İstanbul Atlas Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi İngilizce Mütercim Tercümanlık Bölümünden mezun olan Ömer Yılmaz, fakülte birincisi olarak diplomasını aldı. Akademik başarısı kadar geliştirdiği bir projeyle de adından söz ettiren Yılmaz, dinleyicinin kendini oyunun bir parçası gibi hissettiği “zihin tiyatrosu”nu hayata geçirdi.

Proje fikri pandemide doğdu

Proje fikrinin pandemide tesadüf olarak denk geldiği “We’re Alive” adlı seriyi dinlemesiyle doğduğunu belirten görme engelli Ömer Yılmaz, “Ben radyo tiyatrolarını 80’li 90’lı yıllardan kalma eski kaydedilmiş eserler olarak biliyordum, o nedenle fazla ilgimi çekmiyordu. Ta ki pandemide beni bu işe iten We’re Alive adlı bir seriye tesadüf olarak denk gelene kadar Üniversitede birinci sınıfta olduğum sınav döneminde pandemi nedeniyle sınavlar ertelendi. Sabah akşam derken seriyi bitirdim. Çok ilgimi çekti ve acaba bizde böyle işler var mı diye araştırdım. Bir iki örnek dışında tatmin edici çalışmalar bulamadım ve neden olmasın diyerek kolları sıvadım” dedi.

Sosyal medya üzerinden oyunları dinlemek mümkün

İngilizce Mütercim Tercümanlık Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Şirin Tufan’a projesinden bahsettiğini belirten Ömer Yılmaz, “Şirin Hoca projeyi beğendi. Pandemi döneminde projemde yer alabilecek öğrenci arkadaşlarımı bulamadığımdan projeyi tek başıma bitirdim. Proje kapsamında ilk olarak Omnitiyatro adında genel kitleye hitap eden bir kanal oluştu. Proje sonrası ise şimdiki ekip arkadaşlarım Faruk Başol ve Murat Oğru’yla tanıştım ve korku gerilim fantastik tadında eserler çıkarmaya başladık. Bu oyunlara da sosyal medya üzerinden ulaşılabiliyor. Şu ana kadar toplam 6 zihin tiyatrosu yayınladık. Oyunların senaryolarını Faruk Başol yazarken yönetmenliğini Murat Oğru ile birlikte yapıyoruz. Ses tasarımını da ben yapıyorum” dedi.

Projesiyle önemli bir başarı yakaladıklarını belirten Ömer Yılmaz, “Bölüm paylaştığımızda Türkiye çapında podcast sıralamalarında ilk 50’ye, kurgu ve dram kategorilerinde ise genelde ilk üçe giriyor” dedi.

Dinleyici oyunun parçası gibi hissediyor

Zihin tiyatrosunda dinleyicinin oyunun bir parçası gibi hissetmesinin amaçlandığını belirten Yılmaz, “Dinleyici nerede olursa olsun, ses efektleri, diyalog, müzik ve uzamsal ses gibi öğeleri kullanarak dinleyicinin duyduğu olayları zihninde canlandırması hedeflenir. Zihin tiyatrosunda olayın geçtiği mekân ve karakterler gibi öğelerin zihinde canlanarak dinleyicinin o anda kendine özgü benzersiz bir dünya oluşturması ve hikâyenin bir parçasıymış hissiyatını vermek amaçlanır” dedi.

3D uzamsal ses teknolojisi kullanıldı

Zihin tiyatrosunda 3D uzamsal ses teknolojisinden yararlandıklarını belirten Yılmaz, “Bu teknoloji, sesin kaynağının veya sesin nereden geldiğinin doğru bir şekilde algılanması ve dinleyiciye üç boyutlu bir ses deneyimi sunulması için kullanılır. Uzamsal ses, genellikle ‘3D ses’ veya ‘immersive ses’ olarak da adlandırılır. Biz bu süreçte 3D binaural ses başta olmak üzere uzamsal ses gibi teknolojileri çok etkin olarak kullandık. Dinleyiciyi hikâyenin merkezine yerleştirdiğinizde gerçekten kendisini hikâyenin bir parçası olarak buluyor zamanla” dedi.

Kadınların filografi sanatı görücüye çıktı Kadınların filografi sanatı görücüye çıktı

Kendisi de görme engelli olan Ömer Yılmaz, farkındalık oluşturmak için proje kapsamındaki oyunlardan birini işaret diline çevirdiklerini söyledi.

Kaynak: İHA