Uçakta doğan bebeklerin dünya vatandaşı olduğu iddiası, sıkça dile getirilen bir şehir efsanesi. Ancak bu durum gerçeği yansıtmıyor. Uçakta doğan bir bebek, doğumun gerçekleştiği ülkenin yasaları çerçevesinde vatandaşlık hakkına sahip oluyor. Yani, uçuş sırasında hangi ülkenin hava sahasında doğmuşsa, o ülkenin vatandaşlık kuralları geçerli oluyor.

MICHELIN Rehberi, Türkiye'deki restoran seçkisini 5 Aralık'ta duyuracak MICHELIN Rehberi, Türkiye'deki restoran seçkisini 5 Aralık'ta duyuracak

Özellikle Fransa gibi birçok Avrupa ülkesi, soya dayalı vatandaşlık esasını benimsemiş durumda. Bu ülkelerde, uçakla seyahat ederken hava sahasında doğan bebekler, vatandaşlık hakkı kazanamıyor. Diğer yandan, Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada gibi ülkeler, doğum yeri ilkesine (Jus soli) dayalı bir sistemle çalışıyor. Ancak Kanada, ebeveynlerden birinin ülke vatandaşı olmasını talep edebiliyor.

Uçakta doğan bebeklerin hakları hakkında da birçok yanlış anlama mevcut. Örneğin, bazı kişiler uçakta doğanların ömür boyu ücretsiz uçuş hakkı olduğunu öne sürüyor. Ancak bu, yalnızca bazı hava yolu şirketlerinin inisiyatifine bağlı bir uygulama. Çoğu zaman, uçakta doğan bebekler için herhangi bir yasal hak yok; sadece hava yolu şirketlerinin sunduğu jestler söz konusu olabiliyor.

Uçakta doğum yapma durumu ise oldukça nadir gerçekleşiyor. Hava yolu şirketleri, hamile yolcular için belirli kurallar koymuş durumda. Genellikle, 28-35 haftalık hamile yolcuların doktor raporu ile uçuş yapmalarına izin veriliyor. Ancak 35. haftadan sonra, çoğu hava yolu şirketi hamile yolcuların uçmasını engelliyor.

Kaynak: Onedio