Ekonomi

Vergide adalet dilim dilim keserek olmaz

Maaş kesintileri ve enflasyon, vatandaşın alım gücünü etkilerken, dolaylı vergilerin ağırlığı da artıyor. Uzmanlar, adaletli bir vergi dağılımının önemine dikkati çekiyor

Abone Ol

Memduh GÜNEY/EGE TELGRAF- Vatandaşın vergi çilesi bitmiyor. Dolaylı olarak artan vergilerle boğuşan vatandaş enflasyon karşısında ezilen maaşında bir de doğrudan vergi kesintisi yaşıyor. Maaşlarda yaşanan vergi kesintisiyle aldığı brüt maaşla net maaş arasındaki fark açılırken vatandaşın elinde avucunda hiçbir şey kalmıyor. Yaşanan vergi kesintisiyle ilgili sebepleri ve çözümleri aktaran sosyal güvenlik uzmanı Vedat İlki, Vergi Usul Kanunu’na göre yeniden değerlendirme oranlarına çalışanların vergi dilimlerine yansıtılmamasından kaynaklı” dedi. Yıllar içinde bu sorunun oluştuğunu anlatan İlki, “Son altı yıla kadar ki süreçlerde yeniden değerlendirme oranları dikkate alınmaya başladı. Bu sıkıntı sendikalar tarafından da son birkaç yıldır gündeme getiriliyor. 2022 yılında asgari geçim indirimden vazgeçilerek asgari ücretin vergiden muaf tutulmasına karar verildi. Bir nebze iyi oldu ancak bu sefer vergiden yüksek maaş alan kişiler etkilendi. Asgari ücretli de bir değişiklik olmadı ama yüksek ücretlilerde bu sorun hala kendini koruyor” ifadelerini kullandı. 

“HÜKÜMET SICAK BAKMAZ”

Çözüm için vergi dilimiyle ilgili yeniden revizyona gidilebileceğini vurgulayan İlki, bu yola hükümetin sıcak bakmayacağını söyledi. İlki, “Alınan bu vergi doğrudan maliyenin kasasına gidiyor. Bunun için öncelikle adaletli bir vergi dağılımı yapılmalı. Burada işveren tarafından alınan vergiler de düzenlenmeli. Siz tüm vergiyi çalışanların sırtından finanse etmeye devam edemezsiniz. Bu nedenle 2025 yılında da değişen bir şey olmayacak. Bunun yapılabilmesi için vergi diliminin başlangıcı düşük seviyelerden değil daha yüksek seviyelerden başlatılmalı” dedi. 

“ENFLASYON YİNE SEBEP”

“Vergi dilimini geçtiğiniz zaman kesintilerle karşı karşıya kalıyorsunuz” diyen ekonomist Bülent Toptaş da, “Sene başında birkaç ay maaş artışınızın keyfini çıkarabiliyorsunuz o artışın getirdiği satın alma gücünden yararlanıyorsunuz ondan sonra vergi dilimleri başlıyor” dedi. Toptaş, “Sebeplerden biri enflasyon. Hızlıca vergi dilimini enflasyondan dolayı aşıyorsunuz. Kısa bir süre içinde vergi dilimini atlıyorsunuz” ifadelerini kullandı.

“YÜZDE 65’İ DOLAYLI VERGİ”

Toptaş, “Vergi politikasına bakıldığında yüzde 65’i dolaylı vergi. Genellikler harcamalarınız üzerinden alınan vergiler. Ne alırsanız alın belirli bir miktar para ödediğiniz an vergide ödüyorsunuz. Geliriniz 1 milyon TL olsa da 20 bin TL’ de olsa aynı vergiyi ödeyebiliyorsunuz. Dolaylı verginin vergi sistemi içerisinde rolünün çok olması büyük problem. Direkt vergilere geldiğimiz zaman kurumlar vergisi ve gelir vergisi. Gelir vergisinde ödeme gücüne göre dilimleri var. Ancak bizde sorun şu; gelir vergisinde de ücretlilerin payı çok yüksek. Serbest meslek sahiplerinin yani doktor, avukat, kuyumcu vergi dilimi içerisinde payı çok düşük. Kayıt altına alınmış ücretlilerin gelirlerinden vergi alınıyor. Doğrudan vergilerin büyük kısmı yine ücretliden alınıyor. Kurumlar vergisinin de çok işlemediğini biliyoruz” dedi.

“İLERLEME YOK”

“Verginin tabana yayılması konusunda birkaç ay önce Hazine ve Maliye Bakanı tarafından gündeme getirildi” diyen Toptaş, “Herkes gelirine göre vergi ödeyecek dendi ancak tatmin edici bir ilerleme sağlanamadı. Bunun yerine yurt dışına çıkış harcı ki ödeme gücüyle ilişkisiz bir şey. Bunu bile rasyonelize etmeye çalıştılar ‘Verseniz ne olur’ ifadeleri kullanıldı. Çağdaş modern bir vergilemede geçerli olmayan öneriler sürüldü. Şu anda Türkiye’de servetine ve gelirine göre bir vergileme olmaması sorun” ifadelerini kullandı.