MEMDUH GÜNEY-EGE TELGRAF- Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Türkiye’deki istihdam rakamlarını açıkladı. Açıklanan verilerin Türkiye İstatistik Kurumu’ndan (TÜİK) alınan bilgiler doğrultusunda hazırlandığını aktaran OECD, raporunda Türkiye’deki istihdam oranlarıyla ilgili parlak veriler bulunmuyor. Rapora göre OECD ülkeleri arasında Türkiye, istihdam oranının en düşük olduğu ülke olarak son sırada yer alıyor. Aynı raporda işgücüne katılım oranı istatistiklerine göre Türkiye sondan üçüncü sırada kendisine yer buldu. İşsizlik oranlarında da Türkiye zirve adaylığı konumunda bulunuyor ve yeri dördüncü sırada. Ülkedeki işsizlik ve istihdam oranlarıyla ilgili istatistikleri yorumlayan TÜRK-İŞ İzmir 3.Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak, üniversite sayısının fazlalığını işaret ederek “Her ilde birden fazla okul var herkes üniversite mezunu olmaya çalışıyor ve ara eleman sıkıntısı çekiliyor” dedi.

“OKUDUĞU İŞİ BİLMİYOR”

Gençlerin iş kolunu tam olarak bilmeden o iş ile alakalı olarak bir bölüm okuduğunu söyleyen Çakmak, “Meslek lisesi mezunlarımız da aynı sorunu çekiyor. Okulda alınan eğitim iş hayatı için yeterli olmuyor. Bu sebeplerden dolayı ara eleman bulmakta sıkıntılar çekiyoruz. Aracı olmak istediğimiz zaman üniversite mezunu arkadaşlarımızı fabrikalara işçi olarak yönlendirmek zor olabiliyor. Onlarda haklılar dört yıl dirsek çürüttükleri okulların hakkını verecek işler yapmak istiyorlar. Beyaz yakalı işlere genelde teyze oğulları amca kızları giriyor” dedi.

“SURİYELİLER BURAYI DURAK OLARAK GÖRÜYOR”

Çakmak, “Ülkemizde geçici olarak bulunan Suriyeliler istedikleri gibi iş buluyor. Onlar burada geçiciler burayı otobüs durağı olarak görüyorlar ama bu durakta vakit geçirerek istedikleri gibi iş bulabiliyorlar. Ne yazık ki bizim gençlerimiz bulamıyor. Dört yıl okul okumuş gençlerimiz de haklı iş verenlerde haklı. İş veren biliyor ki dört yıl üniversite okumuş genç işçi olarak çalışmayacak ya da iki üç ay sonra işten çıkacak. Sistemde düzeltilmesi gereken şeyler olduğu için bu durumda ne yazık ki herkes haklı. Üniversite bölümlerinde düzenlemeler yapılmalı bazı diplomalar işçilik için uygun hale getirilmeli” dedi.

“NİTELİKLİ İŞSİZLER DURUMU ACI HALE GETİRİYOR”

“İşsizlik şu anda yüzde 10 seviyelerinde devam etse de ciddi bir ekonomik kriz yaşadığımız zaman yüzde 15 seviyesine çıkabiliyor. Dünyada genel olarak bir işsizlik sorunu var. Pek çok ülkede rakamlar birkaç puan arttı” diyen Prof. Dr. İbrahim Attila Acar, “Türkiye’deki işgücüne aktif katılım olarak sağlayabilecek ciddi bir nüfus var. Bu nüfusa istihdam sağlayamadığımız zaman üretim azalıyor. Yararlanabileceğimiz bir iş gücü ve yüksek rakamlarda üretim yapıp gelir sağlayabileceğimiz imkandan faydalanamıyoruz. Bir diğer problemde istihdama katılamayanların “nitelikli işsiz” olarak adlandırdığımız kategoride olması. Her beş kişiden birinin yüksek öğretim mezunu olması ve mezunların işsiz kalması rakamları daha acı hale getiriyor. Biz hep eğitim arttıkça işsizlik oranı düşer diyoruz. Ancak pandemi sonrası çalışmak isteyen kişilerin de kimyası değişti. İş beğenmeme durumuyla birlikte ücretten tatmin olmama durumu da ortaya çıktı bu süreçte. İnsanlar evden çalışma konusunda daha çok imkana sahip olmaya başladıkça bu istihdama katılımı da etkiledi” ifadelerini kullandı.

Bankacılık sektöründe mevduat azalırken kredi ve kredi kartı kullanımı arttı Bankacılık sektöründe mevduat azalırken kredi ve kredi kartı kullanımı arttı

“GÜNÜBİRLİK ÇALIŞAN SAYISI ARTTI”

Acar, “İnsanların çalışarak elde etmeyi düşündükleri şeylerin fiyatları da çok yükseldi. Bu yüzden uzun süre çalışmak yerine günübirlik çalışmayı tercih eden insan sayısı fazla. Bu modelin yaygınlaşması da istihdam rakamlarını etkileyebiliyor” dedi. “Üniversite sayısının çok olması işsizliğin ertelenmesi anlamına geliyor” diyen Acar, “Üniversitede okuyan öğrenciler işsiz olarak sayılmıyor. Bu sayıyı işsizlik rakamlarına eklersek çok yüksek bir rakamla karşı karşıya kalabiliriz. Ancak son zamanlarda üniversite okuma düşüncesi de değişime uğramaya başladı. Artık gençlerde üniversitede okusam bana ne kazandıracak düşüncesi yaygınlaşıyor. Üniversiteler meslek kursu olarak görülmemeli” ifadelerini kullandı.

Kaynak: EGE TELGRAF