Tekirdağ’da bulunan Şarköy Anadolu Lisesi Müdürü Esma Deniz Dellal Erkutlu, i Ahmet Gürkan Erkutlu ile 2 Eylül akşamı, Hoşköy Mahallesi'nde bir restorana yemeğe gitti. Alkol alan Ahmet Gürkan Erkutlu'nun yemek dönüşü kullandığı otomobil, Hoşkoy-Mürefte mahalleleri arasındaki karayolunda 8 metre yükseklikten denize uçtu.

TUTUKLANDI

Denizde ters dönen otomobilde Ahmet Gürkan Erkutlu, kendi imkânları ile kurtulurken eşi Esma otomobilde hayatını kaybetti. Kazanın ardından gözaltına alınan ve 1.49 promil alkollü çıkan Ahmet Gürkan Erkutlu, çıkarıldığı Şarköy Sulh Ceza Hâkimliği'nde, 'Şüphelinin atılı suçu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunduğu, şüphelinin tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapma hususu devam ediyor olması nedenleri ile şüphelinin taksirle ölüme neden olma' suçundan tutuklanmasına karar verdi.

“SONUNDA KIZIMIN ÖLÜMÜNE NEDEN OLDU”

Esma Deniz Dellal Erkutlu'nun annesi Saadet Dellal, ifadesinde, eşinin kızına psikolojik baskı uyguladığını öne sürerek "Kızıma sürekli kötü davranıyordu. Kızıma fiziki şiddet uygulamasa da psikolojik baskı uyguluyordu. Kızıma, 'Sen yalnız öleceksin' diyerek tehdit ediyordu. Sonunda kızımın ölümüne sebep oldu" dedi.

“‘SEN BENSİZ YALNIZ ÖLECEKSİN’ DİYE BAĞIRIYORDU”

Erkutlu çiftinin yemek yediği restoranın sahibi Ramazan Acar ise "Akşam saat 20.00 gibi mekana geldiler, 70'lik rakı ile beraber meze söylediler. Yüksek sesle sürekli tartışıyorlardı. Diğer masadaki müşteriler rahatsız olmasın diye masalarına giderek uyardım. Adam, 'Sen bensiz yalnız öleceksin' diye bağırıyordu, ardından arabalarına binerek süratli bir şekilde gittiler" dedi.

“MAÇO TAVIRLAR SERGİLEYEN BİR ADAMDI”

Esma Deniz Dellal Erkutlu'nun Almanya'da yaşayan ağabeyi Onur Oğuz Dellal, sosyal medya hesabından kardeşinin mezarının fotoğrafı ile yaptığı paylaşımda Ahmet Gürkan Erkutlu'nun, kardeşini öldürdüğünü öne sürdü.

Ağabey Dellal, paylaşımında, "Bu büyük acı içimde derin bir iz bıraktı. Sevgili kız kardeşim Esma Deniz Dellal, kocasının aşırı alkollü olduğu bir araç kazasında hayatını kaybetti. Ablamın kocası, yaşamını eşinin maddi desteğiyle sürdüren, hatta ilk eşinden olan çocuğunun bakım masraflarını bile utanmadan ablamın üzerine yıkmış bir kişiydi. Her gün içki içip eve dönmeyen ve maço tavırlar sergileyen bir adamdı. Ablamızın ne acıdır ki evlenmesini engelleyemedik ve kocası onu öldürdü. Kaza günü, ablam alkolsüz bir mekanda kocasıyla boşanma konusunu konuşmak istedi, hem benim hem de arkadaşlarının tavsiyesiyle. Ancak kocası ısrarla onu alkollü bir mekana götürdü. Ablam o gün alkol almadı, çünkü amacı evliliği barışçıl bir şekilde sonlandırmaktı.

“ABLAMIN HAYATINI KURTARMAK İÇİN ÇABA SARFETMEDİ”

Kocası masadan sarhoş ve sinirli bir şekilde kalktı, ayakta duramayacak kadar sarhoştu. Mekan sahibi jandarmaya haber vermede yeterli olmadı ve arabayla denize sürüklendi. Kocası kazadan yara almadan kurtuldu ancak ablamı kurtarmak yerine ters dönmüş arabanın üstüne oturup yardım bekledi. Ablamın hayatını kurtarmak için hiçbir çaba göstermedi. Aracın düştüğü yer sığ bir yerdi. Deniz yüksekliği diz boyunu geçmiyordu. Bu namert kişi şu anda hapishanede ve onunla mücadelemiz kanun ve nizam çerçevesinde devam edecek. Adaletin er ya da geç tecelli edeceğine inanıyorum" ifadelerini kullandı.

“KARŞIMA TİLKİ VEYA KÖPEK BENZERİ BİR HAYVAN ÇIKTI”

Şarköy'de esnaflık yapan Ahmet Gürkan Erkutlu, ifadesinde eşi ile 29 Ekim 2022 tarihinde evlendiklerini belirterek, olay gecesi tanışma yıl dönümü olduğu için yemeğe gittiklerini söyledi. Birlikte alkol aldıklarını belirten Erkutlu, "Yemek yediğimiz sırada aramızda benim işten eve geç gelmem sebebiyle tartışma çıktı ancak fiziksel temas olmadı. Daha sonra aramızdaki konuşmayı tatlıya bağladık, beraber çıkarak araca bindik, 60-70 kilometre hızla gitmekteydim. Karşıma tilki veya köpek benzeri bir hayvan çıktı. Ona çarpmamak için direksiyonu kırdım ancak frene basmadım. Ayağımı gaz pedalından çektim ve arabayı çarpmaktan kurtardım ancak direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı şeride girdim ve uçurumdan denize doğru uçtum. Çarpma anını hatırlamıyorum ancak araç ters döndüğünde içeri su dolması ile birlikte ben kendime geldim.

“DIŞARIYA ÇEKEMEDİM”

Benim emniyet kemerim takılı değildi. Esma Deniz'in emniyet kemerinin takılı olup olmadığını bilmiyorum. Bir miktar su yutmaya başladığımda olayın şokundan çıktım. Elimle yokladığımda camın açık olduğunu gördüm ve camdan dışarı çıktım. Çıktığımda suyun sığ olduğunu gördüm. Ayağım su içerisinde denizdeyken su benim göğüs bölgeme kadar geliyordu. O sırada Esma'dan tepki yoktu, etraf da karanlıktı. Çarpmanın etkisiyle sırtımda ve kollarımda ağrı ve kesi vardı. İçeriye doğru elimle yokladım ancak Esma'ya o karanlıkta denk gelemedim. Bir ara ayağından yakaladım ancak dışarıya çekemedim. Daha sonra yardım çağırmak amacıyla yola çıkmaya çalıştım ancak bulunduğumuz yer çukur olduğu için tepeye yola çıkamadım" dedi.

“HERHANGİ BİR AYRILMA KARARI YOKTU”

Daha sonra geri dönüp eline aldığı taşla aracın camını kırmaya çalıştığını ancak başaramadığını anlatan Erkutlu, "Daha sonra itfaiye gelerek hem beni hem de Esma'yı bulunduğu yerden çıkardı. Bana sormuş olduğunuz olay günü hız yaptığıma dair ihbar doğru değildir. Ben hızlı değildim. Zannediyorum ki yoldan toprak kalktığı için böyle bir ihbar yapılmıştır. Esma Deniz'in annesi Saadet'in ifadeleri doğru değildir. Bizim Esma ile konuşmalarımız yüksek sesle olur ancak aramızda herhangi bir ayrılma kararı yoktur.

“ARAMIZDA BİR ŞAKALAŞMA”

'Yalnız öleceksin' ifadesi benim ağzımdan hiç çıkmamıştır. Ben ona şaka amaçlı, 'Yalnız yiyen yalnız ölür' şeklinde ifadeleri sürekli söylerim, aramızda bir şakalaşmadır. Eşim özel hayatımızı ailesine, akrabasına bahsederdi. Kavgalarımız bu yüzden çıkardı. Ayrılmaya ilişkin bir durum söz konusu değildi. Benim için söylenen, 'Ayrılırsak kötü olur' şeklinde cümleleri ben kurmadım. Yaşananlar için pişmanım. Kasti hiçbir davranışım söz konusu değildir" ifadelerini kullandı.