Ege Telgraf Gazetesi muhabiri  Mehmet Güçlü güler'in haberine göre;  Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığı Tütün ve Diğer Bağımlılık Yapıcı Maddelerle Mücadele Birimi’nde görev yapan halk sağlığı uzmanı Nurcan Şentürk Durukan, Ege Telgraf TV’de ‘Erhan’ın Günlüğü’ programının konuğu oldu; bağımlılık konusunda önemli açıklamalar yaptı. Durukan, bağımlılıkla mücadele konusunda vatandaşa yol gösteren tespitlerde bulundu.

‘ONLARI KAZANALIM’

Tütün ürünlerinin zararları konusunda şüphe duyulmaması gerektiğine dikkati çeken Nurcan Şentürk Durukan, “Bu ürünleri kullananlar, bunları duymaktan bıktı ancak tütünü bıraktıklarında kazanacaklarına bakmaları gerek. İlk 20 dakika içerisinde kan basıncı ve nabızları düşerken, bir yıl içerisinde tütün ürünü kullanan birine göre kalp krizi geçirme riski yüzde elli azalır. Bu faydalar üzerinden ilerlersek ancak onları kazanabiliriz” dedi. Tütün ürünlerini kullanın yanında kullanmayanın da özgürlüğü olduğunun altını çizen Durukan, 4207 Sayılı Kanun’un 2008 yılında kapsamının genişletilerek pasif maruziyeti azaltmak istediklerini anlattı. Durukan, “Bu ürünlerin kullanımı sonrası tat duyusunda kayıp yaşanır. O yüzden bırakma sürecinde olanlar kilo aldım derler çünkü tat duyuları geri gelir. Metabolizma kan basıncının yavaşlattığı için metabolizma da yavaşlar. Ayrıca 2. el ve 3. el tütün dumanı dediğimiz bir kavram var. Kullanım sonrası filtresiz bir duman çıkıyor, kişi filtreli olanı alıyor ama biz filtresiz olarak o dumana maruz kalıyoruz. 3. el tütün dumanı dediğimiz zaman da giysilerimize, eşyalarımıza sinen dumanı kastediyoruz” ifadelerini kullandı.

Bagimlilikla Mucadele

‘HEDEF GENÇLER!’

İlaç kullananlar dikkat! Uzmanlar advers etkisine karşı uyardı İlaç kullananlar dikkat! Uzmanlar advers etkisine karşı uyardı

Tütün ürünlerinin stresi azalttığı kanısının bilimsel bir yanı olmadığını söyleyen Durukan, tüketicilerin bu ürünlere stresi yok ettiği anlamı yüklediklerinin altını çizdi. Durukan, “Elektronik tütün ürünleri de dahil, şirketler bunları masum ürünler gibi sunuyor. Ama bu daha az zararlı oldukları anlamına gelmiyor. Bunların hepsi zararlı. Elektronik tütün ürünleri hem yasal değil hem de kurtulma aracı değil” dedi. Gençlerin, tütün ürünlerini yetişkinlerden daha çok kullandığını vurgulayan Durukan, bu ürünlere erken yaşlarda başlayınca bağımlılığın daha fazla olduğunu söyledi. Şirketlerin, gençlere hitap etmek için renkli ve çeşitli aromalar içeren ürünler çıkardıklarını da anlattı.

ÇOK BOYUTLU KONU

Bağımlılığın aslında bir beyin hastalığı olduğunu dile getiren Durukan, “Beyindeki reseptörlere, bazı maddeler bağlanınca dopamin salgılanıyor. Biz de o dopamini almak için sürekli o maddeyi alıyoruz. Bağımlılık mekanizması bu şekilde çalışıyor. Bağımlılığın çeşitli boyutları var. Bizim yoksunluk dediğimiz nörokimyasal, davranışsal ve bir de psikolojik boyutu var. Tedavi sürecinde bağımlılığı yok etmek için hepsine çok önem vermek gerekiyor” diye konuştu. Bağımlılıkla mücadele etmek için başvurulabilecek iki tane yerin olduğunu dile getiren Durukan, “Kişiler isterse Alo 171 danışma hattı veya sigarayı bırakma polikliniklerine başvuru yapabilir. İzmir bu konuda şanslı, 26 tane polikliniğe sahip. Bu yerlerde ücretsiz bir şekilde hizmet veriliyor, bireylere yoksunluk ile mücadele etmeleri için ilaç desteği sağlanıyor. Hekim sadece ilaç vermeden, bağımlılığın tüm boyutlarına müdahalede bulunuyor” diyerek bağımlılıkla mücadelede kullanılan yöntemleri açıkladı. Tedavi sürecinin başarısında kişilerin kararlılığının önemli olduğunun altını çizdi.

Sigara Hayir

YASAL TEMEL SAĞLAM

Tütün ürünleriyle mücadele konusunda 4207 Sayılı sağlam bir Kanun olduğunu söyleyen Durukan, “2008 yılında bu kanunun kapsamı ve amacı genişletildi. Bu sayede kapalı mekanlarda tütün tüketimi yasaklandı. Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi’ne imza atan ülkelerden birisiyiz. Dünya Sağlık Örgütü’nün Mpower politika rehberinin tüm basamaklarını uygulayan ülkeyiz. Bizim bu konuda zeminimiz var ancak pandemi ile bu kuralların dışına çıkmaya başladık. Bu işte toplumsal farkındalık önemli. Kanunlar, uygulayanlar ve denetleyenler var. Biz kurum olarak denetim sayılarını toplayıp ilçelerin denetim yapmasını sağlıyoruz” dedi. İhbar denetimlerinden bahseden Durukan, uyarıları ciddiye almayan işletmeleri Alo 184 veya telefonlarına indirebilecekleri yeşil dedektör uygulaması ile ihbar etmeleri gerektiğini söyledi. Hareketli mekanizmaların olduğu alanların kapalı alan olarak kabul edildiği konusunda uyarılarda bulundu.

CAYDIRICI CEZALAR

Tütün ve Diğer Bağımlılık Yapıcı Maddelerle Mücadele Birimi’nde sürücü davranışları geliştirme eğitimi verdiklerini söyleyen Durukan, “Eğer biri ikinci defa ehliyetini kaptırdıysa gelip bizden bu eğitimi almak zorunda kalıyor. İçerisinde muayene ve sınavların olduğu eğitimde sıkı kurallarımız var. Cezalar biraz caydırıcı olursa belki işimiz daha kolaylaşır ve trafik kazaları azalır. Bu konu önemli ve başvuru sayımız giderek artıyor” dedi. Bağımlılıkla mücadele sürecinin kolay olmadığını anlatan Durukan, “Ben bu işi yapmaktan keyif alıyorum. Özellikle tütünle mücadele etmek beni çok mutlu ediyor. Sağlam bir ekibim var. İdari birimde olduğum için polikliniği yürütemiyorum ancak poliklinik açma, kapatma, ziyaret ve denetim gibi durumlar oluyor. Sürücü davranışları geliştirme eğitimi için gelenler bu sigara bırakma polikliniğini duyunca kapımı çalıyor, vatandaşa yardımcı olmak beni çok mutlu ediyor” diye konuştu.

Kaynak: EGE TELGRAF