Çankırı Karatekin Üniversitesi ve Ahi Evran Üniversitesi'nden akademisyenlerin oluşturduğu bir ekip, bakır bazlı yeni bir hidrazon bileşiği sentezleyerek, bu bileşiğin meme kanseri tedavisinde potansiyel bir ilaç olabileceğini keşfetti. Kimyager, biyolog ve fizikçilerin yer aldığı araştırma grubunun yaptığı laboratuvar çalışmasında, meme kanseri tanısı almış 50 yaşındaki bir kadından alınan insan hücreleri test edilerek, bileşiğin hücre büyümesini engellediği gözlemlendi. Çankırı Karatekin Üniversitesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çiğdem Yüksektepe Ataol, bu bulgunun hem yerli ilaç üretimi için önemli bir adım olduğunu hem de meme kanseri tedavisinde umut vadettiğini vurguladı.
Prof. Dr. Ataol, bakırın insan vücudunda çinko ve demirden sonra gelen önemli bir element olduğunu belirterek, bakır komplekslerinin kanser tedavisinde önemli bir yer edindiğini düşündüklerini ifade etti. Ekip, hidrazon bileşiğini içeren bakır bazlı yeni bileşiğin, antibiyotiklere dirençli bakterilere karşı etkisini inceledikten sonra, antikanser özelliklerini test ettiklerini söyledi. Elde ettikleri sonuçlara göre, bakır bileşiği, meme kanseri hücrelerinin büyümesini düşük dozlarla bile engelleyebiliyor.
Prof. Dr. Ataol, bu bileşiğin potansiyel olarak yerli bir ilaç olabileceğini ve Türkiye'nin ilaç üretim portföyüne katkı sağlayabileceğini belirtti. Çalışmalarının sadece laboratuvar ortamında yapıldığını, ancak daha fazla deneme yapılması gerektiğini vurgulayan Ataol, araştırmalarının TÜBİTAK destekli bir projede devam ettiğini ve ileride patentli üretim aşamasına geçmeyi hedeflediklerini belirtti. Ayrıca, bu çalışmanın Türkiye ekonomisine katkı sağlayarak yerli ilaç üretimini teşvik edeceğini ve maliyetleri düşüreceğini ifade etti.
