Teknolojinin hızlı gelişimi ve sosyal medyanın yaygınlaşması, sürekli bilgi bombardımanı ve anlık geri bildirim beklentisi gibi faktörler, insanların sabır seviyelerini azaltmaktadır. İş hayatında artan rekabet ortamı, uzun çalışma saatleri ve ekonomik belirsizlikler de bireylerin tahammül güçlerini zorlayan diğer etkenler arasında yer almaktadır. Aile içi sorumluluklar, günlük yaşamın getirdiği zorluklar ve sosyal medya platformlarında karşılaşılan eleştiriler ise tahammülsüzlüğü artıran diğer önemli faktörler arasında yer alıyor.
Tahammülsüzlüğün birey üzerindeki psikolojik etkileri de büyük. Psikolog Yunus Emre Yıldız, sürekli stres, kaygı ve öfke yaşamanın bireyin genel yaşam kalitesini düşürebileceğini ve ciddi ruh sağlığı sorunlarına yol açabileceğini vurgulamaktadır. Fiziksel sağlık açısından ise, sürekli stres hormonları salgılanmasının uzun vadede kalp hastalıkları gibi sağlık sorunlarına yol açabileceği belirtilmektedir.
Psikolog Yıldız, tahammülsüzlükle başa çıkmanın yolları olarak meditasyon, yoga gibi rahatlama tekniklerinin yanı sıra düzenli egzersiz yapmayı ve sağlıklı beslenmeyi önermektedir. Ayrıca, sosyal destek ağlarından ve gerektiğinde profesyonel yardım almanın da önemli olduğunu vurgulamaktadır. "Bireylerin stresle başa çıkma becerilerini geliştirmesi ve sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemesi, tahammülsüzlük sorununu azaltabilir" diyen Yıldız, bu konuda bireylerin adım atmasının önemini vurgulamaktadır.
