Eğitim

Zorunlu eğitimde köklü değişim: Yeni eğitim modelli

Maarif Platformu tarafından düzenlenen panelde, zorunlu eğitim süresi ve müfredatının, öğrenci potansiyelini sınırladığı ve toplumsal ihtiyaçlara yanıt vermekte yetersiz kaldığı vurgulandı.

Abone Ol

Maarif Platformu tarafından düzenlenen panel ve çalıştayda, zorunlu eğitim sistemi ve müfredatın sınırlayıcı etkileri ele alındı. Katılımcılar, mevcut 12 yıllık zorunlu eğitim süresinin öğrenci potansiyelini kısıtladığını ve toplumsal ihtiyaçlara uygun meslek sahibi bireyler yetiştirmekte yetersiz kaldığını vurguladı. Zorunlu eğitimin, özellikle mesleki eğitime yönlendirme eksikliği nedeniyle iş gücü piyasasında büyük bir ara eleman sıkıntısı yarattığı, bu durumun ülke kalkınmasına engel olduğu dile getirildi. Eğitim sisteminin daha esnek, bireyselleştirilmiş ve hayat boyu öğrenmeyi teşvik eden bir yapıya dönüştürülmesi gerektiği belirtildi.

“SINAV ODAKLI”

Panelde, zorunlu eğitimin müfredat tekeliyle sınırlandırılmasının eğitimde çeşitliliği engellediği ve öğrencilerin sosyal becerilerden yoksun kalmalarına yol açtığı vurgulandı. Katılımcılar, Batı merkezli eğitim anlayışının Türkiye'nin kültürel yapısına uymadığını ve sınav odaklı eğitim sisteminin, çocukları hayatın gerçeklerinden uzaklaştırarak test çözmeye mahkum ettiğini ifade etti. Yeni bir eğitim modeli için öneriler arasında, öğrenci merkezli eğitim anlayışının güçlendirilmesi, müfredatın esnekleştirilmesi ve hayat boyu öğrenme fırsatlarının artırılması yer aldı. Ayrıca, yapay zeka ve uzaktan eğitim gibi teknolojilerin eğitimdeki rolü de tartışıldı, eğitim kurumlarının sadece bilgi aktaran değil, aynı zamanda beceri kazandıran merkezler haline gelmesi gerektiği ifade edildi.

“GENÇ YAŞTA MESLEK”

Zorunlu eğitimdeki köklü değişikliklere ilişkin öneriler, özellikle mesleki eğitimin güçlendirilmesi ve sanayi ile daha yakın entegrasyon kurulması gerektiği yönündeydi. Türkiye'nin genç iş gücü için erken yaşta meslek edinme fırsatlarının artırılması, sanayiye yönelik nitelikli eleman yetiştirilmesi gerektiği vurgulandı. Meslek liseleri ve mesleki eğitim merkezleri gibi eğitim kurumlarının daha esnek bir yapıya kavuşturulması, öğrencilerin ilgi ve yeteneklerine uygun alanlarda gelişmelerine olanak tanıyacak şekilde yeniden yapılandırılmalı.