AHMET BUĞRA TOKMAKOĞLU-EGE TELGRAF- Geleneksel varis tedavileri genellikle cerrahi müdahaleleri içerirken, günümüzde minimal invaziv yöntemler daha fazla tercih edilmeye başlandı. Endovenöz lazer ablasyon ve radyofrekans ablasyon gibi modern teknikler, damar içine özel bir cihaz yerleştirilerek damarın kapatılmasını sağlar. Bu yöntemler, hastaların daha hızlı iyileşmelerine ve ameliyat sonrası komplikasyon riskinin azalmasına olanak tanır.
AĞRISIZ TEDAVİ SEÇENEĞİ MÜMKÜN
Uzmanlar, bu minimal invaziv yöntemlerin yanı sıra köpük skleroterapi gibi non-invaziv tedavilerin de varis tedavisinde etkili olduğunu belirtiyor. Bu yöntemlerde, özel bir köpük madde damara enjekte edilerek damarın iç yüzeyine yapışması ve kapatılması amaçlanır. Bu, geleneksel cerrahi müdahalelere kıyasla daha az ağrılı bir tedavi seçeneği sunar.
YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİKLERİ ÖNEMLİ
Bununla birlikte, tedavinin yanı sıra varis oluşumunu önlemeye yönelik yaşam tarzı değişiklikleri de önemlidir. Uzmanlar, düzenli egzersiz yapmanın, uzun süre ayakta durmaktan kaçınmanın, bacakları yüksekte tutmanın ve sağlıklı bir beslenme düzenine sahip olmanın varis riskini azaltabileceğini vurguluyor.
ESTETİK KAYGILAR GÖZ ÖNÜNE ALINIYOR
Varis tedavisi alanındaki gelişmeler sadece tedavi yöntemleri ile sınırlı değil; estetik kaygıları da göz önüne alarak yeni çözümler geliştiriliyor. Özellikle kadınlar arasında yaygın olan estetik endişeler, lazer teknolojileri ve skleroterapi gibi yöntemlerle daha etkili bir şekilde ele alınabiliyor.