Yapay zeka (YZ) teknolojilerinin hızla gelişmesi, çevresel sürdürülebilirlik için büyük bir tehdit oluşturuyor. 2030 yılı itibarıyla, YZ kaynaklı elektronik atıkların milyonlarca tona ulaşabileceği öngörülüyor. Bilim insanları, bu durumun küresel çevre kirliliği ve atık yönetimi üzerinde ciddi etkiler yaratabileceğini belirtiyor. Yapay zeka uygulamaları, içerik üretme, konuşma yapma ve görsel tasarım gibi alanlarda insan benzeri yetenekler geliştirmeye devam ederken, bu teknolojilerin çevreye olan olumsuz etkileri göz ardı ediliyor. Çin Bilimler Akademisi’nden yapılan araştırmalar, üretken yapay zeka sistemlerinin hızla artan elektronik atık miktarına yol açtığını ve bunun küresel bir sorun haline gelebileceğini ortaya koyuyor.
2030 YILINDA 2,5 MİLYON TON E-ATIK BEKLENİYOR
Araştırmalar, büyük dil modellerinin hızla gelişmesinin ve bu modellerin sürekli güncellenmesinin, daha fazla donanım ve çip talebine yol açtığını gösteriyor. Bu durum, her yıl milyarlarca ton elektronik atık üretilmesine sebep olabilir. 2030 yılı itibarıyla yapay zeka kaynaklı e-atık miktarının 2,5 milyon tona ulaşması bekleniyor.
ELEKTRONİK ATIKLARIN YÜKSELEN TEHDİDİ
Genel elektronik atık miktarının, 2030’a kadar yüzde 30 oranında artarak 82 milyon ton seviyesine ulaşması öngörülüyor. Bu devasa artış, çevre üzerindeki olumsuz etkileri artırabilir. Araştırmacılar, dairesel ekonomi stratejilerinin bu sorunun çözülmesinde kritik bir rol oynadığını vurguluyor.
DAİRESEL EKONOMİ İLE E-ATIKLAR AZALTILABİLİR
Yapay zeka kaynaklı elektronik atıkların azaltılmasında, mevcut altyapının ömrünü uzatma ve bileşenlerin yeniden kullanımını teşvik etme gibi stratejiler ön plana çıkıyor. Nature Computational Science dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, dairesel ekonomi uygulamaları ile YZ kaynaklı e-atıkların %86’ya kadar azaltılması mümkün olabilir.
ÇÖZÜM YÖNTEMLERİNE AĞIRLIK VERİLİYOR
Araştırmacılar, yapay zeka teknolojilerinin çevreye olan etkilerini azaltmak için çeşitli çözüm yöntemlerine yöneliyor. Bu yöntemler, teknolojinin sürdürülebilir bir şekilde geliştirilmesine ve çevresel etkilerinin minimize edilmesine yardımcı olabilir.