Trump'ın Truth Social platformundan yaptığı açıklamaya göre, Rubio yeni dönemde ABD'nin dış politikasını şekillendirecek kritik görev olan Dışişleri Bakanı olarak atanacak.
Rubio'nun Adaylığı Teyit Edildi
Marco Rubio'nun Dışişleri Bakanlığı'na aday gösterileceği yönündeki daha önceki spekülasyonlar doğrulandı. Rubio, 2011 yılından bu yana ABD Senatosu'nda görev yapıyor ve özellikle dış ilişkiler komitesinde önemli bir rol üstlenmişti. Rubio, Çin ve İran’a karşı sert politikalar izleyen, aynı zamanda İsrail'e güçlü destek veren bir isim olarak dikkat çekiyor. Dışişleri Bakanlığı görevi için en güçlü adaylardan biri olarak öne çıkan Rubio'nun, Trump’ın dış politika çizgisini devam ettirmesi bekleniyor.
İran ve Çin Politikalarına Etkisi
Rubio'nun adaylığının en dikkat çekici yönlerinden biri, özellikle İran ve Çin ile olan ilişkilerde sert bir tutum sergileyen bir profil çizmesidir. Rubio'nun bakan olması durumunda, ABD'nin bu iki ülkeyle olan ilişkilerinin daha gergin hale gelmesi öngörülüyor. Rubio, daha önce İran’ın nükleer programına karşı sert karşıtlık göstermiş ve Çin’in küresel etkisini sınırlamak için birçok kez diplomatik adımlar atılması gerektiğini vurgulamıştı.
Trump ile Çalışmaya Devam Ediyor
Rubio, 2016 başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçi Parti'den adaylık için yarışmış, ancak ön seçimlerde başarısız olmuş ve Trump'ın başkanlık yarışında rakip olarak kalmıştı. Ancak bu süreçte, Trump’ın zaferinin ardından Rubio, Trump ile birlikte çalışmaya istekli olduğunu açıklamıştı. Rubio’nun Trump’ın yeni kabinesinde yer alacak olması, her iki siyasetçinin daha yakın bir işbirliği içinde olacaklarını gösteriyor. Ayrıca, Rubio'nun Beyaz Saray’ın yeni Özel Kalem Müdürü Susei Wiles ile de yakın arkadaş oldukları biliniyor.
Senato Onayı Gerekiyor
Marco Rubio'nun Dışişleri Bakanlığı için aday gösterilmesi, Senato’dan onay alması durumunda kesinlik kazanacak. Trump’ın Rubio’yu bakan olarak ataması, Washington ile Tahran ve Pekin arasındaki ilişkilerde büyük değişimlere yol açabilir. Rubio’nun sert dış politika duruşu, Trump yönetiminin daha önceki dönemlerine benzer bir yaklaşım sergilemesine olanak sağlayacak gibi görünüyor.