Bilim ve Teknoloji

Türkiye, NASA'nın programına girebilir

Abone Ol

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye'nin uydu ve uzay projelerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin gerçekleştirmek istediği önemli projelerden birisi de halihazırda devam eden Ay yarışında söz sahibi olmak. Bakan Kacır, bu hedef doğrultusunda uluslararası işbirlikleri için görüşmelerde bulunulduğunu söyledi.

Türkiye, Artemis’e katılabilir

Bakan Kacır, yapmış olduğu açıklamada dünya ve Ay yörüngesinde uzay ajansları ve şirketlerinin inşa etmeyi planladıkları istasyonlar olduğunu ifade ederken bu konuda uluslararası görüşmeler yaptıklarını söyledi. Kacır, mevcuttaki projeleri teknik olarak değerlendirdiklerini vurgularken NASA’nın Artemis programı gibi projeleri incelediklerini, ülke olarak hangi alanlarda, nasıl katkılar verebileceklerini değerlendirdiklerini söyledi.

Kacır, “Bu kompleks yapıların inşası hem bütçesel ve takvim açısından zorlayıcı hem de teknik açıdan karmaşık. Bu nedenle uluslararası işbirliği gerekiyor... Ülkemiz uzay ekosisteminin kabiliyetleri çerçevesinde uzay programlarında yer almayı istiyoruz. Türksat 6A ve Ay Araştırma Programı (AYAP) ile daha derin tecrübe ve tarihçe kazanacağımız bileşenlerimiz olacak." diye konuştu.

Şimdiye kadar NASA’nın Artemis programına katılmakla ilgili herhangi bir ifade veya sinyal verilmemişti. Artemis çok kapsamlı bir program ve bunun bir parçası olmak değerli olacaktır. Ancak henüz katılım veya başvuru konusunda resmi bir açıklama yapılmış değil.

Bir seçenek de Rusya ve Çin

Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz nisan ayında Türkiye’nin Rusya ve Çin'in kurduğu Uluslararası Ay Araştırma İstasyonu'na (ILRS) başvurduğunu sizlere aktarmıştık. Bu bilgiyi Rusya Bilimler Akademisi Uzay Araştırmaları Enstitüsü müdürü Anatoly Petrukovich açıklamış ve Türkiye'nin Rusya ve Çin'in kurduğu Uluslararası Ay Araştırma İstasyonu'na başvuruda bulunduğunu doğrulamıştı. 

ILRS, en basit haliyle bir Ay üssü projesi olarak tanımlanabilir. ILRS, keşif ve kullanım, Ay tabanlı gözlem, temel bilimsel deney ve teknik doğrulama ve uzun vadeli otonom operasyon dahil olmak üzere çok disiplinli ve çok amaçlı bilimsel araştırma faaliyetlerini yürütebilecek, Ay yüzeyinde veya Ay yörüngesinde inşa edilmiş kapsamlı bir bilimsel deney üssü olarak hizmet verecek. ILRS'nin 2036 yılında tamamen devreye girmesi planlanıyor.

NASA Artemis programı

NASA’nın Artemis programına halihazırda 9’dan fazla ülke katılmış durumda. Artemis Anlaşması'na katıldı katılan ülke sayısı ise 40’ı geçmiş vaziyette. Bunlardan birisi de Yunanistan.

Artemis Anlaşması, esasında 1967 Dış Uzay Anlaşması'na dayanıyor. ABD ve yedi imzacı ülke tarafından 2020 yılında duyurulan anlaşma, NASA’nın Artemis projesi için oldukça önemli. Bağlayıcı olmayan ilke ve kurallar bildirgesi olarak bilinen Artemis Anlaşması'nın ilkeleri arasında uzay nesnelerinin kaydı, faaliyetlerin çakışmasının önlenmesi, bilimsel verilerin paylaşımı ve acil yardım sağlanması gibi maddeler yer alıyor. Artemis uzay programına katılan ülkeler arasında Japonya, Almanya, Fransa ve Kanada gibi ülkeler bulunuyor. Program hem devlet ajansları hem de özel sektörü de içerisine alıyor. NASA, Artemis programı ile Ay’ın güney kutbuna insanları indirmeyi amaçlıyor. Su zengini olan bu bölgeye daha önce hiçbir insan inmedi. NASA, Artemis'i uzun vadede Ay'da kalıcı yapılar için temel atmak, yerleşmek ve en sonunda Mars'a insan göndermek için bir adım olarak görüyor. NASA, bir test amacını taşıyan Artemis 1’i başarıyla fırlattı. Aynı yolculuğu yapacak Artemis 2 ve insanları yüzeye indirecek Artemis 3 ise sırasıyla 2025 ve 2026’da yapılacak. Bunu çok sayıda Artemis fırlatması takip edecek. Program kapsamında SpaceX, Blue Origin ve diğer özel şirketlerin araçları da kullanılacak. NASA aynı zamanda Lunar Gateway veya Ay Geçidi olarak ifade edilen, Ay yörüngesinde bulunan bir uzay istasyonu da kuracak. Depolama, ihtiyaç duyulan araç ve gereçleri alma ve bilimsel araştırmalar yapma gibi işler için kullanılabilecek. Diğer bir deyişle Gateway, yörüngede bulunan bir karakol görevi üstlenecek.