Yaşam

Sosyal anksiyete bozukluğu: İçsel savaşın gölgesinde yaşamak

Günümüzde birçok kişi, sosyal etkileşimlerde kaygı yaşayarak içsel bir savaşla karşı karşıya kalıyor. Sosyal anksiyete bozukluğu, sosyal ortamlarda olası olumsuzluk ve dışlanma korkularıyla edilen yaygın bir psikolojik rahatsızlık

Abone Ol

Egemen SAYIN/ EGE TELGRAF- Sosyal anksiyete bozukluğu, bireylerin sosyal etkileşimlerle ilgili yoğun bir kaygı duyması durumunu ifade eden ciddi bir psikolojik rahatsızlık. Toplum içindeki durumlarda, diğer insanlarla etkileşimde bulunurken veya göz önünde olurken, bireylerin karşılaştığı bu aşırı kaygı, günlük yaşamı önemli ölçüde etkileyebilir. Uzmanlara göre bu bozukluğun etkisi altındaki bireyler, günlük yaşamlarında sık sık karşılaştıkları sosyal durumlarla başa çıkmakta zorlanabiliyor.

SOSYAL ANKSİYETE BOZUKLUĞU NEDİR?

Sosyal anksiyete bozukluğu, kişinin sosyal ortamlarda değerlendirilme veya olumsuz olarak algılanma korkusuyla sürekli endişe duyması. Bu bozukluk, genellikle çocukluk veya ergenlik dönemlerinde başlar ve yaşam boyu devam edebiliyor. Sosyal anksiyete bozukluğu olan bireyler, topluluk önünde konuşma, bir grup insanla iletişim kurma veya bir topluluk içinde olma gibi durumlarla başa çıkarken aşırı stres ve kaygı yaşıyor.

SOSYAL ANKSİYETE BOZUKLUĞU BELİRTİLERİ NELERDİR?

Sosyal anksiyete bozukluğu belirtileri, kişiden kişiye farklılık gösterebilir ancak genellikle ortak özellikler taşıyor. Uzmanlara göre bu belirtiler arasında; aşırı terleme, kalp çarpıntısı, kızarma, titreme, mide problemleri, aşırı öz eleştiri, sosyal durumlardan kaçınma, düşük özsaygı ve izolasyon bulunabiliyor. Bu belirtiler, sosyal anksiyete bozukluğu olan bireylerin günlük yaşamlarını olumsuz yönde etkileyebiliyor.

SOSYAL ANKSİYETE BOZUKLUĞU TEDAVİSİ NASIL OLUR?

Sosyal anksiyete bozukluğu tedavisi, genellikle bilişsel davranış terapisi (BDT), ilaç tedavisi veya her ikisinin kombinasyonunu içeriyor. BDT, bireylere olumsuz düşünce kalıplarını tanıma ve değiştirme konusunda yardımcı olabilir. İlaç tedavisi ise genellikle antidepresanlar veya anksiyolitikler içeriyor. Tedavi süreci, bireyin belirtileri ve ihtiyaçlarına bağlı olarak kişiselleştirilşebilir.

Sosyal anksiyete bozukluğu, genellikle göz ardı edilen ancak ciddi sonuçlara yol açabilen bir durum. Ancak erken tanı ve uygun tedavi ile bireyler, sosyal etkileşimlerde daha sağlıklı bir denge bulabilir ve yaşam kalitelerini artırabiliyor.