Safanur ÖZTÜRK- EGE TELGRAF/ Aydın ilinin Çine ilçesine bağlı Karakollar Köyü yakınlarında yer alan Çine-Tepecik Höyüğü, tarih boyunca önemli bir yerleşim merkezi olarak dikkat çekiyor. Çine Çayı'nın 1 kilometre doğusunda ve Karakollar Köyü'nün 3 kilometre güneybatısında bulunan bu höyük, arkeologların büyük ilgi gösterdiği bir alan.
Tarihî ve Arkeolojik Önemi
Çine-Tepecik Höyüğü, Kalkolitik Çağ'dan Roma dönemine kadar uzanan geniş bir zaman dilimini kapsıyor. Höyükte gerçekleştirilen kazılar, M.Ö. 2. binyılın ikinci yarısına tarihlenen kalın surlar, kare planlı yapılar ve çeşitli savunma sistemlerini gün yüzüne çıkarmış durumda. Ayrıca, burada bulunan seramik parçaları, yerleşimin Miken kentleriyle kültürel bir bağlantı içinde olduğunu ortaya koyuyor.
Kazılar ve Buluntular
Çine-Tepecik Höyüğü, ilk olarak 1995 yılında Engin Akdeniz tarafından keşfedildi. 2001 yılında Hacettepe Üniversitesi'nden Prof. Dr. Sevinç Günel tarafından yeniden incelenmiş ve 2004 yılında kazı çalışmalarına başlanmıştır. Höyükte yapılan kazılarda, Orta Kalkolitik Çağ'dan (MÖ 2. binyıl) Geç Tunç Çağı’na kadar uzanan yerleşim izleri ortaya çıkarılmıştır. Ayrıca, MÖ 2. binyılın ikinci yarısına tarihlenen 2,20 metre kalınlığında bir sur, kare planlı yapılar, obsidiyen ve çakmak taşından yapılmış aletler ile seramik parçaları bulunmuştur.
Kültürel Bağlantılar ve Tarihî Hikaye
Çine-Tepecik Höyüğü’nün tarihî hikayesi, binlerce yıl öncesine dayanıyor. Büyük Menderes Nehri ve yan kollarının oluşturduğu bereketli topraklarda yer alan bu höyük, tarım ve hayvancılıkla uğraşan toplulukların yaşam alanı olmuştur. Neolitik Çağ’dan itibaren yerleşim gören höyük, Roma dönemine kadar varlığını sürdürmüştür. Höyükteki çatı kiremitlerinden yapılmış mezarlar, buranın Roma ve Helenistik Dönemlerde mezarlık olarak kullanıldığını gösteriyor. Miken seramiği ve obsidiyen aletler, yerleşimin Ege ve Anadolu kültürleriyle olan bağlantılarını ortaya koymaktadır.
Çine-Tepecik Höyüğü, hem arkeolojik buluntuları hem de bölgenin tarihine ışık tutan zengin hikayesiyle büyük bir öneme sahiptir. Aydın’ın bu değerli kültürel mirası, hem geçmişi aydınlatmakta hem de bölgenin tarihî ve kültürel zenginliğini korumakta önemli bir rol oynamaktadır.
