Bilim ve Teknoloji

TUSAŞ’tan 29 Ekim’de gözdağı: Hürjet’in ikinci prototipi gümbür gümbür geliyor

TUSAŞ, Türkiye’nin milli savaş uçağı Hürjet’in ikinci prototipini bugün (29 Ekim) Kahramankazan’da göklerle buluşturacak! Tarihi güne şahitlik edeceksiniz.

Abone Ol

Türkiye'nin milli savaş uçağı Hürjet, 29 Ekim'de Kahramankazan'da gerçekleştireceği uçuşla birlikte önemli bir aşamayı daha geçiyor. TUSAŞ tarafından üretilen Hürjet’in ikinci prototipi, başarılı bir motor çalıştırma testini tamamlayarak gökyüzüyle buluşmaya hazırlanıyor. Bu gelişme, Türk havacılık ve mühendislik alanında kaydedilen önemli bir ilerleme olarak değerlendiriliyor.

İkinci Prototipin Tasarım ve Test Süreci

İkinci prototipin uçuşa hazır hale gelmesi, ilk prototipte elde edilen verimlerin ve deneyimlerin ışığında, tasarımın daha ileri testlere tabi tutulması amacıyla gerçekleştirildi. Böylece, önceki prototipteki eksikliklerin giderilmesi hedefleniyor. Bu süreç, Türk mühendisliğinin yetkinliğini de gözler önüne seriyor.

Gelişmiş Alt Sistem Entegrasyonu

Yeni prototip, tüm alt sistemlerin (elektronik, hidrolik, yakıt, motor, iletişim ve silah sistemleri) tam entegre edilmesiyle, uçağın gerçek operasyonel performansına yakın bir test ortamı sağlıyor. Bu durum, hem eğitim hem de operasyonel görevler açısından Hürjet’in yeteneklerini ön plana çıkarıyor.

Hürjet: Sınıfının Lider Adayı

TUSAŞ’ın en önemli savunma sanayi projelerinden biri olan Hürjet’in ilk prototipi, 2023'ten bu yana 100'den fazla test uçuşunu başarıyla gerçekleştirmiştir. Tek motorlu ve tandem oturma düzenine sahip bu uçak, yüksek faydalı yük kapasitesi ve gelişmiş radar sistemleriyle dikkat çekiyor. Özellikle hafif taarruz versiyonu, gelişmiş silah sistemleri ve üstün manevra kabiliyetiyle öne çıkarken, modern kokpiti sayesinde pilotlara yüksek esneklik sunuyor.

Yeni Bir Dönemin Başlangıcı

TUSAŞ, 29 Ekim’deki uçuşun Türk havacılık tarihinde yeni bir dönemin başlangıcı olacağını belirtiyor. İkinci prototipin başarılı bir şekilde uçması, Türk savunma sanayinin geleceği açısından büyük bir umut vaadediyor ve uluslararası alanda rekabet gücünü artıracak bir adım olarak değerlendiriliyor.