Ekonomi

Tebligatlar yağmur gibi muhtarlar postacı oldu

Muhtarlıklar, kredi kartı borçları ve trafik ceza tebligatları ile doldu taştı. Ekonomideki dengesizlik bütçeleri altüst edince, aile içi geçimsizlikler ve boşanmalar tırmandı

Abone Ol

Nihat AK/EGE TELGRAF- Türkiye'de ekonomik krizin etkileri her geçen gün daha ağır hissediliyor. Bireysel kredilerin bakiyesi 1 trilyon 830 milyar liraya, kredi kartı borç bakiyesi ise 1 trilyon 568 milyar liraya çıktı. Batık kredi kartı borçlarında yüzde 152,8, batık bireysel kredi borçlarında ise yüzde 47,8 oranında artış oldu. Borçları nedeniyle icra takibine alınan vatandaşların sayısı bir yılda yüzde 43 arttı ve pandemi dönemini bile geride bıraktı. Vatandaşların faizleri ve icra masrafları hariç 128 milyar liraya yakın icralık kredi borcu bulunuyor. Son 20 yılda boşanma oranlarındaki artış oranı ise yüzde 89’a ulaştı. Boşanan çiftlerin büyük bölümü ayrılma sebebi olarak ekonomik zorluklara işaret ediyor. Köy ve mahalle muhtarlıkları, banka ve trafik cezası borçları, boşanma ile kira anlaşmazlıkları tebligatlarıyla doldu taştı. Muhtarlar tebligatlarla ilgilenmekten kendi görevlerini yapamaz hale geldiklerini söyledi. 

7 AY BEKLETİYORUM AMA... 

Ekonomik krizlerin etkisinin tebligatlarda görüldüğünü belirten Muhtar Aslı Doğmaz, “Benim görev yaptığım mahalle diğerlerine göre biraz daha sakin bir yer. Trafik cezaları, kiracı- ev sahibi anlaşmazlıklarının noterden gelen ihtarname evrakları, noterden tahliye kararları, bir kısmı da icra dosyaları muhtarlık ofisimize geliyor. Tebliğ sahibinin çoğu mağduriyet yaşıyordur. Bu tebligat kanunu zaten sıkıntılı. Tebliğ bize verilerek teslim edilmiş oluyor. Eğer itiraz süresini kullanmazsa vatandaş haliyle mağdur oluyor. Dolayısıyla vatandaşa icra uygulanabiliyor. Varsa maaşlı ya da bir malı ipotek altına alınıyor. Üzerine herhangi bir mal varlığı varsa o da. Bir kere bu tebligat kanunu yanlış. Bazen vatandaşın haberi olmuyor. Vatandaş buradan çoktan gitmiş oluyor. Haberdar olamıyor. Muhtarın herkese ulaşma şansı olmuyor. İrtibat numaraları yok. Öbür türlü tebligatları dağıtmaya kalkışsak, postacı gibi kapı kapı 24 saat çalışsak tebligatları dağıtamayız. Bazı zamanlarda dünya kadar evrak geliyor. Tebligat kanunu çok sıkıntılı. Acilen değişmesi lazım. Ciddi mağduriyetler de oluşuyor çünkü postacı haber kağıdını yapıştırıyor posta kutusuna ya da vatandaşın kapısına. Oradan birisi çekip alsa, vatandaşın haberi olmadan o evrakın muhtarda olduğunu nereden bilecek? İyi tanıdıklarımıza veya vatandaşın iletişim numarasını bırakarak önemli bir evrak beklediğini söylemesi halinde yardımcı olabiliyoruz. Tebligat kanunu evrakların üç ayda bir imha edilmesini öneriyor. Biz 6-7 ay bekletiyoruz. Ofis dağ gibi evrak doluyor” dedi. 

ASIL İŞİMİZİ YAPAMIYORUZ 

Son dönemde kendilerine gelen belge sayısında artışın olduğuna dikkati çeken muhtar Mehmet Çolak, “İşyerinde veya konutunda bulamadıkları kişilerin tebligatlarını bize getiriyorlar. İmza karşılığında bu belgeleri alıyoruz. Üç ay kadar beklettiğimiz evrakları imha etmek durumunda kalıyoruz. Daha fazla bekletecek yerimiz yok. Trafik cezası, kredi kartı borcu, boşanma gibi belgeler bize geliyor. Ekonomik sıkıntılar nedeniyle gelen evrak sayısı neredeyse üçe katladı. Bize gelmesi pek bir şey değiştirmiyor ki. Haddinden fazla gönderilen bu evrakları bizler vatandaş adına almış oluyoruz. Mağdur olan yine vatandaş oluyor. Bu kadar çok resmi evrakla uğraşmak iş yükümüzü artırıyor. Tebligatlar nedeniyle asıl işlerimize odaklanmakta zorlanıyoruz. Bu kadar çok evrak arasında mahalle sakinlerine hizmet vermekte güçlük çekiyoruz. Gelen tebligat sayısı o kadar fazla ki, hem zamanımızı alıyor hem de düzeni sağlamakta zorlanıyoruz. Bu konuda bir düzenleme yapılması gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı. 

TEBLİGATTA USULSÜZLÜK 

Usülsüz tebligatların farklı sorunlara yol açtığını belirten avukat Tolga Tombaş, “Tebligat Kanunu 21/2 uygulaması özellikle tatil dönemlerinde vatandaşlar açısından ciddi sorunlara yol açmakta. Başlatılan icra takiplerinde muhatbın adreste olmaması sebebi ile icra takiplerine itiraz yahut şikayet süreleri geçmekte ve vatandaşlar bu hususlarda itiraz yahut şikayet haklarını kullanmamakta. Muhtarların da bu noktada telefon veya diğer bir bildirim aracı ile kişiye durumu bildirme zorunluluğunun olmaması süreci yıpratmakta kişiler borçlu olduklarının farkında dahi olmamakta. Yargıtayın son yerleşik içtihadı gereği kişinin adreste bulunmamasının gerekçesinin tebliğ mazbatasına işlenmesi gerekmektedir. Kişinin adreste neden bulunmadığı geçici bir süre mi geçici bir süre ise sebebi yoksa kalıcı olarak mı adresten ayrılıp ayrılmadığı ayrıca belirtilmeli belirtilmemesi tebligatı usulsüz hale getirmektedir. Usulsüz tebligat durumlarının yaşanması halinde mahkeme sürecinin işletilmesi gerekmektedir. Bu noktada uzman avukat yardımı ciddi önem taşımaktadır” diye konuştu. 

E TEBLİGAT AVANTAJLI 

Tebligatların vatandaşa ulaştırılmasında daha gerçekçi adımlar atılması gerektiğini belirten avukat Tombaş, “Bu hususta vatandaşların resmi uygulama olan UYAP, SMS programına kaydı aslında ciddi önem taşıyor. Haklarında başlatılan işlemlere ilişkin bildirimler tebligat haricinde kendilerine SMS yolu ile de iletilmektedir. Bunun haricinde avukatlar için zorunlu olan e-tebligat uygulamasının da aslında vatandaş için zorunlu hale getirilmesi hem evrak hem bürokratik uzun süreçler hem de kağıt israfının önüne geçmektedir. Ayrıca e tebligat sistemi ile ekstradan tanınan beş günlük süreç de savunma hakkının kullanımı açısından avantaj sağlamaktadır. Vatandaşlara yönelik bir e tebliğ uygulamasının başlatılması buna ilişkin yasal bir süreç mevzuat düzenlemesinin yapılması aslında ciddi problemleri çözen bir düzenleme olacaktır” şeklinde konuştu.