. sıranın açıklamasını bir yapsın. Sağlıkta çağ atladık diyenleri atladıkları çağın önünde bekliyorum. Sabah saatlerinde biraz erken kalksınlar da bir devlet hastanesinde hastalıklarına şifa, dertlerine deva arasınlar. Bu özel hastanalerde bakılmaya, TBMM’de 7 sülalesinin dişlerini yaptırmaya benzemiyor. Belki o zaman vatandaşın çektiği sıkıntıları anlayabilirler de sağlık sistemine el atarlar. Vatandaşların ayrıcalığı yok. Paşa paşa bu sıkıntı çekilecek, bu soruna çare bulunacak. Korona dönemi boyunca ihmal edilen hastalıkların patlamasını da ihmal etmiyorum inanın. Hatta aile hekimlerini atlayarak hastaneye ilaç yazdırmaya gidenleri de. Ve hatta hastalık hastası aslında ruh hastası insanlırmızı da. Bu ülkede en önemli konular, sağlık, eğitim, adalet, güvenlik ve iletişim değil mi? Eğer unuttuğum varsa affedin. Ancak 5 önemli hizmet konusundan hangisinin elle tutulur yanı var. Doktorlar istifa edip sağlık sisteminden en uzağa kaçmaya çalışıyorsa, bu ülkenin pırıl pırıl gençliği kapağı yurt dışına atmak için bütün imkanları zorluyorsa bu memlekette bazı şeyler bitmiş demektir. Ezcümle: “Türk vatandaşının sağlığı ve sağlamlığı, her zaman üzerinde durulacak ulusal sorunumuzdur; çünkü Cumhuriyet; düşünsel, bilimsel ve bedensel bakımlardan güçlü ve yüksek düzeyli koruyucular ister.”Mustafa Kemal Atatürk