Ahmet Buğra Tokmakoğlu / EGE TELGRAF- Üniversite hayalleri kuran birçok kişi sınava girerek geleceği için ter döktü. Şimdi ise önlerinde çok hassas başka bir süreç var: Tercihler! Rehber öğretmen Merve Beloğlu Ersan, tercih döneminde dikkat edilmesi gereken noktalar hakkında bilgiler verdi. Öğrencilerin kafa karışıklığı ile nasıl baş edeceğinden ailelerin bu süreçte izlemeleri gereken tutumlara kadar merak edilenler hakkında bilgiler veren Ersan, önerilerini de sıraladı. Sınav bittikten sonra soruları kontrol edip genel bir fikre sahip olmanın bazen iyi bazen ise kötü sonuçlar doğurabileceğinin unutulmaması gerektiğinin altını çizen Ersan, “Girilen sınavın stresi ile cevapları doğru hatırlamıyor olabilirsiniz. Sınava kadar elinizden ne geliyorsa yaptığınız için sınav sonrası biraz dinlenmeyi öneriyorum” ifadelerini kullandı.

‘ORTAK NOKTAYI BULMALI VE UZMANLAŞILMALI’

Her sene sınav dinamiklerinin birbirinden çok farklı olduğunu vurgulayan Ersan, “Sınavın zorluk derecesi, sınava giren kitlenin başarı durumu gibi etkileyen bazı faktörler var. Sonuçlar açıklanana kadar sakin kalmak en önemli adım. Bu süreçte kendinizi keşfetme ilgi ve yeteneklerinizi bulma üzerine düşünebilir ve araştırmalar yapabilirsiniz. Sadece ilgi duyduğunuz ya da sadece yetenekli olduğunuz konular sizleri ömrünüz boyunca yapacağınız meslekte maddi ve manevi doyuma her zaman ulaştıramayabilir. Bu yüzden ikisinin ortak noktası olan mesleği bulmak ve orada uzmanlaşmak çok önemli bir konudur” dedi. [caption id="attachment_287806" align="alignnone" width="640"]universitelilerin-tercih-donemi-icin-rehber-ogretmen-merve-beloglu-ersandan-tavsiyeler Rehber öğretmen Merve Beloğlu Ersan[/caption]

'TEKRAR HAZIRLANMAK OLUMSUZ BİR DURUM DEĞİL'

Öğrencilerin ‘mezuna kalma’ diye adlandırdığı sınava tekrar hazırlanma durumu için de konuşan Ersan, “Sınav sonuçları açıklandıktan sonra beklediği sonuca ulaşamayan öğrenciler için istemediği, ilgisi olmayan bir bölüm yazıp yine istemedikleri mesleklerde ömürlerini geçirmeleri oldukça sık rastlanan ve üzücü bir durum. Bu gibi durumlarda durumu iyi analiz etmek, bir sene daha sınava hazırlanmayı göze almak planlamak çok önemli oluyor. Benim tavsiyem sınav sonucunda alternatif bölümlere öncelikle bakılması ama bu bölümlerin kesinlikle ilgi yetenek ve önceden düşünülmüş bölümler olmasıdır. Eğer hayalinde böyle bir bölüm yoksa bir sene daha kendine şans vermesi daha olumlu bir tercih olacaktır. Çünkü ömür boyu yapacakları meslek için bir sene daha hazırlanmak ömürde çok kısa bir süre” diye konuştu.  

'AİLELER DAHA ILIMLI OLMALI'

Bu durumda ailelerin tutumları bazen sert olabildiğini hatırlatan Merve Beloğlu Ersan, ailelerinin bu süreçte daha ılımlı olmaları gerektiğini vurguladı. “Aileler açısından unutulmamalıdır ki bu sınava giren kişinin hayatıyla doğrudan etkilidir. Bizler onlara destek olup istekleri konusunda cesaretlendirmeli ve yanlarında olduğumuzu hissettirmeliyiz. Tüm sene boyunca elinden geleni yapmış bir öğrencinin arkasında sınavı kötü geçmiş olsa bile keşkesi olmamalıdır. Bu yüzden ailelerin de öğrencilere destek olmaları oldukça önemlidir” açıklamalarında bulundu.  

'EN SON KARARI MUTLAKA ÖĞRENCİ VERMELİ'

“Sonuçlar açıklandığında tercihler için uzman kişilere gitmeden önce mutlaka ailenin desteğiyle öğrenciler ilgili kılavuzlardan araştırma yapmalı” önerisini de sunan Ersan, öğrencilerin aklındaki soruların en doğru giderilmesi gerektiğini de vurguladı. Ersan, “Bu süreçte ‘Şehir dışına çıkmak istiyor muyum?’, ‘İstediğim bölümü hangi üniversitede okumak istiyorum?’, ‘Şu üniversiteye gitmeliyim, bölüm fark etmez’ gibi sorular öğrencilerin kafasında döner durur… Hatta istediğinden daha düşük sonuç almış öğrencilerin DGS hayalleri de konuşulanlar arasındadır. Öncelikle öğrencinin hayali nedir? Belki isim yapmış ya da küçüklüğünden beri hayali olan bir üniversitede okumak bize sunduğu ilk kriter olabilir burada dikkat etmemiz gereken şey üniversitenin adının belli bir süre sonra unutulacağı ancak diplomasında yazan bölümün ömrü boyunca yapacağı işte etken olduğunu ona hatırlatmaktır. Tercih yaparken öğrencilere tavsiyeler vermek ve yönlendirmek uzmanın asli görevidir. Ancak ben bir tercih danışmanı olarak hiçbir zaman öğrencinin aile baskısı altında kalmasını ya da tercih uzmanının istediği yere gitmesini doğru bulmuyorum. Öğrenci tüm alternatifleri zihin süzgecinden geçirip en son kararı mutlaka kendisi vermelidir” dedi.

‘ŞEHİR DIŞINDA MI YOKSA AYNI ŞEHİRDE Mİ?’

Şehir dışında okumak isteyen öğrenciler hakkında da konuşan Ersan, “Şehir dışında okumak ya da ailesiyle yaşadığı şehirde okumak bunlar da yine öğrencinin beklentisi ile şekillenmektedir. Ancak bir gerçek vardır ki şehir dışında tek başına ayakları üzerinde duran öğrenci hayatta bazı konularda bireysel olarak yaptığı her işte biraz daha özgüvenli olacaktır. Şehir dışı mı yoksa yaşadığı şehirde okumak mı esas olarak öğrencinin vereceği bir karardır ancak bu konu maddi olarak aileyi de ilgilendirdiğinden ortak konuşmalar yapılmalı ve sonuca o şekilde ulaşılmalıdır” ifadelerini kullandı.

‘BÜYÜLÜ ATMOSFERE KAPILMADAN...’

Rehber öğretmen Merve Beloğlu Ersan sözlerini şu şekilde noktaladı. “Tercih döneminde öğrencilerin en çok unuttuğu konunun şu olduğunu düşünmekteyim. Üniversite okurken yaşayacağınız 4 ya da 5 yıl sonrasında eğitim aldığınız bölümde meslek hayatına adım atacaksınız ve ömrünüz boyunca bu meslekte çalışacaksınız. Lütfen tercih yaparken üniversitenin büyülü atmosferine kapılmadan biraz daha uzun vadeli planlar yaparak size mesleki haz ve maddi doyum getiren sizlere uyan bölümler seçin. Hayatınız boyunca sabah uyanıp gülümseyerek ve mutlulukla gideceğiniz işleriniz olması temennisiyle” sözlerini kullandı.
Editör: TE Bilisim