Nihat AK/EGE TELGRAF- 30 Ağustos’un Türk milletinin bağımsızlık mücadelesindeki en büyük dönüm noktası olduğunu belirten tarihçi Prof. Dr. Kemal Arı, bu zaferin düşmanı Anadolu'dan tamamen çıkarma amacı taşıyan bir taarruz savaşı olduğunu vurguladı. Zafer Bayramı'nın, Anadolu’nun ebedi Türk yurdu olduğunu ilan eden en önemli zaferlerden biri olduğunu ifade eden yerel araştırmacı ve tarihçi Mahmut Ökçesiz ise İzmir’in kurtuluşunun bu zaferin tescili olduğunu ifade etti. 

‘TÜRK YURDU’

30 Ağustos Zafer Bayramı’nın Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin en büyük ve en anlamlı zaferlerinden biri olduğunu vurgulayan tarihçi  Prof. Dr. Kemal Arı, “Bu zaferi diğer milli mücadele zaferlerinden ayıran temel özellik, bir savunma savaşı yerine bir taarruz savaşı olmasıdır. Daha önceki zaferler, düşman ordularına karşı yapılan savunma savaşları iken, 30 Ağustos'ta kazanılan zafer, düşmanı Anadolu'dan tamamen çıkarma amacı güden bir karşı taarruzdur. Bu zafer, Türk milletinin binlerce yıllık tarihinde karşılaştığı en büyük tehlikelerden birini bertaraf etmiş ve Anadolu’nun ebedi Türk yurdu olarak kalmasını sağlamıştır” dedi.

‘STRATEJİK ROL’

İzmir ve Ege Bölgesi’nin Kurtuluş Savaşı’nın en kritik cephelerinden biri olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Arı, “İzmir, Yunan işgalinin başladığı yer olarak milli mücadelenin fitilini ateşleyen şehir olmuştur. 15 Mayıs 1919’da İzmir’in işgaliyle başlayan süreç, 9 Eylül 1922’de İzmir’in kurtuluşuyla sona ermiş ve bu zafer, Kurtuluş Savaşı’nın en büyük nişanesi olmuştur. İzmir, hem stratejik konumu hem de Türk milletinin bağımsızlık mücadelesindeki direniş sembolü olarak savaşın seyrini belirlemiştir. Mustafa Kemal Atatürk'ün "Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!" emri, İzmir’in Türk ordusunca kurtarılmasını ve zaferin taçlandırılmasını hedeflemiştir. İzmir’in kurtuluşu, Yunan ordusunun Anadolu’dan tamamen çekilmesiyle sonuçlanmış ve Türk milletinin zaferini tüm dünyaya ilan etmiştir” ifadelerini kullandı.

'TAM BİR SİMGE’

30 Ağustos Zafer Bayramı’nın Türk milletinin Anadolu'daki varlığını ebedi kılmasının bir simgesi olduğunu vurgulayan yerel araştırmacı ve tarihçi Mahmut Ökçesiz de, “En önemli özellik, 1071 Malazgirt Zaferi ile başlayan "Biz buradayız, burası bizim vatanımız" mesajının, 30 Ağustos 1922'de "Biz buradan gitmiyoruz, burası ebedi Türk yurdudur" ifadesiyle taçlanmış olmasıdır. Bu zafer, 26 Ağustos'ta başlayan Büyük Taarruz’un nihai zaferle sonuçlandığı gün olarak tarihimize altın harflerle kazınmıştır. 30 Ağustos, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin en büyük askeri zaferlerinden biri olup, modern Türkiye Cumhuriyeti'nin temel taşlarının döşendiği bir dönüm noktasıdır” diye konuştu.

‘O SÖZÜN TESCİLİ’

İzmir halkının zaferin kazanılmasında büyük rol oynadığına dikkati çeken tarihçi Ökçesiz, “İzmir, Kurtuluş Savaşı'nın mihenk taşlarından biridir. İzmir’in stratejik konumu, Osmanlı İmparatorluğu döneminden beri Ege'nin ve Batı Anadolu'nun en önemli liman şehri olmasından kaynaklanmaktadır. Yunan işgaline maruz kalan İzmir, 9 Eylül 1922'de Türk ordusu tarafından kurtarılmış ve bu kurtuluş, Kurtuluş Savaşı'nın son noktası olarak kabul edilmiştir. İzmir’in kurtuluşu, sadece bir askeri zafer değil, aynı zamanda Yunan işgalcilerine karşı verilmiş son darbedir. İzmir'in düşmandan temizlenmesi, Türk milletinin "Burası bizim ebedi yurdumuz" demesinin tescilidir. Kurtuluş Savaşı'nda İzmir ve Ege Bölgesi'nde yaşayan halkın katkıları, zaferin kazanılmasında büyük rol oynamıştır” şeklinde konuştu.

Kaynak: EGE TELGRAF