Ahmet Buğra TOKMAKOĞLU- EGE TELGRAF/ İsviçre’nin Bern kantonunda, Brienz Gölü’nün kuzey kıyısında yer alan Brienz, adeta bir masal kasabası gibi göz kamaştırıyor. Bernese Oberland bölgesinin bu şirin köyü, 566 metre yüksekliğiyle denizden uzakta, huzur içinde bir yaşam sunuyor. Nüfusu ise 2018 verilerine göre yaklaşık 3,090 kişi; bu küçük topluluk, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir bölgenin sakinleri.
Brienz’in kökleri, Neolitik ve Bronz Çağlarına kadar uzanıyor. MÖ 5. yüzyılda Keltler, ardından MS 1. yüzyılda Romalılar tarafından yerleşilen bu topraklar, MS 450 civarında Alamanni kabilesinin etkisi altına girdi. Bu zengin tarih, Brienz’in sokaklarında ve kültürel yapısında kendini gösteriyor.
Doğanın Kalbinde Keşif
Ziyaretçiler, Brienz’in sunduğu doğal güzelliklerin tadını çıkarabilir. Brienzer Rothorn Dağı, bölgenin yükseklerinden muhteşem manzaralar sunarken, dağa ulaşmanın keyfi ise dişli trenlerle sağlanıyor. Giessbach Şelaleleri, Brienz Gölü’ne dökülen etkileyici suyun çevresinde yürüyüş yapma imkanı tanıyor. Ayrıca, Ballenberg Açık Hava Müzesi, İsviçre’nin çeşitli bölgelerinden getirilen tarihi binalarla dolu olup, köyün kültürüne dair derin bir bakış sunuyor. Avrupa’nın en güzel caddelerinden biri olarak bilinen Brunngasse ise 18. yüzyıldan kalma ahşap oymalı evleriyle adeta bir zaman yolculuğu vaat ediyor.
El Sanatlarının Kalbi
Brienz, ahşap oymacılığıyla ünlü bir köy olarak, bu gelenek hala yaşatılmakta. Köydeki oymacılık ve keman yapım okulu, bu zengin el sanatları mirasını geleceğe taşırken, ziyaretçilere bu gelenekleri yakından tanıma fırsatı sunuyor.
Brienz, doğal güzellikleri, tarihi derinliği ve kültürel zenginlikleriyle ziyaretçilerine adeta bir zaman yolculuğu yapma fırsatı sunuyor. Bu şirin köy, her köşesinde tarihin ve doğanın izlerini taşıyan bir masal diyarı gibi sizleri bekliyor.
