Dünya genelinde artan bölgesel çatışmalar ve yeni güç dengeleri, olası bir 3. Dünya Savaşı senaryosunu gündeme getiriyor. Orta Doğu, Doğu Avrupa ve Asya-Pasifik gibi bölgelerdeki mevcut gerilimler, büyük güçlerin müdahaleleriyle geniş çaplı bir savaşa dönüşme riski taşıyor. Bu bağlamda Türkiye, savunma hazırlıklarını güçlendirmek için önemli adımlar atıyor.
Çelik Kubbe'nin Stratejik Önemi
Savunma Sanayi İcra Komitesi toplantısında, yerli ve milli Çelik Kubbe hava savunma sistemine dair kritik bir karar alındı. Çelik Kubbe, tüm hava savunma sistemlerini entegre ederek ortak bir hava resmi oluşturmayı ve bu verileri gerçek zamanlı olarak harekât merkezlerine iletmeyi amaçlıyor. Ayrıca, yapay zeka destekli karar mekanizması sayesinde karar vericilere hızlı ve etkili çözümler sunulacak.
Sistemlerin Entegrasyonu ve Teknolojik Yenilikler
Çelik Kubbe, Türk savunma sanayii tarafından geliştirilen Korkut, Hisar A Plus, Gökdemir, Göker, Gökberk ve Siper gibi hava savunma sistemlerinin entegrasyonunu sağlayacak. Radar ve elektro-optik sistemlerle hedeflerin hassas takibi yapılacak ve çeşitli hava savunma silahları bir bütün olarak görev yapacak. Bu sistem, Türkiye'nin hava savunma alanındaki merkezi beyin işlevini görecek.
Test Faaliyetleri ve Başarılar
Projenin geliştirme sürecine paralel olarak yapılan testlerde, Korkut hava savunma top sistemi roket ve havan mühimmatına karşı başarılı sonuçlar elde etti. Özellikle, Korkut’un Sirem kategorisindeki hava hedefine karşı gerçekleştirdiği testler, sistemin etkinliğini kanıtladı. Korkut, az sayıda mühimmatla yüksek başarı sağladı.
Savunma Sanayi Başkanının Açıklamaları
Savunma Sanayi Başkanı Haluk Görgün, Çelik Kubbe Projesi hakkında yaptığı açıklamalarda, projenin Türk savunma sanayii için önemli bir adım olduğunu ve hava savunma sistemlerinin etkinliğini artıracağını belirtti. Çelik Kubbe'nin tüm algılayıcı ve silahların entegre çalışmasını sağlayarak savunma kapasitesini güçlendireceği vurgulandı.
Yerli ve Milli Teknolojilerle Güçlü Savunma
Çelik Kubbe, Aselsan, Roketsan, TÜBİTAK ve Makine Kimya Endüstrisi tarafından ortaklaşa geliştirilecek. Bu proje, Türkiye'nin savunma alanındaki gücünü daha da artırmayı hedefliyor ve Türk savunma sanayii için büyük bir adım olarak değerlendiriliyor.
