Ege Telgraf Gazetesi'nden Nihat AK'ın haberine göre; 61 ildeki 147 meslek odası üyesi binlerce küçük esnafın ayakta kalma mücadelesi verdiğini vurgulayan Türkiye Ağaç İşleri Federasyonu (TAİF) ekonomiyi yönetenleri uyardı. Borç sarmalındaki esnafın üretim gücünü her geçen gün kaybettiğine dikkati çeken TAİF Genel Başkanı Hüseyin Taklacı, “Küçük esnafa ekonomide nelerin yapılması gerektiğini sorsalar yanlış yapmazlar. Bugünkü acı faturayı bize kesmezler” dedi. Taklacı, yanlışlıklar ve yapılması gerekenler konusunda Ege Telgraf’a özel açıklama yaptı.
‘BİZE DE SORSALAR…’
Küçük esnaf ve dar gelirlilerin ekonomik sorunlar karşısında yaşam mücadelesi verdiğini vurgulayan Türkiye Ağaç İşleri Federasyonu (TAİF) Genel Başkanı Hüseyin Taklacı, “İşi olmayan, işi olsa da az gelirle temel ihtiyaçlarını karşılayamayan binlerce insanımız var. Bir asgari ücret dahi kazanamadan aylar geçiren çok sayıda küçük esnafımız var. Küresel pazarlardaki pastadan arzu edildiği düzeyde pay alamıyoruz. Bir tarafta nitelikli iş gücünde büyük eksiğimiz var diğer tarafta üretime katılmayan atıl büyük bir iş gücü potansiyelimiz var. Sistemdeki problemler nedeniyle çıkan ekonomik krizin faturası yine küçük esnafa, yine dar gelirliye çıkarılıyor. Bu ülkeyi esnaf yönetmiyordu. Bu ülkeyi asgari ücretli, on bin lira maaş alan emekli yönetmiyordu. Ekonomideki sorunlar nedeniyle yeni vergi paketleri konuluyor. Bir yerlerde bir şeyler yanlış yapıldı ki bugün bu durumdayız. Asla telafisi olmayacak bir zaman kaybı yaşandı, yine yaşanacak. Ülkeyi yönetenler esnafa ve esnaf temsilcilerine neler yapılması gerektiğini sormuş olsa bunca problem çıkmaz. Bizi çağırsınlar, doğru bildiklerimizi anlatalım. Türkiye genelinde 3 binden fazla esnaf ve sanatkâr odası var. Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu'na (TESK) bağlı olarak 82 esnaf ve sanatkârlar birliği, 13 mesleki federasyon bulunmakta. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne bağlı 81 il ve 160 ilçede faaliyet gösteren 182 ticaret ve sanayi odası, 56 ticaret odası, 12 sanayi odası, 2 deniz ticaret odası ve 113 ticaret borsası var. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, vergi paketini TOBB, TİM, MÜSİAD, DEİK, ASKON, TÜRKONFED, TÜRMOB, TÜSİAD ve YASED gibi kuruluşların başkan ve yöneticilerine anlatmaya çalışıyor” dedi.
‘RAKİPLER DE YANLIŞ’
Her kişi ve kurumun kendi kulvarında ticari yarışa girmesi gerektiğine dikkati çeken TAİF Genel Başkanı Taklacı, “Dünya pazarında Çin ve buna benzer ülkelerle rekabet edilmeye çalışılıyor. Pandemi döneminde gelişmiş ülkelere coğrafi yakınlığımız, yüksek talebi karşılama gücümüzün avatajıyla, salgınla uğraşan Çin’e karşı olan avantajlarımızı kullandık. Durumu kendi lehimize çevirdik. Ama salgın şartları bitti. Çin, geniş bir iş gücü havuzuna sahip olduğu için işçi ücretleri genellikle diğer ülkelere kıyasla daha düşük. Bu da maliyetleri düşürüyor. Büyük ölçüde otomasyon ve teknolojiye yatırım yaparak üretim süreçlerini hızlandırmış ve verimliliği artırmış durumdalar. Damping politikalarıyla Çinli firmalar, zaman zaman ürünlerini maliyetin altında satarak piyasada rekabet avantajı elde etmeye çalışabiliyor. Çin'de asgari ücret, 300-350 USD civarında, bununda altında çalışanlar var. Çin ve benzeri ülkelerle rekabet edebilmek için onlardan daha aşağıya işçilik ücretleri, onlardan daha aşağıya hammadde maliyetlerini oluşturmak gerekir. Bizim çalışanlarımıza insanca bir yaşam sunabilmemiz için kendimize farklı pazarlar ve farklı rakipler seçmemiz gerekir” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin kaliteli ürün pazarları olması gerektiğini dile getiren Başkan Taklacı, “Biz kriterlerin kalite olduğu pazarlarda gücümüzü göstermeliyiz. Küresel pazarda kaliteli mobilyaya büyük bir ihtiyaç var. Lüks ve orta-üst segmentte kaliteli ürünlere olan talep yüksek. Bu ihtiyaç, birkaç önemli faktörle ilişkili. Modern tüketiciler, hem estetik açıdan çekici hem de işlevsel mobilyalar talep etmekte. Kaliteli mobilyalar, uzun süre kullanılabilme özelliğiyle tüketicilere maliyet tasarrufu sağlar ve çevresel sürdürülebilirlik sağlar. Etik üretim yöntemleriyle üretilen mobilyalar, adil ticaret ve işçi haklarına saygıyı gösterir. Bu da marka itibarını artırır ve sosyal sorumluluk sahibi tüketiciler için cazip hale gelir. Tüketiciler, kişiselleştirilebilir ve özgün tasarımlara sahip mobilyalara yöneliyor. Kaliteli mobilyalar, bu talepleri karşılamak için daha iyi fırsatlar sunuyor. Akıllı ev teknolojileri ve modern yaşam alanlarına uyum sağlayan kaliteli mobilyalar, gelecekte de talep görmeye devam edecek” diye konuştu.
KÜRESEL PAZAR
Türkiye’nin küçük esnafı küresel pazara taşıyarak büyük bir avantaj elde edebileceğini belirten TAİF Başkanı Hüseyin Taklacı, “Küçük esnafımız kendi kabuğuna çekilmiş, haliyle sadece iç pazara mal üretebilir. İç piyasadaki kıran kırana rekabet esnafın sonunu getirir. Esnafın uluslararası pazarlara açılması için devlet politikalarına ihtiyaç var. Küçük esnafı ihracata özendirmek için teşvikler ve sübvansiyonlar sağlanmalı. İyi gelişmiş bir lojistik ve ulaşım ağına entegre edilmeli. Yenilikçi ürünler ve üretim teknikleri geliştirilmeli. Kaliteli ürüne talip müşteri profilinin yaşadığı alanlara yakın showroomlar açmalıyız. Tüccar, sanayici ve ihracatçıya sağlanan fuar katılım destekleri esnafa da sağlanmalıdır. Global müşterilere hitap edecek hizmetler hızla geliştirilmelidir. Dijital varlık oluşturması, e-ticaret platformlarının kurulması, sosyal medya ve dijital pazarlamaya adapte olunması, uluslararası ticaret ve yasalara uyum, lojistik ve gümrük işlemleri, finansman gibi konularda küçük esnafa destek verilmelidir. Küçük esnafa devletin sırtına kambur değildir. Kamburunu almaya taliptir. Bize verilecek destek ülke ekonomisine ve istihdamına katkı demektir” ifadelerini kullandı.
