Türkiye Madenciler Derneği Başkanı, ülkedeki 90 mineralin 70'inin üretilebildiğini vurgulayarak, yer altı kaynaklarının yeterince değerlendirilemediğini ifade etti. Devletin ruhsat verme konusundaki çekimserliğinin, sadece altın değil, mermer, krom ve kömür gibi madenler için de geçerli olduğunu belirtti. Yıllık madencilik dış ticaret açığının 60 milyar dolara ulaşması, yaklaşık 30 milyar dolarının altın ithalatından kaynaklandığı bildirildi.
Yabancı yatırımcıların Türkiye'deki maden arama faaliyetlerine ilgi gösterdiği, ancak yüksek sondaj maliyetleri nedeniyle yatırım ihtiyacının bulunduğu aktarıldı. Ayrıca, madencilik faaliyetlerinin gayrisafi milli hasıla içindeki payının yüzde 1 seviyesinde kalması, bu oranın artırılması için yeni yatırımlar gerektirdiği ifade edildi.
Sektör, madencilik alanında bir yol haritası oluşturulması gerektiğini savunuyor. Kobalt, nikel, lityum gibi kritik minerallerin yanı sıra altının da bu gruba dahil edilmesi gerektiği belirtiliyor. Bu bağlamda, Türkiye'de yaklaşık 300-350 milyar dolarlık altın potansiyelinin olduğu ve yabancı yatırımcıların bu alana ilgi gösterdiği ifade edildi. Sektör, devletin izin süreçlerini kolaylaştırmasını ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın koordinasyon sağlamasını talep ediyor.