Yarım asır boyunca terzilik yapan Yerleşmiş, bu süreçte hem mesleğin inceliklerini öğrenmiş hem de topluma katkı sağlamış. Kendi iş yerini açtıktan sonra, müşterilerine takım elbiseler dikerek geçimini sağlamış. “Diktiğim elbiseyi müşterinin üzerinde görmek, ya da bir müşterimin ‘Eline sağlık usta’ demesi, tarifi imkânsız bir mutluluk veriyor,” diyor. Mesleğine olan tutkusunu dile getirirken, yıllardır her işi en iyi şekilde yapmaya çalıştığını ifade ediyor.
Cemal Yerleşmiş, bu meslek sayesinde üçü kız, biri erkek olmak üzere dört çocuk büyüttüğünü anlatıyor. İki çocuğu mimar ve öğretmen olarak meslek sahibi olmuş. “Mesleğimden memnunum; çünkü kazancım helal ve bu benim için çok değerli. Terzilik, sadece bir iş değil, aynı zamanda insanları giyindirme sanatıdır,” diyor.
Her ne kadar yaşı ilerlese de, çalışırken kendisini genç ve dinç hissettiğini belirten Yerleşmiş, “Mesleğimle ne kadar uzun süre uğraşsam, o kadar genç kalıyorum. Ömrüm yettiği sürece çalışmaya devam edeceğim; çünkü terzilikte emeklilik yoktur,” şeklinde konuşuyor. Çıraklıktan bu yana kazandığı deneyimler ve müşteri memnuniyeti üzerine kurulu anlayışı, onu çevresinde sevilen bir figür haline getirmiş.
Yerleşmiş, mesleğin hem geçmişine hem de geleceğine sahip çıkmanın önemine vurgu yaparak, “Eski dönemlerde terzilik revaçta olan bir meslekti. Bu yüzden ben de terziliği seçtim. İnsanı giydirmek, hem onları mutlu etmek hem de onlarla aramızda bir bağ kurmak demek,” diye ekliyor.
Sonuç olarak, Cemal Yerleşmiş, sadece bir terzi değil; aynı zamanda topluma örnek bir insan. Mesleğini ilk günkü aşkla yapmaya devam ederken, terzilik sanatının güzelliklerini ve zorluklarını paylaşmayı da sürdürüyor. “Hayat bittiği zaman mesleğim de bitecek,” diyerek, terzilik mesleğine olan bağlılığını bir kez daha ifade ediyor.