Nihat AK/EGE TELGRAF- Aylık bazda artışın en yüksek gerçekleştiği ana grup yüzde 14,32 ile giyim sektörü oldu. Giyim sektöründe faaliyet gösteren esnaf, günah keçisi yapılmaya çalışılan kendilerinin bu yüksek enflasyonun kaynağı olmadıklarını dile getirdi. İzmir Terziler ve Konfeksiyoncular Odası Başkanı Mustafa Güvenli, her geçen gün yükselen maliyetler, artan kiralar ve kontrolsüz kaçak yabancıların iş yerleri karşısında esnafın göz göre göre tükendiğini isyan dolu sözlerle dile getirdi.
'BAKAN MI DENETLEYECEK?'
Tükenme noktasına gelen esnafın sorunlarının daha ne kadar görmezden gelinebileceğini soran İzmir Terziler ve Konfeksiyoncular Odası Başkanı Mustafa Güvenli, “Tekstil ve konfeksiyon sektörü, yıllardır Türk esnafının emeği ve alın teriyle büyümüş, ülkemizin ekonomisine büyük katkı sağlamıştır. Ancak bugün gelinen noktada, bu sektör artık yabancı iş gücünün kontrolü altına girmiş durumdadır. Şimdi bir durup düşünelim: Çalışan maaşlarını belirleyen biz değiliz, dikimi yapılacak ürünlerin fiyatını belirleyen biz değiliz! Kendi ülkemizde, kendi işimizin şartlarını başkalarının belirlediği bir hale geldik. Bu nasıl kabul edilebilir? Kendi esnafımız iş yapamaz hale gelmişken, İzmir’in dört bir yanında Suriyelilerin atölyeleri cayır cayır çalışıyor. Kapılar, MTK, BEGOS, Buca, Gediz, Karabağlar'da yüzlerce, binlerce kaçak iş yeri var. Şikayetlerimizi ne Maliye Bakanlığı, ne Ticaret Bakanlığı, ne de yerel yönetimler duyuyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ticaret Bakanı Ömer Bolat mı yoksa İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay mı gelip sokakta denetim yapacak? Denetim yetkisi olan kurumların bürokratları adeta gözlerini kapamış, kulaklarını tıkamış durumda. Bu tutum, sorunun daha da büyümesine davetiye çıkartır” dedi.
'ÖZ YURDUMUZDA...'
Esnafın öz yurdunda ekmek dilenecek hale getirilmesinin kabul edilemez olduğunu belirten Başkan Güvenli, “Evet, ölüm tehlikesiyle, hayatını kaybetme riskiyle ülkemize sığınan insanlar var, misafirimizdirler; ekmeğimizi paylaşırız, bir çatı sağlarız. Ancak gelin görün ki artık işin rengi değişmiş durumda. Biz, ekmeğimizi paylaşır değil, kendi memleketimizde ekmek dilenir hale geldik! Bu böyle gitmez! Esnaf teşkilatının temsilcileri bugün sesini çıkarmazsa, yarın kendi yurdumuzda Suriyeliler'den temel ihtiyaçlarımızı talep eder hale geleceğiz. Bunu kabul etmiyoruz! Denetim yetkisi olan kurumlara buradan sesleniyorum: Yeter artık! İzmir esnafı sahipsiz değildir. Bizlerin taleplerine kulak verin, denetimleri artırın ve esnafın hakkını koruyun. Aksi takdirde, bu sessizlik ve kayıtsızlık, hem sektörümüzü hem de ülkemizin ekonomisini daha büyük bir çıkmaza sürükleyecek” şeklinde konuştu.
'YÜZDE 500 ARTIŞ'
Türk esnafının her gün artan maliyetlerle boğuştuğunu vurgulayan Başkan Güvenli, “Kaçak çalışan yabancı iş yerlerinde vergi yok, sigorta yok, stopaj yok. Bizim elli liraya dikebildiğimiz ürünü, onlar yirmi liraya, on liraya dikiyor. İşveren de düşük maliyetle işini halletmek için bu kaçak yerlere yöneliyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin harcı, tutkalı olan esnafımız önünü göremiyor. Kira, vergi, sigorta derken işimizi devam ettirebilmek neredeyse imkansız hale geldi. Kiralar öngörülemez şekilde arttı. Örneğin, bir arkadaşımız beş bin lira kira ödüyorken, aynı yer için şimdi otuz bin lira isteniyor. Bazı meslektaşlarımızdan kiralarına yüzde 500 zam yapmaları isteniyor. Bu kadar yüksek kira bedelini hangi esnaf ödeyebilir? Çoğu esnaf, dükkanını kapatma noktasına geldi. Geçen hafta 10 esnaf kapanışını verdi” ifadelerini kullandı.
'FAİZ DÜZENİ'
En büyük taleplerinin ekonomide öngörülebilir ve sürdürülebilir bir ticaret ortamının sağlanması olduğunu belirten Başkan Güvenli, “Üretim yaparken ithal ettiğimiz kumaş ve dantel gibi hammaddelerin döviz dalgalanmalarıyla ne kadar yükseleceğini kestiremiyoruz. Girdi maliyetlerimiz belirsiz olduğu için ürün fiyatlarımızı da sağlıklı bir şekilde belirleyemiyoruz. Elektrik, doğalgaz ve yakıt gibi lojistik giderlerin sürekli artışı, ticaretimizin devamlılığına büyük engel teşkil ediyor. Nitelikli iş gücümüzü korumak ve üretime devam etmek istiyoruz, fakat böylesi bir belirsizlikte önümüzü göremiyoruz. Çalışmak yerine faiz gelirine yönelmiş bir kitleyle karşı karşıyayız. Birikimi olan birçok kişi, üretimden vazgeçip parasını bankaya yatırarak faiz gelirleriyle geçinmeyi tercih ediyor. Malını mülkünü satıp bu yola girenlerin sayısı artarken, esnaf olarak bizler üretimden yana bir düzene geçilmesini arzu ediyoruz. Üretim yaparak, çalışarak kazandığımız bir döneme bir an önce dönmeyi temenni ediyorum. Bu konuda atılacak adımların ülkemize ve ekonomimize kazanç getireceğine inanıyorum” şeklinde konuştu.